Biraz da reel Amerika

Şant MANUKYAN
Şant MANUKYAN Ekofobi [email protected]

Piyasalar, FED, ECB, faiz indirimi, QE vs konulardan sıkılanlar için bu hafta birkaç reel konuyu derlemek istedim. ABD büyümesi ile başlarsak, ilk çeyrek büyümesinin yüzde 2.9 daralma olarak revize edilmesi ciddi bir şaşkınlık yarattı. Özellikle de yüzde yüzde 3.1 arttığı düşünülen tüketim kaleminin yüzde bire revize edilmesi negatif bir gelişme. Ancak daha önce açıklanan rakamın da zaten kalıcı olamayacağını biliyorduk. Zira bu artışın temelinde 
1- Soğuk havaya bağlı enerji kalemi 
2- ObamaCare olarak bilinen sağlık reformu vardı. 
İkinci çeyrekte benzer mevsim koşulları olmayacağını ve sağlık harcamalarının da sonsuza kadar bu trendi takip etmeyeceğini düşündüğümüzde zaten sağlam bir tüketimden bahsetmiyorduk. Ancak düzeltme 2 çeyrek verisi ile değil doğrudan birinci çeyreğin kendisi ile geldi. Sağlık harcamalarının önceki açıklamaların aksi bir yön izlediğini gördük. Buna net ticaret verileri ve stoklar da katılınca ciddi bir hayal kırıklığı kaçınılmaz oldu. İkinci çeyrekte beklendiği gibi yüzde dört civarında bir artış olsa bile yılın ikinci yarısında yüzde üçü aşan bir büyüme olmadığı taktirde FED’in hedefl eri yine yakalanamayacaktır. Çarşamba akşamı Amerika’nın BDDK’sı diyebileceğimiz OCC çeyreklik raporunu açıkladı. Rapordan paylaşmak istediğim birkaç nokta var. Bankacılık sistemi 5 yıl ve yüzde 20 büyüdükten sonra kriz önceki karlığını nihayet aşabilmiş görünüyor. Rakamsal olarak ise 2006 zirvesinin sadece 5 milyar dolar üzerinde. ROE ise yüzde 10 civarında gerçekleşmiş. Ancak büyük banka- küçük banka ayrımına gittiğimizde karlılık büyüklerde daha öne çıkıyor. Bankaların faiz ve kur işlemlerinden elde ettikleri kar gerek önceki dönem gerekse trend bazında bakıldığında azalmış durumda. Yeni regülasyonlar, azalan volatilite, Volcker kuralı vs derken bunun olması doğal. Ancak söz konusu işlemler banka karlarının önemli bir kısmını oluştururdu. Ticari ve endüstriyel krediler önceki zirveyi aşmış durumda. Tüketici tarafında ise 2008’den bu yana ilk kez krediler üst üste 2 kez artış göstermiş. 2013 sonunda tüketici kredileri 12.96 trilyon dolarla 2012’nin üzerinde ancak Haziran 2008 zirvesinin 1 trilyon dolar altında. Cari seviyenin halen aşırı borçluluğa işaret ettiğini söylememiz mümkün. Artış ise ağırlıklı olarak otomotiv ve öğrenci kredileri destekli. 

Grafikte bir günde çeşitli senaryo ve standart sapmalar dahilinde sistemin uğrayabileceği zarar miktarını görüyorsunuz. Value at Risk (VaR) olarak tanımlanan bu model tüm bankalar tarafından düzenli olarak işletilmeli ve raporlanmalı. Hatırlarsanız JP Morgan geçtiğimiz senelerde büyük bir pozisyon almış ve fakat VaR durumu doğru yansıtmadığından ciddi zarar yazılmış ve kurum “mahcup” olmuştu. OCC VaR rakamının düştüğünü ve bunun olumlu bir durum olduğunu kaydetmiş.Ancak hemen ardından bir uyarıda bulunuyor, volatilite göstergeleri olan VIX (hisse) ve MOVE (bono) normalden düşük seviyelerde. Temkinli olmakta fayda var.

sant.jpg

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Dijital Paraya Geçiş 27 Eylül 2019
ECB’nin alternatifleri 26 Temmuz 2019