Biraz da politika!

Şefik ERGÖNÜL
Şefik ERGÖNÜL İHRACAT SOHBETLERİ [email protected]

Ara-sıra üniversite öğrencileri ile birlikte oluyoruz. Onların içerisinden bazılarının ihracata yönelmelerini ümit etmek bizleri mutlu ediyor. Öte yandan gençlerimizin, daha öğrencilik yıllarındayken, ileriki yıllarda ne yapacaklarını düşündüklerini görmek de ayrı bir mutluluk kaynağı. Her zaman vurguladığımız bir konu olan, eğitimde verilenlerle ile iş hayatının gerçek ihtiyaçları arasındaki farkı, okul sıralarındayken görmeleri bizleri işgücünde bugün yaşanan aksamaların azalacağını düşünmeye yönlendiriyor. Bu gençlere verilen ödevlerden birisinin kapsamında bana yöneltilen birkaç sorudan birine verdiğim cevabı sizlerle paylaşmak istedim.

Soru: Sizce Türkiye için temel ihracat stratejileri neler olmalı?

Cevap: Komşu ülkeler ve gelişmekte olan ülkelerle ilişkiler arttırmalı ve buna yönelik altyapı güçlendirmesi yapılmalıdır. Bunlar bu ülkelerin dilini konuşan, onların gündelik ve iş hayatını tanıyan ihracat uzmanları yetiştirmek olduğu kadar, bu ülkelerin gereksinim duyduğu ancak kullanabileceği seviyede teknolojik ürünler sunmaya çalışmak olmalıdır. Onların bizim ürünlerimizi kullanmaya yönelmeleri için gereken eğitim ve teknik yardımlar verilmelidir. Hedef ülkelerin alıcıları ile onların dillerinde hitap etmenin ve onların kültürlerine uygun yaklaşımda bulunmanın yararları sonsuz olacaktır.

İhracata sunulan ürünlerin çeşitliliğinin artırılması en önemli noktalardan birisidir. İleri teknoloji ihraç eden ülkelerin hayvansal ve tarım ürünleri ihracatına bakınca yumurtaları aynı sepete koymamanın farklılığını görürüz.

Fiyata odaklanmanın yanlışlığını kabul etmemiz gerektir. Bugün en yüksek ihracat rakamlarına sahip ülkeler, hiç de ucuz ürün satanlar değildir.

İhraç ürünlerinin, dışa bağımlılığının azaltılması ve ulusal kaynakların en yüksek seviyede kullanılması hedeflenmelidir. Dış ticaret açıklarının azaltılması için en kolay yol budur. Ulusal kaynaklarımızın en ileri seviyede işlenebilmesi için, her türlü olanak sağlanmalı ve işlenmemiş ham ürün ihracatı olabildiğince güçleştirilmelidir.

İnovasyon sonucu ortaya çıkarılabilen yeni ihraç ürünleri için Dünya Ticaret Örgütü kurallarının çevresinden dolaşabilecek destek sistemi oluşturulmalıdır. Ayrıca inovasyonun salt ürün bazında değil, sistem temelinde de olabilmesi için özendirmeler yapılmalıdır.

Tüm dünya ülkelerinin dış alımları dikkatle analiz edilerek, onlara sunulabilecek Türk ürünlerinin neler olabileceği devlet olanakları ile yapılarak, ihracatçılara sunulmalıdır.

Öte yandan tüm dünya grekoromen güreşirken, bizim karakucak güreşmemiz bizleri elbette uluslararası arenada arka sıralara getirecektir. Uluslar arası ticaretin kurallarını bilen, yabancı dilleri iyi kullanabilen, müzakere tekniklerine hâkim, değişik kültürleri tanıyan elemanların, uzman dış ticaret işletmeleri ile işbirliği içerisinde yetiştirilmesine olanak tanınmalı ve bu işletmelerin işbirliği devlet tarafından desteklenmelidir.

Değerli sohbet okuyucularım, iş hayatının parçaları olarak bizler, müşterilerimizin ihtiyaçlarına bakarak, tekliflerimizi şekillendirmeye çalışıyoruz. Sonunda her iki taraf da istediğine erişerek kendince kazançlı çıkıyor. Politikacılarımız da bizlere daha fazla kulak verse ve iş hayatının ihtiyaçlarına uygun destekleri çıkarıp, çıkardıklarını güçlendirip, uygulamalarını kolaylaştırsa kazanan ülkemiz olacaktır.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
96 yılda ihracat... 29 Ekim 2019
Tahterevalliye Dikkat 15 Ekim 2019
İhracat ve Facebook 17 Eylül 2019
Promosyon mu o da ne? 10 Eylül 2019
Müşteriye Doğru Erişim 27 Ağustos 2019