Bir yıl boyunca her dakika 2 kişi işsiz kaldı

Alaattin AKTAŞ
Alaattin AKTAŞ EKO ANALİZ [email protected]

Nisan itibarıyla işsiz sayısı 4.2 milyon kişi. Son bir yılda tam 1.1 milyon kişi işsiz kaldı. Yılda 1.1 milyon; ayda 93 bin, günde 3 bin, saatte 129, dakikada 2 kişinin işsiz kalması demektir.

Ocak ve şubatta yüzde 14.7, martta yüzde 14.1 olan işsizlik oranı nisanda yüzde 13'e indi ama bu tümüyle mevsimsel etkenlerden kaynaklanan doğal bir gelişme. Doğru kıyaslama geçen yılla yapılır ve buna göre işsizlik oranı yüzde 9.6'dan yüzde 13'e çıkmıştır.

Türkiye İstatistik Kurumu tarafından dün açıklanan ve mart-nisan- mayıs ortalamasını gösteren nisan verilerine göre işsizlik oranı yüzde 13, işsiz sayısı 4.2 milyon kişi oldu.

Geçen yılın nisan ayında işsiz sayısı 3.1 milyon düzeyinde bulunuyordu. Yani işsiz sayısında bir yılda 1.1 milyon kişilik artış yaşandı.

Bu sayı tüm yıl için dile getirilince sanki çok şey ifade etmiyor gibi. Bu yüzden 1.1 milyonluk işsiz artışını daha küçük zaman dilimleriyle ifade etmeye çalışalım.

Geçen yılın nisanından bu yılın nisanına kadar olan bir yıllık dönemde işsiz sayısında her ay 93 bin kişilik artış oldu.

İşsiz sayısındaki artışı gün bazına getirelim. İşsiz sayısı her gün 3 bin 103 kişi arttı.

Biraz daha küçültelim zaman dilimini. Bölelim 3 bin 103’ü 24’e, her saat işsiz kalan sayısındaki artış 129 kişi olmuş.

Her saat 129 kişi işsiz kalmışsa, bu da demektir ki bir yıl boyunca her dakika, ama her dakika 2 kişi işini kaybetti ya da iş bulamadı. Bir başka ifadeyle işsiz sayısı her dakika 2 kişi arttı.

Birileri de hala bir ekonomik kriz söz konusu olur mu, diye soruyor. Bir yıl boyunca her dakika 2 kişinin işsiz kaldığı bir ülkede ekonomik kriz aramaya gerek var mı, zaten o krizin tam göbeğindeyiz!

Dört işsizden biri üniversiteli

Nisan ayı itibarıyla işsiz sayısı 4.2 milyon kişi. İşsizlerin hemen hemen yarısı lise altı eğitimli. Bu gruptakilerin sayısı 2.1 milyona yakın.

İkinci sırada üniversite mezunları geliyor. İşsiz 4.2 milyon kişinin bir milyonunu üniversite mezunları oluşturuyor.

Üniversite mezunlarında işsizlik oranı yüzde 12.8 düzeyinde. Bir başka ifadeyle üniversite mezunu her 100 kişiden 13'ü işsiz durumda.

Son bir yıllık dönemde üniversite mezunu 209 bin kişi işsiz kaldı. Yani her gün 573 üniversite mezunu ya işini kaybetti ya okulu bitirdi iş bulamadı. Sonuçta üniversiteyi bitirmiş ama işsiz gezenlere her gün 573 kişi eklenmiş oldu.

“İşsizlik hızla azalıyor” diyenin başı ağrımaz!

Gerçeklerin üstünü örtebileceğini düşünen kesimler hiç eksik olmuyor.

Bu durumdakiler TÜİK’in dünkü açıklamasını "İşsizlik azalıyor” diye okuyabiliyor.

Gerçi bunu dile getirenler pek de haksız sayılmazlar; işsizlik azalıyor, ama bunda şaşılacak bir yön yok ki...

Kaç kez vurguladığımızı unuttuk; bazı veriler vardır ki bir önceki ayla kıyaslama yapamazsınız. Bunların başında da işgücü istatistikleri gelir. İşgücü istatistiklerinde; bu kapsamda istihdamda, işsizlik oranında mevsimsel etki çok ama çok güçlüdür; bu yüzden kıyaslama aynı etkilerin var olduğu bir yıl öncesiyle yapılır.

Nisan ayındaki yüzde 13’lük işsizlik bir gerilemeye işaret etmemektedir, tam tersine geçen yılki yüzde 9.6’ya göre kayda değer bir artış söz konusudur.

★★★

İstihdamda ve bağlı olarak işsizlik oranında ters yönlü çalışan değişmeyen bir eğri vardır.

Bahar aylarıyla birlikte mevsimsel etkenlerle istihdam artar-işsizlik azalır, sonbaharda durum tersine döner; bu kez de istihdam azalır-işsizlik artar.

Bu çok doğal bir süreçtir. Tarım ve turizmin etkisini göstermesi istihdamı artırır ve işsizliğin azalmasını sağlar, sonra da tersi olur.

★★★

Şimdi bu yıl ocak ve şubatta yüzde 14.7, martta yüzde 14.1 olan işsizlik oranı nisanda yüzde 13'e indi ya, birileri "Bakın işsizlikte nasıl da düşüş yaşanıyor” havasında.

TÜİK’in web sayfası elbette herkese açık. Bir bakın bakalım, hangi yıl nisandaki işsizlik marta göre düşmemiş!

Bir tek yıl yok ki nisandaki işsizlik marttan daha yüksek gerçekleşmiş olsun.

Böylesine basit bir araştırmaya bile üşeniliyorsa yapılan tembelliktir, yok eğer gerçek bilindiği halde böyle davranılıyorsa bu yapılan en azından işsiz milyonlara karşı saygısızlıktır.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar