Bir yandan KOBİ’lere verimlik uyarısı bir yandan yeni imkanlar...
Gün geçmiyor ki ekonomimizin kılcal damarları KOBİ’lerle ilgili bir haberle karşılaşmayalım. Dünkü yazımda 1990’lı yıllarda toplam banka kredilerinden yüzde 4 pay alan KOBİ’lerin 2007 yılında banka kredileri içindeki paylarını yüzde 26’lara yükselttiğini yazdım. O günden bu yana toplam banka kredileri 6 kattan fazla artarken, bunun içinde KOBİ kredilrininde 6 kattan fazla artarak yüzde 26’lık payını koruduğunun altını çizdim. Yazıda değindiğim bir başka konu ise Dünya Bankası’nın bir analiz çalışmasıydı. Bu çalışmada dönüşüm hızının düştüğü belirtilerek, kaynak kullanımında, sektör içi dağılımın “telafi edici olarak” yeniden düzenlenmesi gereği vurgulanıyordu. İşgücü ve finans imkanlarının daha yüksek verimliliği olan şirketlere aktarılması öneriliyordu.
Arkadaşımız Aysel Yücel’in habearinde Rekabetçi Sektörler Programının ikinci fazda KOBİ’lere açılacağı bilgisi yer alıyor. Bilim ve Teknoloji Bakanlığı AB Mali Programları Daire Başkanı Murat Altun, “KOBİ ve girişimleri yeni programımıza dahil ettik. Bu proje başlı başına destek programı niteliğinde, 1 milyar euro’dan fazla kredi hacminin yaratılması hedefleniyor” bilgisini veriyor. “Büyüyen Anadolu’ya Kredi Kolaylığı (BAKK) isimli projenin onay için AB’ye sunulduğunu onaylanmasıyla işlerlik kazanacağını açıklıyor.
BAKK projesi kapsamında 2011 yılından bu yana 10 bin mikro işletme ve KOBİ’nin Avrupa Yatırım Bankası kredisinden faydalandığı, 43 ilde 650 milyon euro kredi imkanını kullandığını belirten Altun, projenin yeni bölümünün kullanım onayı ile 350 milyon euro ilave hacim sağlayacağıının altını çiziyor. Projede yüzde 15 oranında 405 milyon euro’luk ulusal kaynak kullanılırken, kalanının Türkiye AB mali işbirliği anlaşması çerçevesinde AB desteği olarak 1 milyar eurodan fazla kredi hacminin geliştirilmesi öngörüldüğünü de söylüyor. Ağırlıklı olarak KOBİ’lerin yararlanacağı projede henüz AB onayı olmadığı için teklif çağrısı süreci başlamamış durumda. Yeni dönem için bu kredi kullanımında üç ana eylem belirlenmiş durumda. Bunlardan biri özel sektörün geliştirilmesi, bir diğeri bilim-teknoloji-inovasyon, üçüncüsü AR-GE-İnovasyon ile KOBİ ve Sanayi politikaları yönetiminde kapasite oluşturma.
Murat Altun, yeni dönem desteklerinin KOBİ’lerin değer zincirlerine entegrasyonunu güçlendirmek, KOBİ’lerde işbirliğini artıracak, ortak kullanımlı tesislerde katma değeri yüksek ürünlerin imalini sağlayacak, makine donanımına yönelik projelere öncelik vereceklerini de belirtiyor. Altun’un ikinci fazda KOBİ’lerin kullanımına açılacağını belirttiği BAKK projesiyle ilgili verdiği bilgiler, Dünya Bankası analizinde yer alan uyarıya uygun yeni bir kullanımla, kaynağın, KOBİ’lerde katma değeri yüksek alanlara yöneleceğini gösteriyor. Bu yapılabilirse, KOBİ’ler değer zincirine entegre olma yolunda işbirliklerini artıracak girişimlerde bulunarak, bir yandan büyümelerini hızlandırıken, bir yandan da verimliliklerini artıracaklardır. Ben bu açıdan hayata geçecek yeni KOBİ destek kredisinin sektör içi kaynak kullanımını geliştirici telafi edici sonuçlar verebileceğine inanıyorum. Doğaldır ki bu projenin KOBİ’lerle sürekli diyalog içinde yürütülmesi gerekli verikmir sağlanması açısından önemlidir.