Bir varmış, bir yokmuş!..
Bir yandan olumsuzlaşmaya devam eden küresel koşullar, diğer yandan ağırlaşmış sorunlar ve sürdürülebilir olmayan eğilimler Türkiye ekonomisine ilişkin kırılganlığı arttırıyor. Bu gerçeğin hatırlatılması ise etkili ve yetkili kesimleri rahatsız ediyor, tepkiselik ve olduğundan farklı görünme çabası yeni rekorlara tırmanıyor. Kısa vadeli bakış açısı ile günü kurtarmak ile uzun vadeli ham hayaller arasında, belirsizliği kısmende olsa azaltacak bir duruş çizgisi yakalanamıyor. Bundan sonrasının, öncesinden farklı olabileceği gerçeği hazmedilemiyor. Ağustos böceği veya tavşanların devrinin geride kalmakta olduğu, karıncılar veya kaplumbağaların devrinin başlayacağı endişesi finansçıları ve siyasileri rahatsız ediyor.
Küresel kredi krizi öncesindeki beş altı yıllık dönemde yaşanan eğilimler ile son iki yılda yaşananları mukayese ettiğimizde herşeyin değiştiği görülüyor, fakat etkili ve yetkili kesimlerin bu durumu neden inkar ettiğini anlamak kolay olmuyor. Merkez Bankası rezervlerinin erimesi, bu durumu gizlemek adına karşılık oranı uygulamalarının farklılaşması, döviz kuru ve faizlerin yükselmesi, özelleştirme kapsamında yapılan ihalelerin finansman yetersizliği gibi nedenlerle iptali gibi gelişmelerin tesadüf olmadığını kabul etmek kolay olmuyor... Zira beklentileri yönlendirerek günü kurtarmanın zorlaşması, uzun vadeli ham hayallerin masal niteliğinde olduğunun anlaşılması gibi eğilimler gerçekleri inkar etmenin bu saatten sonra pek işe yaramayabileceğini söylüyor, bu olasılıkları görmezden gelenlerin hazım sıkıntısıda büyük oluyor. Düşünün bir kez hiç bir şey eskisi gibi olmayacak ve değişecekse buna tahammülü olmayanlar ne yapacaklar?..
Türkiye ekonomisinde 2012 yılı büyümesi yüzde 2'nin altına düşmesine rağmen cari açığın gayri sayfi hasılaya oranı yüzde 7'yi aşarsa, bu süreçte paranın devir hızı düşerken hem bütçe gelirleri azalır hem de sorunlu krediler artmaya başlar ise ne yapacağız? Godo'yu bekler gibi eski güzel günlerin gelmesini bekleme şansı olabilecek mi? Bu hafta açıklanacak mayıs ayı rakamları sayesinde yıllık enflasyonun bir miktar gerilemesi, geleceğe yönelik olumsuzlukları olumluya çevirebilir veya unutturabilir mi?.. Görünümü pozitiften durağana çevirdiği için Standart & Poor's şirketine posta koymak durumu düzeltirmi?..
Küresel ölçekte güç dengesi değişiyor gelişmiş ekonomiler nal toplar ve parasal genişleme yolu ile günü kurtarırken, ısrarla karınca veya kaplumbağayı oyalayan Çin, Hindistan gibi ekonomiler ön plana çıkıyor. Türkiye ise bu değişimi, yarattığı ve yaratacağı tehlikeleri görmezden gelerek şuursazca günü kurtarmaya çalışıyor, yaşananlardan ve tarihten ders almamakta ısrar ediyor. Sorunlu ekonomi sayısının azalmayıp arttığını para ve maliye politikalarını gevşelerek orta vadeli daralma eğiliminin terse çevrilemeyeceğini görmek ve kabul etmek istemiyor. Bugün sorunlu olarak tanımlanan ekonomilerin yaptığı hataları ısrarla sürdürmekten vazgeçemiyor. Ancak dış finansman imkanları daraldıkça hareket yeteneği azalıyor, istikrarsızlık potansiyeli büyüyor.
Gelişmiş ekonomilerden sonra gelişmekte olanlarda sorunlu hale geldi, bu durum bir yandan risk alma isteğini geriletti ve sermaye hareketlerini daralttı, diğer yandan büyüme şansını ortadan kaldırarak kırılganlığı artırdı. Bu saatten sonra eski güzel günler geri gelmeyecek, ya deflasyonist yada enflasyonist durgunluk korkusu yaşanacak. Her kes aynı anda ya nakite koşacak ya da ondan kaçacak, bu süreçte fiyat oynaklıkları artacak ve yıkıcı dalgalanmalar yaşanacak. Fakat kalkınma, istihdam ve refah artışı gibi gelişmeler olmayacak. Beklentiler yönlendirilemedği için günü kurtarmak imkansızlaşırken, uzun vadeli ham hayallere inanan ve peşinden giden yatırımcı sayısı hızla azalacak...
Yukarıda özetlemeye çalıştığımız küresel koşullardaki değişimi dikkate almadan evde yapılan hesaplar çarşıya uyamaz. Zorlamak ise enerji ısrafına yol açarak ödenecek bedelleri ağırlaştırmaktan başka bir işe yaramaz... Herkesin ağustos böceği veya tavşan olmaya teşvik edildiği bir, insanlık aklının iyiye kullanılamadığı koşullarda daha farklı bir sonucun ortaya çıkması mümkün mü?.. Dışlanan karıncalar ve kaplumbağaların yokluğunda veya isyanında çarklar eskisi gibi döner mi?..