Bir seyahatin toplam deneyim değeri (1)

Osman Ata ATAÇ
Osman Ata ATAÇ İŞLETMECİLİK SOHBETLERİ [email protected]

 

 
Geçen hafta sizlere toplam deneyim değeri diye bir kavramı anlatmıştım. Bu İngilizce "Total Transaction Cost" olarak yazında geçen kavramın kalitatif olarak genişletilmiş halidir. Neyse bu kavrama gerçek bir örnekle devam edeyim. Geliştirdiğim "kar amacı gütmeyen kurumların performans kayıtları ve raporlaması" sisteminin uygulanması konusunda bir danışmanlık-eğitim-sohbet toplantısı için İspanya, Estonya, Macaristan ve Danimarka'nın ihracatı teşvik kurumu üst yöneticilerinin daveti üzerine 28 Ocak'ta Londra'ya gittim.
 
Hanım "Ben Londra'yı hiç görmedim. Ya beni de götürürsün ya da ben Nişantaşı'nda alış verişe çıkarım" deyince tasarruf olsun diye ona da bilet aldım tabii. Önce internete girdim. En uygun bilet İngiliz Hava Yolları (BA) olarak gözüktü. Internet sayfalarına girdim. Sayfa kullanıcıyı kafası kesik tavuk gibi oradan oraya koşturmuyordu. Seyahatimden bir iki gün önce bana ulaştılar pasaport detaylarını istediler ki hava alanında vakit kaybetmeyeyim. Hatta oteli de ayarladılar. Bir gün önce tekrar yazıp Internet üzerinden biniş kartlarını almamı da hatırlattılar. İstanbul Atatürk Havaalanı'na bir taksiyle geldik. Yeşilköy'de oturduğumuz için bu deneyim de o günün yağmuruna rağmen olumluydu. Yoksa İstanbullular yağmurda taksi trajedilerine alışıktırlar. Buraya kadarki deneyime olumlu not verdik.
 
Girişteki güvenlik kontrolü hiç ağırlık kaldırmamışlar tarafından tasarlanmış. Bizim bavul 20 kilo onu kaldırıp kayış üzerine koymak için fıtık tehlikesine rağmen gayret gösterdik. Bunun bir çaresi yok mudur? Palto, ceket, şapka çıkar, kemer sök, cepleri boşalt, bilgisayarı çıkar ve çalıştır ve sonra tüm bunların tersini yap kan ter içinde bu aşamaya çok olumsuz not vererek içeri girdik. Bir bavul ve alışveriş için boş bir kabin çantamız var. Kontuardaki memur "Biraz büyük gözüküyor şunun içine bir sokup sığıp sığmadığına bakar mısınız?" diye bir kutu gösterdi. "Kardeşim bunu kabin bagajı diye koskoca Chaps şirketi üretmiş. Eşek değiller ya herhalde ölçmüşlerdir kaldı ki bununla ilk seyahatimiz de değil" dedikse de ısrar etti. Hanım oflaya puflaya çantayı soktu "Olmadı yandan" dedi. Ben gittim bir de öyle yaptık arkadaş ikna oldu. Bu safhaya olumsuz not verdik. Pasaport kontrolü olumluydu ama pasaport kontrolünden sonraki güvenlik kontrolü girişteki kadar eziyetli olabilirdi. Neyse ki ağır bavul yoktu. Bu aşamaya da eh olumlu not verdik.  
 
Maalesef hanım da ben de tiryakiyiz. Sigara içmek için alanda "balkon" denilen yere gittik. Arkadaşlar etmeyin anladık sigara zararlı, içilmesin ama buda ayıp. Yirmi metrekare yerde belki 150 kişi demir kafes içinde tıkılmış sigara içiyor. Ortalık mezbele. Boş paketler kilolarca izmarit, kahve bardakları yerlerde ortalarda çöplük görünümlü bir yer. Son derecede olumsuz oy verdik. Geldik biniş kapısına. Yahu etmeyin bir ufak oda. Alsa alsa 100 kişi alır. Nizam intizam içinde ancak 50 kişi efendi gibi gerekli kontrollerden geçip uçağa biner. Biz 250 kişiyiz. Çoluk çocuk, genç yaşlı itişe kakışa, kapıdaki personelin koyun sürüsü güder davranışlarına katlanarak uçağa yarım saat rötarlı yollandık. Bu etaba da olumsuz oy verdik. 
Şimdi "Hoca haksızlık ediyorsun. Bu anlattıklarından sadece BA kontuarındaki deneyimin BA'yı ilgilendirir gerisi başkalarının işi" diyeceksiniz. Demem! Çünkü bundan iki hafta sonra Katar Havayolları'yla Manila'ya gittim. Onun için diyorum ki: Bana ne kardeşim ben seyahatimi BA ile yapıyorum Bu seyahatin toplam deneyim değerine bakıyorum. TAV mav beni ilgilendirmez. BA tek başına yapamıyorsa diğerleriyle birlik olsun oturup deneyim değerini arttırmanın yollarını arasınlar. 
 
Sağlıcakla kalın
 
Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Teknokrat-Politikacı 30 Ekim 2019
Strateji mi? 23 Ekim 2019
Tenkisat 16 Ekim 2019
Kasvetli ilim 02 Ekim 2019
Zombiler 25 Eylül 2019
Yeni Bull 18 Eylül 2019
Bull 11 Eylül 2019
Neden olmuyor? 04 Eylül 2019
Olmayacak duaya... 28 Ağustos 2019