Bir savaşı kaldıramayız
Arka arkaya gelen zamlar moralleri bozdu. Maalesef devamı gelecek. Doğal gaz ve elektriğe yapılan zamlar, sanayi ve tarım sektöründeki üretim maliyetlerini artıracak. Bunlar da tüketim malları fiyatlarına yansıyacak.
Özellikle doğal gaz piyasasında yaşananları anlamakta güçlük çekiyorum. Botaş, 2011'de ve 2012'nin ilk yarısında zarar ettiğini açıkladı. Bu büyük zararları gördükten sonra, zam oranının yüzde 25 civarında olabileceğini düşünmüştüm. Yüzde 10'luk bir zam geldi. Bu oran yeterli olmayabilir. Önümüzdeki dönemde, doğal gaz fiyatı daha da artabilir. Tabii buna bağlı olarak elektrik fiyatları da yükselebilir. Ayrıca; düşündüğüm yüzde 25'lik zam bile yetersiz kalabilir. Gaz aldığımız ülkelerle oturup, sözleşmelerdeki bazı maddeleri gözden geçirmek gerekiyor. 2012'nin ilk yarısında, bin metreküp doğal gaz için İran'a 525 dolar ödemişiz. Böyle bir fiyat olur mu? Başka ülkelerden, daha düşük fiyatlardan alım yapma şansımız var. Yapılan doğal gaz sözleşmelerindeki şartlar ağır gözüküyor. Almadığımız gazın parası bile ödeniyor. Çünkü alım taahhüdünde bulunulmuş.
Doğal gaza, elektriğe yapılan zamlar, enflasyon algısını da bozdu. Beklentiler yükseldi. Enflasyon, yılsonunda yüzde 7'nin altına inebilirdi. Enflasyon rakamı, bir süre tahminlerin üzerinde kalabilir. Sonrasında makul seviyelere inebilir. Büyük bir sorun yaşanacağını, enflasyonun kontrolden çıkacağını düşünmüyorum. Çünkü böyle bir ortam yok. Yüksek enflasyon için gerekli faktörler; kredi büyüme hızının artması, para biriminde ciddi bir değer kaybının yaşanması, istihdamın güçlü kalmasıdır. Kalıcı bir enflasyon için, bu üç unsurun en az ikisinin devrede olması gerekir.
Başbakan'ın geçen hafta faizle ilgili yaptığı açıklamalardan sonra, TCMB'nin faiz indirimine gitme olasılığı iyice artmıştır. Merkez bankasının üst yönetimindeki insanların, kişiliklerine, akademik geçmişlerine büyük saygı duyuyorum. Fakat ''düşük faiz'' baskısına dayanamayabilirler. İstemeseniz de, bazı şeyleri yapmak zorunda kalabilirsiniz. Türkiye ekonomisi açık şekilde zorlanıyor. 2013 belirsizliklerle dolu. Vergiler arttı. Yatırım harcamaları zaten yatay seyrediyor. Hem maliye politikasını sıkılaştır, hem de para politikasını gevşetme. Bu şartlar altında, bir ekonomi nasıl büyüyebilir? Bir yerden destek gerekiyor.
Bizim için sevindirici bir gelişme, İsrail'in, İran'a yönelik askeri saldırıyı ertelemesi olabilir. İsrail Başbakanı Netanyahu'nun Birleşmiş Milletler'deki(BM) konuşmasından bu sonucu çıkardım. Netanyahu, BM'nin elinden gelen her şeyi yapacağına inandığını belirtti. Buna göre; kısa dönemde bir saldırı ihtimali azalmış gibi gözüküyor. Enerji fiyatlarında bir şok yaşanmayabilir. Brent petrolün fiyatı 110 dolara kadar düştü. Buna rağmen; son zamlardan sonra, dünyanın en pahalı benzinini tüketiyoruz. Diğer taraftan; dünyada doğal gaz fiyatları son yılların en düşük seviyelerine inmişken, ülkemizde son bir yılda yüzde 50 civarında bir fiyat artışı gerçekleşti.
Orta Doğu'daki bir savaş sebebiyle enerji fiyatlarında yaşanabilecek bir şoku, bu ekonomi kaldıramayabilir.