Bir rüyam var
Dersler bittiğinde öğrencilerimle vedalaşırken şunları söylerim: “Şu iki şeyden birisini gerçekleştirirseniz çok memnun olurum; bana haber verin: Birincisi, bir girişimci olursanız.
İkincisi, siyasete atılırsanız. “ Neden girişimci önemlidir?
Girişimcilik, ekonomi için, dolayısıyla bir ülke için çok yararlı bir şeydir. Peki nedir bu yararlar?
Birinci yarar: Girişimciler kişilere iş imkanı yaratır. İş açan girişimci bu işi tek başına kotaramaz. Muhasebecisinden, üretim mühendisine, insan kaynakçısına kadar her tür çalışanı olacaktır. Girişimci, çalışanlarına ücret vererek onlara gelir sağlar. Bu gelir sayesinde çalışanların başını sokacak evleri, sofraya oturduklarında yiyecek aşları olacaktır. Kazandıkları paraları harcamaları ile yeni taleplere ve dolayısıyla yeni iş olanaklarına yol açarlar.
İkinci yarar: Girişimciler vergi öder. İşyerlerinden toplanan bu vergilerle devlet yurttaşına hizmet götürür. Bu yerine göre sağlıktır, eğitimdir, alt-yapıdır.
Üçüncü yarar: Girişimciler başka mallar için talep yaratır. Bu talep de yeni talepler doğurur. Örneğin, eğer ipek gömlekler üreten bir fabrika kurmuşsanız, ipekli kumaş için talep yaratır. Böylece ipekli kumaş üreten fabrikanın sahibi ve burada çalışanlar bu talep artışından olumlu biçimde etkilenir.
Dördüncü yarar: Girişimciler pazara yeni teknolojiler kazandırır. Örneğin, Steve Jobs yarattığı i-pod, i-phone ile teknolojide yeni bir çığır açmıştır. Bu yeni teknolojiler de yeni yazılım uygulamalarının ortaya çıkmasına neden olmuştur.
Beşinci yarar: Girişimciler kişilerde yarattıkları güven duygusu ile ekonomiyi canlandırır. Girişimcilerin neden olduğu olumlu ekonomik etki ile bireylerin ekonomik güven duygusu artar. Bunun sonucu girişimci sayısı ve yatırım eylemleri çoğalır.
Neden siyasetçi önemlidir?
Siyasetçi de bir ülke için çok hayati değer taşır. Siyaset, ikna sanatıdır. Demokrasilerde siyasetçiler çıkar, ülke için hayallerini, hedeflerini ortaya koyarlar; seçmeni ikna etmeye çalışırlar. Seçmeni en fazla ikna edenler, en fazla oyu alarak iktidara gelirler. İktidara gelecek kadar oyu alamayanlar da muhalefette kalır. İktidara gelenler, devlete yön verirler. Çıkarılan yasalarla ülkenin gideceği
yolu belirlerler. İktidardakiler ülkenin tüm kaynaklarını kullanırlar, seçmene verdikleri sözleri yerine getirmek için çalışırlar. Muhalefet de iktidarı denetler. Bir iktidar çıkarılan yasalarla ve kullanılan kaynaklarla bir ülkeyi parlak bir geleceğe taşıyabilir veya ülkenin geleceğini ipotek altına alabilir.
Nasıl bir rüyam var
Siyasetçilerin bir ülkenin geleceği için ne denli önemli olduğu ortada. Bu nedenle, ister iktidarda olsun, ister muhalefette, her siyasi görüşte donanımlı siyasetçilere ihtiyaç vardır.
Amerikalı zenci lider Martin Luther King’in meşhur konuşmasını hatırlıyorum:
I have a dream (Bir rüyam var.) İşte benim de böyle bir rüyam var. Bu rüyam bana ülkenin ihtiyacı olan siyasetçilerde bulunması gereken nitelikleri söylüyor. (Okurken aşağıdaki cümleyi her bir niteliğin başına koyarak okursanız, Martin Luther King’in ruhu şad olabilir (!))
“Bir rüyam var. Bu ülkenin siyasetçilerinin hepsi bir gün:”
• Eğitimli, yetişmiş olacak.
• Sanatın içine, dışına tükürmeyecek.
• Bilimin yol göstericiliğine gönül vermiş olacak.
• Yalan söylemeyecek; doğruları söylemekte sorunları olmayacak.
• Dürüst olacak, doğruluktan ayrılmayacak.
• Küresel vizyonlu, ama ulusal değerlere sahip çıkacak.
• Saygılı olacak; öyle ki, televizyona çıktığında kimse çocuklarını şiddete karşı korumak için odadan çıkarmayacak.
• Kendisine oy vermemiş veya vermemiş yurttaşları muhabbetle bağrına basacak.
• Her başarısından sonra biraz daha alçak gönüllü, çelebi olacak
• Eleştirileri, yanlış yapmayı önleyecek bir mekanizma olarak görecek
• Kişilere ve olaylara hoşgörü ile yanaşacak
• Halkını yüzdelerle bölmeyecek.
Sonuç
Ne dersiniz? Bir gün bu ülkede bu rüyam gerçekleşir mi?