Bir numaralı teşvik paketi: Bütçe açığı
2009'un ilk 6 aylık bütçe rakamları, en büyük teşvik paketinin bütçe paketi olduğunu gösteriyor! Özel sektörün tüketimini daralttığı yurt dışı piyasaların daraldığı bir ortamda kamunun harcama yapması doğru alanlara yapılması koşuluyla yanlış bir politika değil. Ancak rakamlara daha dikkatli bakınca harcamaya dayalı teşvik unsurunun büyük resmin içinde daha sınırlı kaldığı ve sosyal güvenlik sistemindeki yapısal sorunun daha öne çıktığı anlaşılıyor.
Bütçe açığı açısından bakıldığında, 2008 yılının ilk 6 ayıyla aşağıdaki karşılaştırmada sorunun gider tarafından çok gelir tarafında olduğunu gösteriyor. 2008'in ilk yarısında yıllık harcama hedefinin yüzde 44,5'i gerçekleşmişken bu yıl bu rakam yüzde 48,2 olmuş. Gelirlerdeyse, aradaki fark büyüyerek yüzde 47,4'ten yüzde 40,9'a düşmüş.
Harcamalar tarafında, en önemli alt kalemler olan personel ve cari transferlerdeki gerçekleşmelerde geçen seneye göre kayda değer sapmalar yok. Sorun biraz da burada. Toplam harcamaların yüzde 37, faiz dışı harcamaların ise yüzde 47'sini cari transferler oluşturuyor. Bu rakamın yarısından fazlası sosyal güvenlik sistemi adı verilen kara kutu tarafından emiliyor. Buna devletin kendi çalışanları için ödediği primler de dahil değil. İlk 6 ayda, devletin mal alımları toplam harcamalar içinde yüzde 10'undan daha küçük bir paya sahip. Sene sonu hedefi de aynı oransal seviyede.
Gelir tarafında yavaşlamanın tabii bir sonucu olarak ciddi bir gerileme var. 2008'in ilk yarısında gelirler yıllık hedefin yüzde 49'u seviyesinde gerçekleşmişken 2009'da bu oran yüzde 39'a gerilemiş. Bu, nominal olarak yüzde 4,4'lük, reel olarak ise yüzde 10'un üzerinde bir gerilemeye işaret ediyor.
Ancak gelir tarafında olumlu bir gelişme de var. Karşılaştırmanın ekonomik aktivite açısından iyi bir dönem olan 2008 ilk yarısının krizin etkilerinin derinleştiği bir dönem olan 2009'un ilk yarısıyla karşılaştırıldığının altını çizerek alt gelir kalemlere bakalım. Bu yıl, gelir vergisi gerçekleşmesi nominal olarak değişmemiş, kurumlar vergisi ise yüzde 8 civarında daralmışken (300 milyon TL'lik eksilmeye tekabül ediyor). Dahilde toplanan KDV miktarı yüzde 13 oranında yükseldi; özellikle yılın ikinci yarısı beklentileri açısından olumlu bir gelişme. Rakamsal olarak en önemli kaybın ithalat KDV gelirlerinde olduğunun da altını çizelim. Toplam vergi gelir kaybı 3,7 milyar dolarken toplam ithalattan alınan KDV kaybı 4 milyar dolar seviyesinde.
İlk 6 ay gerçekleşmesi/yıl İlk
Toplam içinde hedefi 6 ay
pay (2009) % 2009 % 2008 % 2009/2008 %
Harcamalar 100 48,2 44,5 124,1
Faiz dışı harcamalar 78 48,4 45,5 122,2
Personel 23 49,8 50,2 116,2
Cari transferler 37 52,4 50,2 130,9
Mal ve hizmet alımları 9 42,0 38,3 116,8
Faiz harcamaları 22 47,4 40,9 131,4
Gelirler 100 40,9 49,1 99,1
Genel bütçe gelirleri 97 40,5 49,0 98,8
Veri gelirleri 78 39,1 49,2 95,6
Teşebbüs ve mülkiyet gelirleri 7 99,3 69,0 145,2
Faizler, paylar ve cezalar 10 50,4 53,9 106,8
Bütçe dengesi 223,2 -11,2 -1210,2
Faiz dışı denge 8,6 67,4 17,8
Ocak-haziran gelirleri (milyon TL)
2008 2009
Gelir vergisi 18,914 18,972
Kurumlar vergisi 7,714 7,125
BSMV 1,796 2,158
Dahilde alınan KDV 8,442 9,517
İthalattan alınan KDV 15,590 11,661
ÖTV 19,775 19,305
Diğer 10,521 10,345
Toplam gelirler 82,752 79,083