Bir numaralı halk düşmanı: Goldman Sachs

DİDEM ERYAR ÜNLÜ
DİDEM ERYAR ÜNLÜ YAKIN PLAN didem.eryar@dunya.com

Nijerya'nın yeni hükümetine ekonomi çarı olarak atanan Olusegun Aganga; Avrupa Merkez Bankası Başkanı olması için İtalya'nın harekete geçtiği Mario Draghi ve Yunanistan'ın borç krizi. Bu üç farklı gündem konusunun ortak noktası, Avrupalı siyasilerin ve medyanın nefret ettiği Goldman Sachs. 

Olusegun Aganga, Nijerya'nın yeni hükümetinde ekonomi çarı olarak atandı. İtalyan parlamenterler İtalyan Merkez Bankası Başkanı Mario Draghi'nin Avrupa Merkez Bankası Başkanı olması için harekete geçmiş durumdalar. Euro bölgesi hasta Yunanistan'a yardım eli uzatmaya hazır. İlk bakışta birbirinden farklı görünen bu üç gündem konusunun, aslında ortak bir noktası var: Goldman Sachs. 

Le Monde gazetesinde yer alan bir analizde, Avrupalı politikacıların ve medyanın ABD'li yatırım bankası Goldman Sachs'ı, "bir numaralı halk düşmanı" ilan ettiği belirtiliyor. Avrupa, Goldman Sachs'ı hem baskı hem de spekülasyon makinesi olarak tanımlıyor. Ne bankanın başkanı Lloyd Blankfein'ın günah çıkarması; ne bankanın ABD'li KOBİ'lere akıttığı milyonlarca dolar, ne de primlerin sınırlandırılması bu suçlamanın önüne geçebilmiş değil. Öyle ki bankanın şubat sonunda açıklanan 2009 yılı raporunda, medyanın şirket için "yeni bir risk faktörü" oluşturmaya başladığı bile belirtildi.

Bu nefretin nedenlerine değinmeden önce, yukarıda belirtilen üç farklı konunun nasıl olup 'Goldman Sachs'ta kesiştiğine bakmakta fayda var;

· Nijerya hükümetinin yeni ekonomi çarı Aganga:  Nijerya'nın iktidardaki Başkanı Goodluck Jonathan geçtiğimiz günlerde yeni kabinesini açıkladı. 42 eski bakandan sadece yedi bakan değişmezken, kabineye 18 yeni isim eklendi. Listeye yeni giren isimlerden birisi de Goldman Sachs International yöneticilerinden Olusegun Aganga. Aganga için düşünülmüş olan bakanlık ise tabii ki Finans Bakanlığı. 

· İtalyan Merkez Bankası Başkanı Mario Draghi:  İtalyan Merkez Bankası Başkanı Mario Draghi, ABD yatırım bankası Goldman Sachs'ta çalışırken, Yunanistan'a yönelik şüpheli işlemlere karıştığı yönünde eleştirilere maruz kalmıştı. Draghi ise bu eleştirilere geçtiğimiz günlerde Handelsblatt'ta yer alan bir söyleşisinde şöyle cevap verdi: "2001 yılında Hazine'den ayrıldığımda, İtalya'da, herhangi bir yatırım bankasına çalışmamı yasaklayacak yasalar yoktu. Sonuçta Harvard'a gittim ve orada altı ay boyunca eğitim görevlisi olarak çalıştım. Daha sonra Goldman Sachs'ta işe başladım. 10 yıl boyunca hükümetler ve hükümet yetkileri ile çalışmış olduğumdan dolayı, onlardan Goldman'la çalışmalarını istemek oldukça rahatsızlık verici olurdu benim için. Bunu bankaya ilk girdiğim gün açıkça söyledim ve kendi müşterilerimi özel sektörden seçtim. 3-4 yıl oyunca bu şekilde çalıştım. Müşterilerim arasında hiçbir hükümet yoktu. Bunun nedeni ise çok basit: Özel müşterilerimin kurumsal yatırım bankacılığı işlemleri ile çok fazla meşguldüm. Yunanistan'a asla iş için gitmedim. Söz konusu olan işlemler benim Goldman Sachs'a gelmemden önce yapılmış."

· Yunanistan'ın borç krizi:  New York Times gazetesi bir süre önce, bütçe açığı yüzünden iflasın eşiğine gelen Yunanistan'ın ABD'li finans kurumu Goldman Sachs'ın yardımıyla yıllardır borçlarını Avrupa Birliği'nden gizlediğini ortaya çıkardı. Gazetede yer alan haberde, "Wall Street, Avrupa'daki krizi ateşleyen borcu maskelemeye yardımcı olduğu yorumuna yer verilirken, Goldman Sachs'ın uyguladığı borç gizleme taktiklerinin Yunanistan'ın ve Euro'nun yaşadığı krizin şiddetini artırdığı da belirtilmişti. Haberde, Yunanistan'ın 10 yıl kadar önce drahmi'den Euro'ya geçerken Avrupa'nın borç limitlerine takılmamak için Goldman Sachs'la çalışmaya başladığı, uygulanan bazı işlemlerle bütçedeki milyarlarca Euro'luk borçların Brüksel'in denetiminden kaçırıldığı da yer almıştı.

Bu nefret nerden kaynaklanıyor?

Tekrar Le Monde gazetesinde yer alan analize dönersek, Avrupalı politikacıların ve medyanın Goldman Sachs'ı "halk düşmanı" ilan etmelerinin nedenleri neler?

Bu nedenlerden birincisi bankanın finans krizinden her zamankinden daha fazla güçlenerek çıkmış olması. Analize göre Goldman Sachs hem Lehman Brothers'ın iflasından, hem de sigorta şirketi AIG'in kurtarılmasında faydalanmayı bildi.

Nefretin ikinci nedeni, bankanın "kapitalizmin kabul edilemez yüzünü" yansıtması. Şirketlere verilen danışmanlık hizmeti, çok büyük bir spekülasyon makinesi olarak işledi.

Nefretin üçüncü nedeni, Goldman Sachs'ın gücünü benzeri olmayan bir siyasi etki sisteminden alıyor olması. Analize göre bankanın yönetim kurulunda yer alan eski hükümet yetkilileri bunu net bir şekilde kanıtlıyor. Devlet kademeleri ve zengin iş adamlarıyla bağlantıları sıkı tutmak bankanın temel prensiplerinden biri olarak ortaya çıkıyor. 

Nefretin dördüncü nedeni ise bankanın 1999 yılında borsaya açılmasına rağmen, asla şeffaflık ve iletişim kurallarına uymaması ve kurum bilgilerini gizli tutarak, her türlü denetim ve kontrolden kaçması.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar