Bir kez daha Roubini

Serhat GÜRLEYEN
Serhat GÜRLEYEN GENİŞ AÇI sgurleyen@isyatirim.com.tr

Bu hafta sizlere, ünlü iktisatçı Profesör Nouriel Roubini'nin dünya ekonomisinin 2010 yılındaki görünümü ile ilgili tahminlerini aktaracağım. Profesör Roubini'yi seçmemin iki temel nedeni var. İlk neden, dünya ekonomisinin durgunluktan çıkmaya başladığı ve küresel piyasalarda iyimser rüzgarların estiği bir ortamda 2008 krizinin geleceğini başarıyla tahmin etmiş bir iktisatçının sağduyulu görüşlerini hatırlamanın önemine inanmam.

İkinci neden Roubini'nin, bu köşeye de adını veren "Geniş Açı" toplantıları çerçevesinde İş yatırım'ın davetlisi olarak bir kez daha Türkiye'ye gelmesi. Türk Yatırımcılar Roubini'yi çok iyi hatırlarlar. 2008 Mart ayında ki "Geniş Açı" toplantılarında dünya ekonomisinin uzun süreli bir durgunluğa gireceğini ve küresel piyasalarda sert bir düzeltme yaşanacağını öngörmüştü. Kendisini dinleyen ve dediklerini uygulayan yatırımcılar küresel krizden asgari hasarla çıktılar.

Profesör Roubini'ye göre dünya ekonomisi için riskler devam ediyor. Son aylarda dünya ekonomisinde yaşanan olumlu gelişmeler dünyanın ileri gelen ülkeleri tarafından eş anlı olarak uygulanan genişleyici maliye ve para politikaları sayesinde elde edildi. Genişleyici para ve maliye politikaların sürekli olarak devam ettirilmesi şansı yok.

Kamu borç dinamiklerindeki bozulma ve enflasyonist baskılardaki artış orta vadede buna izin vermez.. Genişleyici maliye ve para politikalarının kademeli olarak normalleştirilmesi lazım. Ancak bu süreci dünya ekonomisini yeni bir durgunluk dönemine sokmadan götürmek hiç kolay değil.

Geçmiş durgunluk dönemlerinin aksine bu sefer gelişmiş ülkelerde işler iyi gitmiyor. İşsizlikteki artış, hane halkının borcunun yüksekliği, konut arzının fazlalığı ve bankacılık sektöründeki batık varlıklar ABD ekonomisinin durgunluktan çıkışını yavaşlatıyor. Krize karşı ortak bir maliye politikası uygulayamayan ve dolara karşı parası aşırı değerlenen Avrupa ekonomisindeki canlanma da kolay değil.

Küresel kriz sonrasında son dönemde yaşanan toparlanma ABD ve Avrupa'nın canlanmasından değil Asya ve Güney Amerika'daki gelişmekte olan ülkelerin hızlı büyümesinden kaynaklanıyor. Bu ülkelerde kamu borcunun düşüklüğü, bankacılık sektörünün güçlülüğü ve iç tasarrufların yüksekliği genişleyici maliye ve para politikalarıyla krizle savaşmalarına izin verdi.

Ancak yalnızca gelişmekte olan ülkelerdeki canlanma ile dünya ekonomisinde kalıcı bir büyüme sağlamak mümkün değil. ABD ekonomisinde tüketim yaklaşık 10 trilyon dolar büyüklüğünde. Brezilya, Rusya, Çin, Hindistan gibi önde gelen gelişmekte olan ülkelerin toplam iç tüketimi ise 5 trilyon doların altında kalıyor.

Dünya ekonomisinin kalıcı bir büyüme platformuna girmesi için ABD ekonomisinde tasarruf oranı artıp iç talep daralırken Asya ülkelerinde ve özellikle Çin'de genişleyici maliye ve para politikalarıyla iç talebin uyarılması gerekiyor. Bu süreçte ABD ve Çin arasındaki dış ticaret açığının daralması için Çin hükümetinin Renminbi'nin değer kazanmasına izin vermesi de gerekiyor. Oysa iç dinamikler her iki ülke içinde böyle bir sürece izin vermiyor.

Profesör Rubini'nin 2010 yılında ABD ekonomisi ve dünya ekonomisiyle ilgili tahminlerine giremeden bize ayrılan yerin sonuna geldik. Devamını Profesör Rubini'nin yapacağı sunumdan sonra haftaya sizlerle paylaşacağız.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Petrol şoku sonrası… 23 Eylül 2019
Ağlatma beni Arjantin… 02 Eylül 2019
Emin liman aranıyor… 26 Ağustos 2019