Bir işletmede işletmeci olmak: Başlangıç

Osman Ata ATAÇ
Osman Ata ATAÇ İŞLETMECİLİK SOHBETLERİ [email protected]

 

Birkaç hafta sizlerle strateji tasarımında senaryo yazmanın rolü üzerine sohbetleştim. Ne zaman bu konulara değinsem dinleyici ve okurlardan bir kaçı "İyi ama bunları bana değil patrona anlat" derler. Bunu söyleyenler kendilerinin şirket içinde karar verici olmadıklarını, anlatılan konularda yetkileri bulunmadığını, yetkili olanların da benim anlattığım gibi hareket etmediklerini söyleyerek hayıflananlardır. Bu yazıdan itibaren gönül alma babından bir kaç hafta işe girmekten başlayarak, alt ve orta kademe işletmecilerle sohbet etmek istiyorum. 

Her konuda olduğu gibi iş arayanlara da nasihat çeken kitap ve makaleler kütüphaneler doldurur. Kimi iş mülakatlarında nasıl davranılması gerektiğini, kimi özgeçmişlerin nasıl yazılması lazım geldiğini, kimi iş fırsatı nasıl bulunurun sırlarını sayfa sayfa anlatırken, daha iddialı kimi "beceri-bilgi" bataryaları, başarının sırları konularında tavsiyeleri sunan kitaplar yazdılar. İnanmazsanız Internet'e girip bir araştırın. 

Önce iş fırsatı nasıl bulunurdan başlayalım. Hiç bir fikrim yok. Kariyerimdeki bütün işlerim tesadüfler sonucuydu. Onun için bazen "Daha ilkokuldayken Hoka Mola şirketine genel müdür olmaya karar vermiştim" şeklindeki beyanatlara gıpta! ile bakarım. İlk işim ODTÜ işletmecilik bölümü başkanına eski talebesi bir müdürün "Bana yardımcı olacak bir proje asistanı lazım" talebinin bana aktarılmasıyla; yirmi yıla yakın kıdemim olan son işim de Miami'de katıldığım uluslararası toplantıda bulunan bir BM memurunun, ukalalıklarımı beğenerek "Filipinlerde altı aylık bir proje var. Sizin gibi biri çok yararlı olurdu" deyip gitmesinden altı yedi ay sonra bir başka tesadüfle tekrar karşılaşmamız sonucu gerçekleşti.  O nedenle başvuracağınız iş fırsatının nereden bulacağınız konusunda bir önerim yok. Hayata gelişimiz bir tesadüf, gidişimiz de öyle. Arası yaptıklarımız, yapmadıklarımız ve yapamadıklarımızdan oluşuyor. Onlar da masa tenisi topları gibi birbirimize çarparak gittiğimiz yerlerde. Bundan sonrasını kısmen işe eleman arayanlar, ama daha çok işe başvuranlar için yazacağım.

Önce iki varsayımımı yazayım. Torpiliniz yok, yani iş başvurusu görüşmeniz olabildiğince tarafsız. Torpilli rakipleriniz de yok. Yani iş sahipleri başvurunuzu sadece zevahiri kurtarmak için yapmıyorlar.

Bir konu mülakat esnasında iletişim ve davranış taktikleri. İş mülakatlarında berbat performansa sahip biri olarak bu konuda sizlere tavsiyede bulunmaktan utanırım. Merak edenler bu konuda yazılan binlerce yapıttan yararlanabilirler. Bir diğer konu mülakatın içeriği. Bu konuda kırk yılı aşkın kariyerimde öğrenci, akademisyen, özel ve resmi sektörlerde uluslararası düzeyde yüzlerce kişinin başvurularını değerlendiren komite, komisyon vesaire kurumlarda başkanlık yapan biri olarak nelere nasıl baktığımı kısaca anlatabilirim. Genellikle bir işe eleman alınırken sırasıyla (1) Bilgi (deneyim, tahsil, vs.); (2) Beceri, (3) Tutum olan üç alana bakılır. Bu sıralama yanlıştır. Bunca senedir, bilgi ve beceri eksikliğinden kovulan adama hemen hiç rastlamadım. Ama tutum bozukluğu nedeniyle kovulanların (benim kovduklarım dahil) sayısını unuttum. Yani işe bilgi ve becerisi konusunda tatmin olunduğu için alınan eleman tutum (attitude) bozukluğu nedeniyle kovulur. O nedenle ben önce başvuru sahibinin kişiliğini ve tutumlarını anlamaya çalışırdım. Söyleyeceğim o ki, eğer sizin başvurunuzu değerlendirenler benim kafamdaysalar şaşırmayın. Tutumlarınızı değerlendirmek amacıyla ilginç sorular sorabilirler.  Bu konuya önümüzdeki haftalarda tekrar değineceğim. 

Bir başka konu başvuru görüşmelerinin içeriği. Burada en önemli şey bilgi ve becerilerinizin sizi değerlendirenlere açık bir şekilde anlatılmasıdır. Bu anlatının iki parçası olmalıdır: (1) İşi sizin yapmanız için gerekenler ve (2) İşin yapılabilmesi için gerekenler.

Biri sizden musakka yapmanızı istiyorsa sizin aşçılık yapmanız için istediklerinizle musakka yapmak için gereken şeyler aynı değildir. (2 bin 500 lira maaş ve patlıcanı verirseniz anlaştık diyerek bunları birbirine mantıksızca karıştıran biriyle anlaşmayın derim.) İşi sizin yapmanız için gereken maaş, ikramiye, sigorta, emeklilik, araba, kira, seyahat harcırahı, vs. konularında fazla bir pazarlık şansınız olmayabilir. Ancak, işin yapılabilmesi için gerekenler konusunu masaya getirmezseniz büyük olasılık ileride çok pişman olursunuz.

Haftaya bugüne kadar yazdıklarımın iş başvurularında nasıl kullanılacağı konusunu işlerken "Benim anlattığım işletmecilik modeli her seviyede "ne yapılması gerektiğini" anlattığından sadece patronlar için geçerli değildir" diyeceğim ve umarım bana hak vereceksiniz.

Sağlıcakla kalın

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Teknokrat-Politikacı 30 Ekim 2019
Strateji mi? 23 Ekim 2019
Tenkisat 16 Ekim 2019
Kasvetli ilim 02 Ekim 2019
Zombiler 25 Eylül 2019
Yeni Bull 18 Eylül 2019
Bull 11 Eylül 2019
Neden olmuyor? 04 Eylül 2019
Olmayacak duaya... 28 Ağustos 2019