Bir güzel bayram haberi, Ara Güler Fotoğraf Müzesi...
1994 yılında “Ara Güler’in Siyah-Beyaz İstanbul’u” başlıklı Ara Ağabey’in siyah-beyaz fotoğraf albümüyle ilgili yazdığım yazımla, Türkiye Gazeteciler Cemiyeti’nin “Başarı Ödülü”nü almıştım.
O kitaptaki siyah beyaz fotoğraflarıyla Ara Ağabey beni 1950’lerin İstanbul’una babamla yaptığımız hafta sonu gezilerine, o dönemin Ayhan Işık’lı, Turan Seyfioğlu’lu, Gülistan Güzey’li filimlerine geri götürmüştü. Ki o filmler o dönemde İstanbul’u hiç göremiş, özlemini duyan Anadolu halkına bir İstanbul belgeseli sunar, kentte kamera eşliğinde bir gezinti yaptırırdı...
Ara Güler’in siyah beyaz İstanbul fotoğrafları 1950’lerin nüfusu henüz bir milyona ulaşmamış İstanbul’un görsel tarihi olarak büyük önem taşırdı. Fotoğraflar albümlerde yer aldı, ama bu yeterli değildi. Başka bir şeyler yapılması gerekiyordu.
O yapılması gerekenin güzel haberini bayramda aldım: Ara Güler ve Doğuş Grubu işbirliğiyle uluslararası fotoğraf müzesi kuruluyor. Güler’in sanatını ve hayatını yansıtan tüm eserlerinin sergileceği bilgisi haberde yer alıyordu.
Haberin fotoğrafında Ara Ağabey bastonuna dayanmış durumda sağ yanında Doğuş Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Ferit Şahenk, sol yanında grubun Ceo’su Hüsnü Akhan. Üçü, Ara Ağabey’in bir Haliç fotoğrafının önünde mutluluk içersinde gülüyorlar. İmza attıkları anlaşma sonrası keyif içersindeler...
Şahenk, konu ile ilgili açıklama yaparken, Ara Güler ile önemli bir işbirliğine imza attıklarını belirterek, dünyaca ünlü bir kuratör ve sanat ekibiyle birlikte Ara Güler’in sanatını, sanatçı kimliğini ve hayatını yansıtan tüm eser ve birikimlerin sergileneceği uluslararası nitelikte bir fotoğraf müzesi açmayı planladıklarını belirtiyor. Şahenk, amaçlarının Ara Güler’in eserlerini koruma altına alarak sanatını gelecek kuşaklarla buluşturmayı hedeflediklerini açıklıyor.
Bu güzel bayram haberi beni çok mutlu etti. Çünkü sanatsız, sanatına gerekli değeri vermeyen toplumun yaratıcı damarlarından en önemlisi kurur. Sanatla beslenmeyen toplum, inceliğini, duygusunu, hoşgörüsünü, yaratıcılığını yitirir.
Son dönemde, önemli iş adamlarımız, sanatla ilgili çeşitli alanlara önemli yatırımlar yapıyorlar, Eczacıbaşı, Koç, Ülker ailelerinin bu alanda önemli yatırımları ve girişimleri söz konusu...
Bunun yanı sıra gençlerimizin okuma alışkanlığı kazanması için İş Bankası her yıl karnesini gösteren çocuklara 1 milyon kitap dağıtıyor.
Bütün bunlara rağmen son dönemde gençliğimizin, şiirsiz ve hikayesiz, sanatsız yetiştiğine tanık olarak üzülüyorum.
Çocuklarımızın şiirsiz, hikayesiz ve sanatsız kalmalarının eksiklik olduğunu unutmadan, onları, kitap okuma alışkanlığına ve sanata ilgi duymaya yönlendirmeliyiz.
Ara Güler Fotoğraf Sanatı Müzesi’nin kurulacağı güzel haberini okurken, bir kez daha çocuklarımızın ve gençlerimizin kitap okumasız, şiirsiz ve sanatsız kalmaması için çalışmmız gerektiğini, iş dünyamızın bütün gruplarının buna yardımcı olmalarının önemine değinmek istedim.