Bir elin nesi var?
Ara sıra sohbet ettiğimiz veya bize yazan, ihracat yapmak isteyen veya var olan ihracatını artırmak isteyen işletme sahibi dostlarımızın ortak bir yakınması var.
Özetle şöyle diyorlar: "Yabancı dil konuşan, ihracattan anlayan personel istihdamı bizim gibi KOBİ boyutundaki kuruluşlara zor geliyor. Ayrıca o personeli sadece o işte çalıştırmak da o kişinin boş kalmasına neden oluyor."
İyi personelin maliyeti, her olumlu fark taşıyan ürünün fiyatının yüksek olması gibi, doğal olarak ortalama personelin maliyetinden yüksek olacaktır. Var olan ihracat yükünün veya olası ihracat büyüklüğünün, ihracat tecrübesi olan ve yeterlilikleri yüksek olan personelin zamanını dolduramaması da başka bir sorun. O kişinin boş kalması doğal olarak diğer personeli rahatsız ediyor. Ancak böyle personele ihtiyaç var ve bu kişiler ihracatımızın sahibi olarak atanıp çalıştırılırlarsa ihracattaki başarımız da oldukça garantilenmiş olacak.
Çözümü nasıl bulacağız?
Devlet bu konunun halledilmesi yolunu açmış ve KOBİ'lerin ihracatla ilgili uzman sorununu aşmak için "Sektörel dış ticaret şirketleri (SDŞ)" çözümünü koymuş.
"Dış Ticaret Müsteşarlığı'nın (DTM) internet sayfasında (www.dtm.gov.tr) "İhracat" başlığını tıkladığınızda gelen sayfanın solunda "Sektörel Dış Ticaret Şirketleri" başlığı altında bununla ilgili tüm detaylara erişebilirsiniz.
SDŞ kuruluşu için yayınlanan tebliğde "...Küçük ve orta büyüklükteki işletmelerin (KOBİ) ihracat sektörü içinde bir organizasyon altında toplanarak dünya pazarlarına yönlendirilmesi amacıyla; ihracat ve ilgili konularda (finansman, tedarik, nakliye, sigorta, gümrükleme vb.) hizmet sağlayarak, dış ticarette uzmanlaşmalarını ve bu suretle daha etkin faaliyet göstermelerini teminen..." denilerek diğer detaylar sayılmakta.
Bu çözümün oldukça etkin olduğunu düşünüyorum, ancak aynı zamanda bu olanağın tanınmasından bu yana yıllar geçmesine karşın DTM sayfasında belirtilen SDŞ sayısının sadece 9 olması da insanı şaşırtıyor.
Burada ilginç olan başka bir nokta da, SDŞ ile ilgili başka bir destekle, uzman elemanların maliyetlerinin bir kısmının da devlet tarafından karşılanarak, sohbetimizin başında değindiğimizin yakınmaların giderilmesinin amaçlanması. Bir yönetici ve iki personelin maaşlarının bir bölümünün, belirlenen sınırlar içerisinde bir yıl boyunca devlet tarafından karşılanması da sağlanmış.
Ortağı olduğunuz bir şirket düşünün, ihracatta uzman personel çalıştırıyor, personel maliyetinin bir kısmı da devlet tarafından karşılanıyor, size yükü hisseniz oranında yansıyor. Ayrıca siz ortaklarının SDŞ'ye tanıyacağı kar payına göre belki de cebinizden hiç para çıkmıyor. Ürünlerinizi sizin adınıza ve sizin koyduğunuz koşullara göre pazarlıyor. İhtiyacınız olan araştırmaları yapıyor. Personeli gittiği seyahatlerde, başka ortakların ürünlerini de pazarlayarak, masrafların daha verimli yapılmasını sağlıyor. Dış ticaretteki uzmanlıklarını siz ortaklarına sunarak, tek başınıza yapmaya kalktığınızda bir hayli masraf yaratabilecek birçok işi, size ağır bir yük getirmeden yapıyor.
"İmece" sözcüğü, kültürümüzde dayanışmayı vurgulayan önemli bir sözcük.
Bence sektörel dış ticaret şirketleri de başka bir tür "İmece."
Bir elin nesi var, iki elin sesi var.