Bir dilim Antep Baklavası 50 liradan satılıyor
Güzel yemek, güzel tatlı deyince sadece ülkemizde değil dünyada da Gaziantep ilk akla gelen kentler arasında. Öyle ki gastronomi alanında UNESCO’nun Yaratıcı Şehir Ağına dâhil ettiği dünyanın 9 kentinden biridir Gaziantep. Ülkemizde ilk olarak bu ağa dâhil edilen Gaziantep, sonrasında birçok kentimize öncülük etmiştir. Çok sayıda kentimiz bu ağ sayesinde zengin mutfaklarını dünyaya tanıtıyor.
Ve gastronomi turizmi artık önemli bir gelir kaynağı olarak kentlerin ve ülkemizin gündeminde ciddi bir yer edindi. Dünya bir ev olsaydı mutfağı kesinlikle Gaziantep olmaz mıydı sizce de… Gaziantep’in damak çatlatan çok sayıda lezzeti var. Kebabıyla, tencere yemekleriyle, ara yemekleriyle, tatlılarıyla 500’ün üzerinde çeşidiyle artık resmen gastronominin başkenti konumunda denilebilir Gaziantep için. Ayrıca Gaziantepliler bu zengin gastronomi kültürünü sunarken her bir detaya önem veriyor.
Örneğin Gaziantep lezzetlerinin sunulduğu mekânların çoğunun mutlaka önemli bir hikâyesi vardır. Hatta oturduğunuz masadaki örtünün, çiçeğin bile anlatılacak güzel hikâyesi bulunur. Özel olduğunuzu her şekilde hissettirecek her türlü incelik düşünülür bu şehirde. Gaziantep’in en önemli zenginliği ise geçmişten gelen bu sofra zenginliğini en güzel şekilde sunan güler yüzlü, tatlı sohbetli Gaziantepli esnafıdır.
Bunun içindir ki Gaziantep yemeklerini ve tatlılarını yemek için illaki Gaziantep’e gelmek gerekir. Bu yazının konusu baklavaya gelecek olursak; Gaziantep Sanayi Odası tarafından hem ülkemizde hem de AB’de tescili alınan Antep Baklavasının ünü sınırları aştı. Kullanılan boz fıstığıyla, bölgeye özel sadeyağıyla, unuyla ve en önemlisi de Antepli ustaların marifetiyle özenle hazırlanan Türkiye'nin A milli tatlısı, Türk mutfağının baş tacı olan Antep Baklavası, resmen beş duyu organımıza hitap eder.
Gaziantep halkının geçmişten günümüze bayram, nişan, düğün, baş sağlığı gibi tüm özel günlerinde tercih ettiği tatlıların başında baklava gelir. Ancak son dönemlerde Gaziantep halkının bu tercihi yapmakta zorlandığını rahatlıkla söyleyebiliriz. Geçen yıl kilosu 650 liradan satılan baklavaya yaklaşık yüzde 30 oranında zam yapıldı.
Kilogramı 800-850 liradan satılan Antep Baklavası artık bölge halkının değil de kente gelen yerli ve yabancı turistin alabildiği bir tatlı oldu. Kare baklava, şöbiyet, havuç, dolama başta olmak üzere günümüzde midye, çikolatalı, mor baklava gibi çeşitlerle zenginleştirilen Antep Baklavasının bazı çeşitlerinde kilogram fiyatı bin lirayı aşıyor. Hal böyle olunca en az bir kilo, yarım kilo olarak tercih edilen baklava tek dilim olarak satılmaya başlandı. Bir dilim baklava fiyatı, kalitesine göre 25-50 lira arasında satılıyor.
Ambalajlı tek dilim baklava satışları henüz çok yaygınlaşmadı ama bu hayat pahalılığı karşısında önümüzdeki dönemde daha çok tercih edileceğe benziyor. Baklavacılara bu artışın sebebini sorduğumda fıstık fiyatının geçen yıl sezonda neyse aynı olduğunu aktardırlar. Bir kilo baklavada 150-200 gram boz fıstık kullanılıyor. Boz fıstığın kilogram fiyatı 800-850 lira.
Fıstıkta fiyat artışı yok ancak sadeyağda yüzde 30 civarında bir artış var. Sadeyağın kilosu 320 liradan 450 liraya yükseldi. Kentteki baklavacılar bu yıl gelen zamların asıl nedeninin işçilik maliyetlerinden kaynaklı olduğunu bildirdiler. Sadece baklava fiyatlarındaki artışının göze çarpmasının yanlış olduğunu dile getiren Gaziantepli baklavacılar diğer tatlı çeşitlerine kıyaslandığında baklava fiyatlarının çok normal olduğunu savundular.
Halk çok pahalı olduğu için yöresel tatlısını yiyemiyor ve isyan ediyor. Baklavacılar maliyetlerinin artması nedeniyle zam yapmak zorunda olduğundan rahatsız ve satışlarının daha da düşeceği kaygısını taşıyor. Herkes kendince haklı ama mutlu değil. Mutluluk sebeplerinden olan tatlının, Antep Baklavasının tadı keşke kaçmasaydı…