Bir cisim yaklaşıyor
Zaman zaman ama yinelemekte fayda var. Ben lisans eğitimimi makro ekonomi üzerine aldım. Teorik bilgilerimi ise medyanın ekonomi bölümlerinde çalışarak gerçek hayatla birleştirdim.
Bu süreçte öğrendiğim en önemli ipuçlarından bir tanesi ağır ticari araç satışlarının, ekonominin geleceğine yönelik çok önemli sinyaller barındırdığı oldu.
Bence bir nevi ekonominin barometresidir bu veriler.
Geçtiğimiz 10 yıllık veriler incelendiğinde ağır ticari araç üretiminin yılın ilk 3 ayında sürekli 6.4 ile 7.7 bin bandında seyrettiğini belirtelim. Bir anlamda düzenli bir istatistik yakalamış.
Bu istatistiği bozan sadece iki yıl olmuş. Tarihin en büyük ekonomik krizlerinden bir tanesini geçirdiğimiz 2009 ve 2010 yılları…
Bu yıllarda ilk çeyrek üretimleri sırasıyla 900 ve 2 bin 400 olmuş. 2016 yılına gelirsek, ilk üç ayda 3 bin kamyon üretilmiş. Yani kriz dönemine yakın. 10 yıllık ortalamaların ise neredeyse yüzde 40-45’i kadar.
Geçen yıl ile üretimi kıyaslarsak, mart ayında 2 bin 804 adet üretimin yapıldığı 2015’e oranla bu sene bin 642 adet üretim yapılmış. Gerileme yüzde 41 düzeyinde. 2015’in ilk üç ayı ile bu seneyi kıyasladığımızda ise 7 bin 655 adetten 3 bin adede gelindiği görülüyor ki bu da yüzde 61’lik bir gerileme demek.
Satışlar ise daha da vahim. Yaklaşık 11 bin adetten 4 bin 700 adetler seviyesine gerileyen bir durum söz konusu.
Ağır ticari pazarının 2009 yılında 3 bin 500, 2010 yılında 4 bin 100 olduğu düşünüldüğünde, şu andaki seviyenin ürkütücü olduğunu söylemek yanlış olmaz.
Gelin bu verileri daha da geriye giderek pekiştirelim. Ülkemizin finans krizi olarak bilinen, binlerce kişinin işsiz kaldığı, bankaların battığı 2001 ve 2002 yılına dönelim. 2001 yılının ilk üç ayındaki veriler 3.2 binlik bir satışı gösteriyor. Krizin derinleştiği ve Türkiye’de ekonomi ve siyasetin yeniden şekillendiği 2002 yılında ise yaklaşık 2 bin adetlik kamyon satışı gerçekleşmiş.
Bu arada söz konusu satışların ağırlığının ekonomik katma değeri düşük, cari açık üzerinde hiçbir etkisi olmayan inşaat bazlı olduğunu da belirtelim.
Yani bu kamyonları alanlar, ihracat yapmak için ya da mal dağıtım ağını geliştirmek için değil yapmıyor alımları. Ya mevcut filolar yenileniyor ya da harfiyat kamyonları…
Lafı fazla uzatmadan, eğip bükmeden söyleyelim…
Resmi istatistik ve açıklamalar ne derse desin, ağır ticari araçtaki bu veriler, önümüzdeki dönemin parlak geçmeyeceğinin bir kanıtıdır.
Sosyal medya, deyimiyle “At fav’a bekle”…