Bir bilmecem var “işverenler”…
Çoğunuzun hatırlayacağı gibi başlıktaki ifade çocuklara yönelik bir bisküvinin dillere pelesenk olmuş reklam sloganı.
Müzikle sorulan bilmecenin cevabı hemen arkasından geliyor.
Ancak bizim bu bilmece oldukça farklı. Gerçekten bizimki bir bilmece ve sonuçlarına ulaşmak ayrı bir bulmaca.
Dilerseniz önce cevabını vermeden önce sorumuza ilişkin verileri verelim.
Öncelikle yasal alt yapıdan bahsedelim ve konuyla ilgili 7 ayrı kanun düzenlemesi olduğunu söyleyelim.
- 5510 sayılı Kanun
- 4447 sayılı Kanun
- 4857 sayılı Kanun
- 5225 sayılı Kanun
- 5746 sayılı Kanun
- 2828 sayılı Kanun
- 3294 sayılı Kanun
Bu kanunlar yetmemiş. Çerçeve kanunlara ilişkin Bakanlar Kurulu kararları ve şimdiki adıyla da Cumhurbaşkanlığı kararları çıkarılmış. Uygulamaya yön vermek adına tebliğler yayımlanmış ve ayrıca yorum ve açıklama yapmak üzere genelgeler ve hatta özelgeler bunu izlemiş.
Söz konusu mevzuat ile nelerin kapsama girdiği ve nelerin kapsam dışında tutulduğu açıklanmış.
Yine anılan mevzuat çerçevesinde uygulama ve yararlanma koşulları ortaya konulmuş.
Bütün bu yasal hükümlerin uygulamalarıyla ilgili olarak da 1 Nisan 2008 tarihinden başlayarak 1 Şubat 2019 tarihine kadar 17 ayrı yürürlüğe giriş süreleri belirlenmiş. Bu tarihler ilgili düzenlemelerin yürürlüğe giriş tarihleri, bunun dışında bir de yürürlükte kaldığı süreler veya tarihler var.
Öte yandan bu düzenlemelerin finansmanında da çok sayıda kurum ve kuruluşlar var.
- İlk sırada Hazine ve Maliye Bakanlığı (merkezi yönetim bütçesi) var,
- Bunun arkasından İşsizlik Sigortası Fonu geliyor.
Daha sonra bunları;
- Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı,
- Kültür ve Turizm Bakanlığı,
- Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı
- Sosyal Güvenlik Kurumu
izliyor.
Sonuçta hepsi devletten veya farklı başlıklardan bütçeden çıkan bedeller.
Bu kadar açıklamadan sonra gelelim bilmecenin cevabına…
Bütün bu düzenlemeler çalışma hayatına ve istihdama yönelik teşvikler olup aşağıda başlıkları sıralanmış:
• Sigorta primi teşvik, destek ve indirimleri,
• İşsizlik sigortası prim teşviki,
• Asgari ücret desteği,
• 5 puanlık işveren prim desteği,
• İş sağlığı ve güvenliği hizmetlerinin desteklenmesi.
Merak edenler veya ilgi duyanlar dilerlerse bu mevzuata bir göz atsınlar. İşin profesyonelleri, hukukçuları ve tarafları ne dediğimizi çok iyi anlıyorlar.
Gerçekten bir bilmece!... Belki de bulmaca!... Böylesine zor bir bulmacayı en iyi uygulayıcıların ve uzmanlarının bile çözmesi zor ve hatta imkansız gibi.
Sistemi sorgulamaktan uzak, perakende anlayışı içeren, sistemik altyapısı olmayan, etkinlik analizi yapılmayan bu düzenlemeler, kelimenin tam anlamıyla bir kaos yaratıyor. Üstüne üstlük devletin sosyal güvenlik gelirlerinde de çok ciddi erozyon meydana getiriyor. Buna rağmen istihdamda sağlanan başarı veya işsizlikte gelinen nokta ortada.
Onun için 1 Nisan sonrasında konuları topyekün ve uzun nefesli anlayışla ele almak ve dolayısıyla yapısal düzenlemelere gitmek gerektiğini her şekilde söylemeye çalışıyoruz.