Bir belirsizlik ortadan kalkıyor
Baskın seçim, savaş gerekçesi ile seçimlerin ertelenmesi, bankalardaki döviz mevduatlarının belirli bir kur seviyesinden sabitlenmesi gibi spekülasyonlardan gerçekten usandık. Bir şeyin dedikodusunun yapılması onun gerçekleşmesinden daha kötüdür. Devlet Bahçeli’nin yaptığı ‘’26 Ağustos’ta erken seçim olsun’’ teklifine iktidar partisi olumlu veya olumsuz bakar. En azından bir belirsizlik ortadan kalkar. Ben bu gelişmeye tamamen pozitif bakıyorum. Bizim sorunumuz öngörülemezlik halidir. Hala, ‘‘Merkez Bankası faizi artırır mı’’ konusu tartışılıyor. Soru işaretleri ortadan kalkmadıkça, 25 Nisan’daki toplantıda Merkez faiz artırsa ne olur? Keşke en önemli sorunumuz faiz artışı olsaydı. İş insanı, yatırımcı, vatandaş döviz kurlarını öngöremiyor. Parite seviyelerini kestirmek tabii ki zordur. Ama bunların belli bir bant içinde hareket etmeleri istenir. Bizde kredi faizlerindeki artıştan ziyade kurlardaki yükseliş psikolojiyi bozar. Bu nedenle döviz kurları sakinleşene kadar kimse rahat bir nefes alamaz. Bunun yolu da içerideki süreci iyi yönetmekten geçiyor.
Türkiye gibi gelişen ülkeler için içeride olup biten kadar dış gelişmeler de önemlidir. Dünyadaki gelişmeleri düşünürsek, piyasaların oldukça dengeli kaldığı söylenebilir. Risklerin bu kadar arttığı bir dönemde, foreks ve tahvil piyasaları dar fiyat aralıkları içinde hareket ediyor. Foreks tarafında daha çok EUR/USD, USD/JPY, GBP/USD gibi majör pariteleri kastediyorum. Hisse senedi piyasalarında ilk çeyrekte sert satışların yaşandığı günlerde bile, majör pariteler ve tahvillerdeki oynaklık oldukça sınırlı kalmıştı. Son günlerde artan risklere rağmen hisse senetlerindeki oynaklığın düşmesi ilginçtir. Hisse senetleri acaba Trump’ın gidişini mi fiyatlıyor? Trump yönetimi son düzlüğe girmiş gibi gözüküyor. Trump ailesine en yakın isim olan avukat Michael Cohen’in ofisine geçen hafta FBI’ın baskın yapması bir kırılma noktasıdır. Bunun artçı sarsıntıları önümüzdeki dönemde yaşanır. FBI bu kadar üzerine gelirken, Trump bu baskıdan çıkamaz. Etrafındaki çember daralıyor. Trump’ın yakın çalışma arkadaşlarının önümüzdeki dönemde hapse gireceği dillendiriliyor. Amerikan medyasında çıkan haberlere göre; Trump’ın Rusya’dan Azerbaycan’a, Gürcistan’dan Brezilya’ya, Malezya’dan Hindistan’a kadar ilişkileri FBI tarafından inceliyor. Trump köşeye sıkıştıkça agresifleşiyor. Sosyal medya üzerinden ülkeyi yönetmeye çalışıyor.
Trump’ın fevri davranışları, ticaret savaşı senaryosu, Suriye’deki gelişmeler güvenli limanlara ilgiyi artırmadı. Finans piyasalarında risk alma iştahı fena gözükmüyor. Ancak kısa vadeli faizlerdeki yükselişlerin küresel yatırım portföyleri üzerindeki olası etkileri göz ardı edilmemelidir. Yılbaşından beri deyim yerindeyse nakdin kral olduğu bir dönem yaşanıyor. Sene başından beri nakit tutmak; Alman DAX endeksinden de, Amerikan S&P 500 endeksinden de, Japon Nikkei endeksinden de, Amerikan 10 yıllık tahvilden de iyi kazandırdı. Buna göre yeni bir risk fiyatlaması yapılabilir. Türkiye olarak bu fiyatlamaya nerede yakalanacağımız önemlidir.