Bir bakışta ekonomi
Yakın zamanda açıklanan TİM verilerine göre, ihracatta nisan ayında önemli oranda bir artış görünmekte. %11’lik bir artış ile 13.2 milyar dolara yükselen ihracatın şampiyonu yine otomotiv. Ve yine onu izleyen diğer sektörler sırasıyla hazır giyim ve kimya sektörleri.
Burada asıl ilgi çekici olan noktanın, gerek otomotiv, gerekse hazır giyim geçtiğimiz yıla göre, yüksek oranda artış göstermesi olduğu inancındayım. Her ikisi de ortalama %18’ler düzeyinde artış göstermiş iken, kimya sektöründeki büyüme ise %4.3 düzeyinde. Yine nisan ayı verilerine göre, çelik sektöründe bir düşüşün olması da dikkat çekici. Bu sektörlerin hemen ardından gelen tekstil ve elektronik sektörlerindeki ihracat artış oranları ise, %18.7 ve %12.9. Tüm bu verilerin yanında ihracatta en yüksek artış gösteren sektör ise çok daha ilgi çekici. Gemi ve yat grubu. Buradaki ihracat artış oranı %161. Tütün sektöründe ise çok önemli oranda bir gerileme var, %53.7. Yine zeytinyağı ihracatımızda da önemli ölçüde bir düşüşün olduğu açıklanan bilgiler arasında. En çok ihracat yaptığımız ülkeler ise sırasıyla; Almanya, Irak, İngiltere, İtalya ve Fransa. Yalnızca Almanya’ya nisan ayında yapılan ihracatta bir önceki yıla göre, %21 düzeyinde bir artış gerçekleşmiş. Bu oran İngiltere için %35 düzeyinde. Irak’taki artış oranımız ise %10.8. Daha da sevindirici olan yükseliş ise İspanya’ya yapılan ihracatlarda meydana gelmiş durumda. Buradaki artış oranı, %44.4. Toplamda ihracat rakamımız yeterince yüksek olmasa da, krizde olduğu söylenilen İspanya’daki bu büyüme oranımız, ihracatçılarımızın yeni pazarlara girme cesaret ve heveslerine de güzel bir örnek teşkil ediyor. Ancak ne yazık ki Rusya’ya yapılan ihracatımızda ise %6.6 oranında bir düşüş söz konusu. Başta hazır giyim olmak üzere, Rusya gibi önemli bir ihracat potansiyelinde düşüş yaşamamız endişe verici. Ve ben mutlak surette Ekonomi Bakanlığımızın da, ihracatçı birliklerimizin de bu konuyu yakından incelemeleri gerektiğine inanıyorum. Dolardaki yükseliş ile Amerika pazarına daha fazla ihracat yapacağımız yönündeki iddiam ve inancım maalesef nisan ayında da pek yerini bulmadı. TÜİK’in verilerine göre mart ayında dış ticaret açığı %30.1 oranında düşüş gösterdi. Bu elbette ülke açısından son derece sevindirici bir durum. Bu veriye bağlı olarak ihracatın ithalatı karşılama oranı da %73.9 seviyesine ulaştı ve tam 10.1 puanlık bir iyileşme söz konusu oldu. Yine ocak-mart dönemi olarak bakıldığında da dış ticaret açığındaki düşüş de %20.9 oranında geriledi ve iyileşme gösterdi. Euro Bölgesi’nden gelen haberler de sevindirici, sanayi de %1.7 oranında bir artışın olması bu bölgedeki toparlanmanın sürdüğüne işaret ediyor. Ancak enfl asyonun halen çok düşük seyrediyor olması, tüketicilerin endişesinin henüz tam olarak geride kalmadığına işaret.
Tüm bu resimleri çok iyi okumak gerekiyor. Gerek ihracatçıların, gerek ithalatçıların, gerek taşımacıların, gerekse kamu kanadının tüm bu resimleri çok iyi analiz edip, artık günlük yaşayan ve hareket eden bir düzenden çıkıp, gelecek projeksiyonunu ve hedefl erini bu veriler ışığında ve uzun dönemli olarak gerçekleştirmeleri gerektiğine inanıyorum. Büyük şirket, büyük sektör, büyük ülke olabilmenin yolu da buradan geçiyor.