Bir AR-GE başarısı ve bir öneri

Hilmi DEVELİ
Hilmi DEVELİ EKONOMİDE SATIR ARASI [email protected]

Ar-Ge ve inovasyon konulu yazılarıma ilgi duyan okurlarımızdan çok sayıda mail aldım. Bunlardan sadece ikisini sizlerle paylaşmak istiyorum. 

İlk mail Adnan Yaman’dan: 
“20 yıl çelik boru, üretiminde şu an ise Dilovası Makine İhtisas OSB’de yeni kurulan yassı mamulden baklavalı saç üreten tesisinde fabrika müdürü olarak çalışıyorum. 28 yıldır sanayinin içinde olmakla birlikte ne yazık ki Ar-Ge destekleri konusunda Gebze Ticaret Odası’nın Eylül 2012’de düzenlemiş olduğu seminerde edindiğim bilgilerle TÜBİTAK’a sunduğumuz Ar- Ge projemiz kabul edildi. 

Bugün itibariyle projeyi başarı ile tamamladık bugünlerde de bitirme yazısını bekliyoruz. Esas size anlatmak istediğim edindiğim bu bilgileri çevremdeki küçük sanayici arkadaşlarım ile paylaştım. Bugün itibariyle 7 firmaya TÜ- BİTAK Ar-Ge proje yapmalarını sağladım. Projelerin tamamı kabul edilip destek programına alınmıştır. Bunlardan bir tanesi benim için çok önemli zira bugünlerde güncel bir konu olan maden kazaları ile ilgilidir. Madenlerde en uç kısımda kömürün çıkarıldığı yerde kullanılması için yarı hidrolik mekanizmalı tahkimat sistemini geliştirip TÜBİTAK AR-GE projesi yaptık. 

Proje ile madenlerde iş güvenliği yüzde yüz sağlanmış olacak. Bu sistem ile madende çökmeleri ile ilgili kazalar önlenmiş olacaktır. Proje başarı ile tamamlandı ve seri imalatı için KOSGEB Endüstriyel Uygulama Projesi için çalışmalarımızı başlattık. 

ABİGEM ile beraber Marka’ya sunduğumuz proje program dahilinde yürümektedir. 

…KOBİ’lerimizin bu konulardan gerçekten bilgileri ve haberleri yok. Aynı zamanda AKÇAKOCA Kent Konseyi Başkanlığı’nı yürütmekteyim. 19 çalışma grubu oluşturduk, bunlardan biri ‘Ar-Ge İnovasyon Çalışma Grubu’dur. 29 Kasım’da da Ar-Ge hibeleri ile ilgili panel düzenliyoruz...” 

Otomotiv Ar-Ge ve Test Sistemleri imalatçısı Sayın İsmail Göncüoğlu ise şunları yazmış: 
“Ar-Ge var olan küresel bilgiyi bir adım öteye taşımak ile ilgili bir faaliyettir. Dolayısıyla, Ar-Ge yapacak kişiden ilk beklenti, ilgilendiği konuda küresel bilgi seviyesini yakalamış olması ve bunun üzerine bir tuğla daha ekleyebilecek bilgi, beceri ve altyapıya sahip olması gereği vardır. Ar-Ge / inovasyon demek kolay da bu teşviklerin içeriğini dolduracak kadar proje bulmak esas zor olan. 

Türkiye’de kendi alanında en ileri teknolojik seviyeye ulaşmış 100 firma ile 500 uzman kişinin üreteceği 100 projenin desteklenmesi gerektiğine gönülden inanıyorum. 

…Türkiye’de küresel piyasalarda rekabet edebilecek seviyede ürünlerin Ar-Ge değil ÜR-GE desteklerinin gündeme getirilebilmesi lazım. Bu da hibe şeklinde değil, uzun vadeli proje finansman desteği ile gerçekleştirilecek bir konu. 

Kamu kaynaklarını ihraç edilebilir teknolojik bilgi ve yetenek birikiminin hızlandırılması yönünde kullanmak görevi üstlenmiş kurumlar, ilk aşamada her yıl diyelim 500 firmanın, var olan küresel teknolojik bilgi seviyesine ulaşmasını sağlayabilmeli, ihracat piyasalarında adını duyurmaya başlayabilmeli ki, 5 yıl sonra gerçek anlamda Ar-Ge / İnovasyon üretecek bir piramit temelli altyapı oluşturulabilsin. Benim KOBİ niteliğindeki firmalarımdan birisi de, bu olası 500 firmadan niteliğinde bin USD / Kg seviyesinde yüksek teknolojik katma değerli yerli sanayi yatırım malı üretiyor. 

Ancak piyasa fiyatı 1 milyon USD seviyesindeki bu ürünlerden Türkiye de yılda 1 ila 3 adet talep var. Yurtdışında ise 5 marka rakip ve yılda 100 adet satış potansiyeli var. 

Fakat yerli sanayicimiz yatırım teşviklerini ithal ürün lehinde kullanarak benim ürünümü denemek yerine, yurtdışında marka olmuş rakip üreticileri tercih ediyorlar. 
Kamu destekleri planlamacılarına sesleniyorum. İhracat yapabilmem için, yurtiçinde ürünümün denenip kabul edilmesi, referans oluşturması, ithal rakip ürünle ‘EŞDEĞER’liğinin sertifikalandırılabilmesi için bana hangi destekleri sunuyorsunuz? Detay uygulama planı, fizibilitesi, sanayinin teknolojik ürüne dönüşümünün yol planını hazırladım. 

Ancak 10 yıldır sonuç alamadım. KOSGEB Başkanı Sayın Kaplan’a sizin aracılığınızla seslenmek istiyorum. Ar-Ge’yi TÜBİTAK / TTGV’ye bırakalım. 

KOSGEB olarak her yıl 500 seçilmiş firmayı küresel rekabet seviyesine taşıyacak, sanayide dönüşüm sağlayacak, kendi kendini besleyerek büyümeye müsait altyapıyı kuracak stratejik planı uygulamaya başlayalım.” 

Okurlarımızın konuya ilişkin mailleri, KOBİ’lerimiz geliştirdikleri projeler Ar-Ge’nin ülkemizde giderek değer bulduğunun bir göstergesi olarak görülmeli...

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar