Binek otomobile en çok ÖTV biniyor

Serbest Kürsü
Serbest Kürsü

Yrd. Doç. Dr. Yusuf İLERİ - Yeni Yüzyıl Üniversitesi Hukuk Fakültesi

Ülkemizde binek otomobil üzerinde önemli bir vergi yükü var. Binek olan ismine uygun olarak harcama, servet, gelir vergilerinin hepsi de biniyor. Sıralamada harcama vergileri olan Özel Tüketim Vergisi (ÖTV) ve Katma Değer Vergisi (KDV) önde. En çok da ÖTV biniyor. Bunları yazınca aklıma çocukluğumda yaşlılıktan ölen eşeğimiz geldi. Zavallı öldüğü güne kadar yük taşımıştı. Vergi literatüründe harcama vergileri vergi adaletini bozduğu gerekçesiyle eleştirilir. Ancak binek oto üzerindeki vergilemenin bir haklılığı var. Bu araçların büyük kısmı ithal. Haliyle şayet doğru bir vergileme yapılmazsa, cari açığı tetikler. Yani bir taşla iki kuş vuruluyor. Bir taraftan vergi alınırken, diğer taraftan cari açık yönetiliyor. Günümüzde revaçta olan otoyollar ve köprüler burada besleniyor. Ne kadar çok otoyol o kadar çok ÖTV. Ne kadar çok ÖTV o kadar çok otoyol. Bu arada araç firmaları ve akaryakıt şirketleri aslan payını alıyor. Binek oto, benzin ve motorin üzerinde de devlete vergi kazandırıyor. Harcama vergileri, gıda gibi temel harcamalarda düşük, lüks harcamalarda yüksek tutulursa vergileme adaletli olur. ÖTV, aracın alımı sırasında araç bedeli için düzenlenen satış faturasında gösteriliyor. Harcama vergilerinin tipik özelliklerinden biridir; alıcı şayet oturup faturanın bir analizini yapmazsa ÖTV ödediğini ve tutarını bilmez. Oysa işin doğrusu, araç satın alırken aracın üzerindeki vergi ve sigorta yüküne bakıp ona göre tercih yapmaktır.

4760 sayılı Kanun gereği binek otomobillerin ilk iktisabı ÖTV’ye tabidir. Bu arada 30.06.2019 tarihine kadar taksicilerin araçlarını yenilemek amacıyla motor silindir hacmi 1600 CC’i geçmeyen ilk iktisapları ÖTV’den istisna edildi. İlk iktisap ise Türkiye’de kayıt ve tescil edilmemiş binek otomobillerin kullanılmak üzere ithali veya motorlu araç ticareti yapanlardan iktisabını ifade eder. Özetle, ÖTV mükellefiyeti trafik tescilinden önce meydana gelmektedir. KDV’de farklı olarak daha önce ÖTV’ye tabi tutulmuş araçların vergi uygulandıktan sonra el değiştirmeleri veya iktisapları ÖTV’ye tabi değildir.

ÖTV, kanuna ekli (II) sayılı listede yazılı araçların karşılığından gösterilen tutar ve oranlarda alınır. Liste incelendiğinde bütün mallar için nispi vergi oranı öngörüldüğü görülür. Bu listelerde araçlar esas olarak kilogram ve motor silindir hacmine göre tanımlanmıştır. Bakanlar Kurulu'na binek otomobiller yönünden; cinsi, sınıfı, üst yapı gövde tanımı, emisyon türü ve değeri, istiap haddi ile yolcu ve yük taşıma kapasitesi itibariyle farklı oranlar belirleme” yetkisi verilmiştir. Aracın değerinin de dikkate alınarak oran belirlenmesi vergi adaletini sağlamak yönünden önemlidir. ÖTV’nin matrahı (hesaplanacak ÖTV hariç), katma değer vergisini oluşturan unsurlardan teşekkül eder. Matrah üzerinden motor silidir hacmi 1600 CC'i geçmeyenler için %60, hacmi 2000 CC'i geçenler %160, aradakiler %110 oranında ÖTV hesaplanır. İşletmede kullanılan araçlar yönünden ödenen ÖTV, tıpkı KDV gibi gelir ve kurumlar vergisi yönünde gider ya da maliyet unsuru olabiliyor.

Yasa koyucu, ÖTV kaybının engellemesi yönünde çeşitli tedbirler öngörmüştür. ÖTV’ye tabi taşıtların satış bedelinin haklı bir neden olmaksızın emsal bedeline göre açık bir şekilde düşük olduğu takdirde emsal bedeli esas alınır. Bir diğer oto kontrol ise, ÖTV Kanunu'nun 12’nci maddesinde geçmektedir. Maddeye göre, satıcı daha fazla indirim ve iskonto yapmış olsa bile ÖTV hesaplamalarında bunun sadece %10’u dikkate alınmaktadır. Ancak %10 indirim sonrası kalan tutarın, taşıtın imalatçısının satış bedelinden veya ithalatta hesaplanan KDV matrahından düşük olmaması gerekir. İskonto tutarının belgelendirilmesi de istenen bir durumdur. Kanunun 13'üncü maddesinin üçüncü fıkrasında, ÖTV’nin ödenmesinden önce işlem yapan gümrük memurları, kayıt ve tescile yetkili memurlar, motorlu araç ticareti yapanlar, bu malların müzayede yoluyla satışını gerçekleştirenleri kayba uğratılan vergi, vergi cezası ve gecikme faizinden mükellefle birlikte sorumlu tutmuşlardır. VUK’un 11'inci maddesinde ise nihai tüketici dışındaki alım satıma taraf olanlara müteselsil sorumluluk getirilmiştir. Sorumluluk için ÖTV’yi vergi dairesine yatırmak zorunda olanlarla doğrudan ya da dolaylı da olsa hısımlık sermaye, organizasyon, yönetime katılmak veya menfaat sağlamak suretiyle ilişkide olmak koşulu aranmıştır.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar