Bin kamyon sırada!

Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) verilerine son itiraz müteahhitlerden geldi.

 ***

"Sanayide ne kadar topumuz, tüfeğimiz, kurşunumuz var?" sorusuna cevap bulamazken, bu güven kirizi nedeniyle daha da önemli sorularla karşı karşıyayız:

"Kayıt altındaki topumuzun, tüfeğimizin, kurşunumuzun ne kadarını kullanıyoruz?"

"Ekonomiye fayda zarar analizini iyi yapabiliyor muyuz?"

"Yeni yatırım yapmak isteyenleri bu verilere göre doğru yönlendirebiliyor muyuz? Yoksa hem kaynak ısrafına hem de yeni atıl kapasitelere mi neden oluyoruz?"

 ***

Veriler üzerinde yaşanan güven erezyonun önlenmesi ise sadece devlete ve devletin kurumlarına bağlı değil.

Mevcut yatırımcıların vereceği bilgilerin doğruluk derecesi de erezyonu önleyecek kalemler arasında.

 ***

Dün, Gaziantep'te ihracatçı bir dostumla sohbet ederken, anlattıkları hem "resmi verilerde güven bunalımı" hem de "kriz" ile ilgili düşüncelerimi farklı bir boyuta taşıdı.

Dostum Ortadoğu ve Afrika ülkelerine yaptığı ihracatla başladı.

"…mesela Irak. Çimento gönderiyoruz. 200 bin tonluk bağlantım var. Benim gibi yüksek tonajlı bağlantısı olan onlarca arkadaşımız var. Kaliteli çimento istiyorlar. Tonu 95 dolardan satılan çimento için, kamyonlarımız günlerdir kuyrukta. Fabrikalar mal yetiştiremiyorlar. Bugün konuştum sıra bekleyen binin üzerinde kamyon vardı…"

Anlatmaya devam ediyor:

"…mesela Mısır. Mısır'ın demir-çelik üreten iki büyük fabrikası maliyetler nedeniyle üretimi durdurdu. Kanadalı, İsviçreli firmalar bizden mal alıp Mısır'a gönderiyorlar. Bizdeki ürünlere sadece Mısır'ın ihtiyacı yok, bölgedeki ülkelerin tamamında ihtiyaç var. Biraz daha aktif olursak demir çelikte atıl kalan kapasiteyi değerlendirebiliriz…"

İş dünyasına değiniyor:

"…mesela 1994. Mesela 2001. Hiç ders almamışız. Sınıfta kaldık sanayiciler olarak. Ders alanlarımız var. Mesela bankalarımız. Mesela yurtdışındaki müteahhitlerimiz. Ortadoğu ve Afrika ülkelerinde karşılaşıyorum onlarla. Şube açmak için görüşüyorlar. Açacaklar. Müteahhitler ise proje almak için koşturuyorlar. O bölgelerde birçok yeni işler aldılar ve almaya devam edecekler. Nisanın başında da oralarda inşaat sezonu açıldı. Bunu küçümseme, bunun reel sektöre olan faydasını ve o bölgelere olan ihracat artışını kısa dönemde göreceksin…"

 ***

Bilimsel veriler 'rekor küçülme'yi gösteriyor.

Sadece "bir" fabrikanın önünde, "bin"e yakın kamyonun çimento için sıra beklemesi ve ihracatçı dostumuzun anlattıkları neyi gösteriyor?