Bin 300 liraya talim etmemek için…

Bin 300 liraya çıkacak asgari ücrete talim etmeyecek bir nesil için rasyonel modellere ihtiyacımız olduğu gerçeğini, bu kez de ‘bin 300 lira’ tartışmasının karanlığında unutuyoruz!

*    *    * 

Gençler üniversitelerde…

Üniversiteyi bitirenler sokaklarda / kafelerde… Reel ekonominin aktörleri ise çok övündüğümüz genç nüfusu, sokaklardan / kafelerden kurtarıp ‘büyüme oyunu’na dahil edebilme derdinde!

Gençleri meslek edinmeye yöneltmek için öneri çok… “Meslek liselerine giden gençlerin sigortası başlatılsın ve o primi devlet ödesin.” “Meslek liselerini seçen gençler için askerlik süresi kısaltılsın…”

“Şehirlerde futbol sahası yapımı için harcanan para, meslek liseleri / laboratuvar / yurt / burs için de harcanabilsin…” 

İmalat sanayinde çalışanların en az memurlar kadar maaş alması ve memurların sosyal haklarına sahip olabilmesi de gençleri meslek sahibi olmaya yöneltecektir. 

Siyasi torpille kamuda çalışma, oturarak hatta işe gitmeden maaş alma şansı varken ve bu örnekler milyonu aşmışken, gençlerin imalathanelerde çalışmayı seçmesi ‘ütopya’ değil de nedir?

*    *    * 

Ütopya demişken!

Birkaç ütopik öneri de benden gelsin… “Kıvanç Tatlıtuğ, Kenan İmirzalıoğlu gibi beğenilen aktörler seçilsin…

Hikâyesi iyi yazılmış bir dizide ‘makine teknikeri’, ‘iş makinesi operatörü’, ‘elektrik ustası’ veya herhangi bir imalathanede ‘çırak’, ‘kalfa’, ‘usta’  rolleri verilsin…

O dizi, birkaç kanalda birden zorunlu olarak 2-3 sene oynatılsın…”

Ve… “Şarkı, biber yeme, erkeklerin topuklu ayakkabı giymesi, adada / odada / evde aylarca boş işler peşinde koşma gibi yarışma programlarının yerine…

Yine bir adada / odada / evde motor geliştirme, tasarım, herhangi bir bitkinin sağlığa etkisi üzerine araştırma yapma, en iyi tarımsal ürünü üretme gibi binlerce konusu olabilecek… Üretim, geliştirme üzerine kurulu yarışma programları, birkaç kanalda birden zorunlu olarak 2-3 sene gösterilsin…”

*    *    *

Bu yollarla gençlerimize verdiğimiz, “Mafya babası olun, paraya kavuşun!”, “Kabadayı olun, tüm sorunlarınızı çözün!”, “Güzel bir ofisiniz olsun, allanın pullanın, başarı gelir!”, “5 ay adada / odada kalıp dedikodu yapın, meşhur olun!”, “En güzel kıyafeti giyin zenginleri tavlayın!” algısını / eğitimini, yine bu yolla terse çevirebileceğiz galiba…

*    *    *    

Ütopya olarak kalmaması gereken bir öneri de önceki günkü sohbetimiz sırasında ASO Başkanı Nurettin Özdebir’den geldi…

Özdebir’e göre çalışanlar için belgeli / sertifikalı bir yükselme sistemi geliştirilebilir…

İşverenler çalışanlarına iki ya da üç yılda bir başarılarına göre tekniker yardımcılığı, tekniker, üst tekniker hatta son olarak mühendise eş değer bir belge / sertifika verebilir… Bu sistemde gençler, çalışma ve başarıları karşılığında sınıf atlayacağını bilir… Ücret standartları da buna göre belirlenir…

*    *    *

Gördüğü makineyi yapabilme yeteneği nedeniyle Avrupa ve ABD’de sanayi fuarlarına girişi yasaklanan rahmetli Mennan Usta’yla Gaziantep’te birkaç kez konuşmuştum…

İşletmesinde çalıştırdığı 5 yıl eğitim almış mühendislerin, ağızları açık şekilde kendisini izlediklerine de;  yurtdışından 1 milyon dolara alınan makinenin benzerini üretip 50 bin dolara sattığına da şahitlik etmiştim... Makine dehası Mennan Ustama, ekonomiye yaptığı yüz milyonlarca dolarlık katkıya hürmeten, ilkokul mezunu yerine ‘ordinaryüs mühendis’ diyebilseydik, her yerde başarısını anlatıp / anlattırabilseydik, sadece ilkokul mezunu gençlerimize mi ‘rol model’ yapmış olurduk?