Bilişim trafik derdine çare olur mu?
Son haftalarda her İstanbul sakininin en büyük derdi trafik. Maalesef okulların da açılması ve tatil sezonunun bitmesi ile birlikte, İstanbul’un tamamını depresif bir ruh haline sokan, içinde bulunanların tüm enerjisini tüketen, zaten kaotik olan yaşamımıza ekstra bir darbe vuran, tedavisi de maalesef olmayan kronik bir hastalığa dönüştü.
Trafikten kurtulmanın en kolay yolu muhtemelen araç sayısını azaltmaktır. Ancak rakamlar gösteriyor ki Türkiye’de her 1000 kişi başına düşen araç sayısı aslında Avrupa standartlarının çok altında. Buna istisna muhtemelen İstanbul olabilir. Ama yine de araç sayısının azaltılması gibi bir çözüm makul değil. 2019 yılına kadar yetiştirilmesi planlanan yeni raylı sistemler, üçüncü köprü ve Marmaray ile bu yük biraz daha azalacaktır. Peki, tüm altyapı çalışmalarının yanı sıra, acaba bilişim teknolojileri trafiğin azaltılmasında fayda sağlayabilir mi?
Biraz araştırmaya başlayınca, trafik sorununa bilimsel ve teknolojik yaklaşımlarla ilgili aslında oldukça mesafe kat edildiğini görebiliyoruz. Bu yaklaşımların çoğu işin çözümünden ziyade tespiti ve takip edilmesine yönelik yapılmış. Mesela, http://youtu.be/Suugn-p5C1M adresindeki videodan, trafikteki kilitlenme dalgasının nasıl işlediğini görebilirsiniz. Buna göre 1 kilometre içerisinde eğer 15’den fazla araç var ise, en öndekinin anlık olarak durması birkaç kilometrelik kuyrukların oluşmasına neden olabiliyor.
Günümüzde yaygın olarak kullandığımız IBB Trafik ve Yandex Haritalar uygulamaları ile yola çıkmada önce nerede trafik sıkışıklığı olduğunu görmek mümkün. Kimi navigasyon aletleri bu bilgileri anlık olarak ekranda yansıtıp sürücüsüne alternatif yolları önerebiliyor. Ancak dediğim gibi bunların hepsi tanımlaya, tespite ve geri bildirime yönelik uygulamalar.
Dünyanın değişik kentlerinde farklı denemeler, üstelik otomobil üreticileri ile birlikte yapılmaya devam ediyor. Örneğin “Smart traffic light” teknolojisi sayesinde trafik lambalarının akıllanması, sürücünün otomobili ile irtibatta olması ve gereksiz yere trafikte durulmasını engelliyor.
VirginiaTech şimdilik yalnızca 3.5 kilometre olan “akıllı yol” üzerinde hem trafik hem de yağış koşulları üzerine denemeler yapıyor. Akıllı yolların gelmesi ile birlikte sürücülerin artık otoyollarda kontrolü daha az ellerinde bulundurmaları ve otonom araçların gelmesi planlanıyor. Yani gereksiz yere şerit değiştiren, emniyet şeridine giriş yapan ve bulunduğu şeritte yavaş ilerleyen araçlar tarih olacak.
Tüm bunların haricinde şehirlere yönelik farklı uygulamalar ile trafik kontrol altına alınmaya çalışılıyor. Örneğin Asya ülkelerinde faaliyet gösteren Tripid isimli bir mobil uygulama, araç paylaşım servisi olarak gayet başarılı bir şekilde hizmet veriyor. Uygulama sayesinde sabah işe gidiş güzergahınızı harita üzerinde paylaşıyorsunuz. Size katılmak isteyenler yine uygulama üzerinden yolculuğa katılacakları yerleri belirtiyorlar. Ufak bir ücret karşılığında herkes bu sistemden yararlanabiliyor. Böylece araçlar tek kişi trafiği işgal etmezken, aynı zamanda araç sahipleri yakıt masraflarının bir kısmını çıkarmış oluyor.
Yeni nesil teknoloji çözümleri araç trafiğimizi azaltabilecek farklı yaklaşımlar sergileyebilir. Ancak o zamana kadar herkese daha fazla sabır ve sükûnet diliyorum.