Bilim kurgudan gerçeğe

Murat YILDIZ
Murat YILDIZ TEKNO STRATEJİ [email protected]



Henüz çok daha küçük bir çocukken izlediğim TRT dizilerini saymazsak, aklımda yer edinmiş ilk bilim kurgu filmi Saturn 3 ve korkunç robot Hector’dur. Muhtemelen Star-Wars serisinin aksine çok daha hızlı bir şekilde VHS kaseti çıktığı için ilk izlediklerim arasındadır. Ki genelde halen kötü filmlerin DVD’leri daha hızlı çıkıyor.

Saturn 3, Star-Wars, Voltron, Robocop, Terminator, Back to the Future ve dahası… 80’li yıllarda bilimkurgu izlemek gerçekten de geleceği bir bakıştı.

Şimdikiler biraz yavan kalıyor. Dünkü habere göre Google, tamamen kendi kendine hareket eden araçları için lisans ve izin almış. Bu haberi okuduktan sonra iRobot filmindeki otomatik pilotlara
niye şaşıralım ki? Tabletler, dokunmatik ekranlar ve şeffaf LCD’ler etrafımızı sardı. Minority Report’taki bilgisayarlar zaten önümde.

Listeyi uzatmak mümkün ancak meramım anlaşılmıştır.

Bilim kurgu filmlerinin yazarları, hali hazırda var olmayanları bize sunabildikleri müddetçe eğlenceli ve ilgi çekici olabiliyorlar. Jules Verne, Isaac Asimov, Arthur C. Clarke’ın eserleri bakın. Daha yeni yeni önümüze gelmiş olan cihazları en ince ayrıntıları ile romanlarında işlemişler. Tamam, belki bilgisayarı sesle konuşturmuşlar ama halen kâğıt çıktısı ve klavyeden vazgeçmemişler. Ancak yine de bu tarz yazarların vizyonlarının geleceğe ışık tuttuğunu söylemek mümkün.

Bir zamanlar BYTE dergisinde yazan teknoloji editörü Jerry Pournelle, ki kendisi aynı zamanda bilim kurgu yazarıdır, yıllar önce bir makalesinde, arkadaşı ünlü yazar Larry Niven ile birlikte yıllık olağan bilim kurgu yazarları toplantısına katıldığını, Amerikan hükümetinden de katılımcılarının olduğu bu toplantılarda geleceğe dair her türlü vizyonun tartışıldığından bahsetmişti.

Hani bazen teknolojiye ilgi duyan herkesin bir araya geldiğinde geyik olsun diye yaptığı gelecek öngörü sohbetleri, ciddi bir platformda ve işe yarar somut sonuçların ortaya konduğu şekilde yapılıyor zaten. Tabii eğer halen bu şekilde devam ediyorsa. Gerçi Ted konferanslarında da geleceğe dair nice vizyonu izlemek mümkün.

Peki bu güne kadar bilimkurgu filmlerinde gördüğümüz neler gerçek oldu. Cep telefonları, konuşabilen bilgisayarlar, akıllı robotlar, lazerin bir silah olarak kullanılması, merkezi bir veritabanı, internet benzeri ağlar ve dahası. En son örnek ise Robocop ve benzeri filmlerde gördüğümüz insan gözünün önündeki ekranın hayata geçmesi. Google’ın yeni gözlükleri ile artık bu da mümkün hale geliyor. Biz eminim ki bilim kurgu yazarlarından daha çok şey öğrenmeye devam edeceğiz. Ve umuyorum Türkiye’de de benzer bir akım hem edebiyatta hem de görsel basında yükselişe geçer. Türk’ün Uzayla İmtihanı gibi tuhaf yol kazaları yaşansa bile.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Yerli ve milli teknoloji 25 Mayıs 2019