Bilgiç mi önemli, bilişim mi?

Şefik ERGÖNÜL
Şefik ERGÖNÜL İHRACAT SOHBETLERİ [email protected]

Geçtiğimiz günlerde, bir işletmede toplantı yapmak için gittiğim organize sanayi sitesinin içerisindeki, ev yemeklerini pek de güzel yapan bir lokantaya, arkadaşlarla birlikte öğle yemeği için gitmiştik. Yan masada oturan kişinin elindeki "Pad" tabir edilen cihazla ilgisi dikkatimi çekmişti ki, bu kişinin yakından tanıdığım bir KOBİ sahibi olduğunu fark ettim. Kısa bir selamlaşmadan sonra, birlikte olduğumuz arkadaşlarla işimiz bittiğinde, kendisine uğramamı ısrarla vurguladı.

Akşam üzeri kahve içmeye uğradığımda konuyu yeni elektronik gerecine getirip, ne için kullandığını sordum. E-posta kontrolü ve gazete okumak dışında, ara sıra sosyal paylaşım sitelerine girdiğini söyledi. Bunun için elindeki pahalı telefonun da yeterli olduğunu söylediğimde, "piyasayı takip edip, eğilimleri kollamak gerek" diyerek gevrek bir de kahkaha patlattı.

Konuşmanın eksenini hazır teknolojiye oturtmuşken, işletmesindeki bilişim kullanımını biraz tartışalım istedim. Firmada herkesin önünde bir bilgisayar var. Ne için kullanılıyor diye konuştuğumuzda, diğer işletmelerde gördüklerimizden farklı bir tablo çıkmadı. Pazarlamaya bakan arkadaş, müşterileri ile e-posta iletişimi kuruyor. Muhasebe kendi paket programını kullanarak hesapları tutuyor. Üretim bölümü teknik çizimleri yapıyor.

Firmalarda bu işler genellikle kişisel masaüstü bilgisayarlarla yapılıyor. Firma içi ağ kullanımı pek yaygın değil. Firma içi e-posta iletişimi daha emekleme aşamasında. Birçok firma bunun ne olduğunun bile farkında değil. "Bir odadan, öteki odaya e-posta mı gidermiş" mantığından hareketle, bunu gereksiz bulan zihniyet, maalesef hâlâ birçok işletmede geçerli.

Pazarlamadaki arkadaşlar teklif veriyorlar, iş bağlanırsa devam ediliyor. İş bağlanmaz ise, verilen teklif bilgisayardan siliniyor. Nedeni de çok basit bir açıklama ile geliyor, "saklamaya ne gerek var ki, iş olmadı ve dosya kapandı."

Bilgisayarların otomatik yazı makinası, hesap makinesi ve telefon görüşmesi yerine e-posta gönderici olarak kullanılmasının dışındaki faydaları oldukça ihmal ediliyor. Son zamanların en moda eğilimi olan CRM, oldukça yaygın bir biçimde pazarlanmasına karşın, hâlâ KOBİ kesimi tarafından pek de anlaşılmış görünmüyor. Bu programların özünde müşterilerin eğilimlerinin anlaşılması, bununla bir şirket hafızası oluşturulması ile üretim ve pazarlama kararlarının bu bilgilere dayanılarak verilmesi yatıyor dersek, pek de yanlış olmaz diye düşünüyorum. Buradan hareketle KOBİ'lerimizde, gerek pazarlamanın verdiği teklifler, gerek satın alma sorumlusunun aldığı teklifler ve gerekse muhasebede toplanan müşteri portföyüne ait sayısal verilerin, neden bir şirket hafızası yaratacak şekilde değerlendirilmediği merak konusudur.

İki yıl aradan sonra bizimle tekrar temas kuran bir ihracat müşterimizle konuşmamız sırasında, talep ve teklif yazışmaları, faks, çizim ve benzeri tüm detayların bulunduğu bilgisayar klasörünü açmıştık. Konuşulan konular eski ilişkilerimize yakın olduğundan, daha önce neler yapıldığını hatırlamamız bizi müzakerelerimizde hemen öne taşımıştı. Hatta müşterimiz, bizim bu kadar iyi ve detaylı bir veri tabanına sahip olmamızı takdirle karşılamıştı. İstenilen teklifi, eski ilişkilerin ışığında ve güncel koşullarda değerlendirip bir gün geçmeden verip işi almıştık. Çünkü müşterimizin davranış biçimi, dikkat ettiği noktalar, sorulan sorular, tekliflerimize yapılan itirazlar hep o dosyada mevcuttu ve bize yön verdiler. Bilgisayarlarımızı, sadece işi kolay ve hızlı yapan makineler olarak görmeyelim. Onların içleri çok değerli bilgilerle dolu ve bize düşen görev de bu bilgileri, banka hesabında çalışan paralarımız gibi görüp, bu bilgi bankasını en iyi nasıl değerlendirebileceğimizi düşünmektir.

Hele ihracat gibi değişik kültürler, değişik eğilimler ve geleneklere sahip ülkelerdeki farklı firmalarla kurulan ilişkilere ait bilgilerin saklanması ve değerlendirilmesi, veri bankası oluşturmayı daha da önemli kılmaktadır.

Bilgiçlik taslamanın anlamı yok, oysaki bilişimi etkin kullanmanın faydası çok.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
96 yılda ihracat... 29 Ekim 2019
Tahterevalliye Dikkat 15 Ekim 2019
İhracat ve Facebook 17 Eylül 2019
Promosyon mu o da ne? 10 Eylül 2019
Müşteriye Doğru Erişim 27 Ağustos 2019