Bilgi kirliliği!...
Gerek küresel, gerekse bölgesel veya ulusal ölçekte belirsizlik ve kırılganlık arttıkça bilgi kirliliği hızla artıyor. Bu ortam herkesin ve her kesimin dengesini bozuyor ve güvensizliği artırıyor.
Giderek büyüyen çıkar çatışmalarının gizlenebilmesi adına olduğundan farklı görünme eğiliminin ön plana çıkması, pek bir şey yapılamayacağı gerekçesi ile ağırlaşmış yapısal sorunların büyümesine izin verilmesi, günün kurtarılması adına beklentilerin yönetilmesini mümkün kılacak hikaye üretme çabasının devrede olması gibi olumsuzluklar bu süreçte etkili oluyor. Kurumsal yapının bu anormalliğin merkezinde olması olumlu düşünmeye izin vermiyor. Kısa vadede bilgi kirliliğinden yararlanmaya çalışanların orta-uzun vadede bu sürecin mağduru olması çok ciddi bir akıl tutulmasının yaşanmakta olduğuna işaret ediyor.
Bu gidişten rahatsız oluyor ve sonunun felaket olacağını söylüyor iseniz, hem karamsar sayılıyor, hem de dokuz köyden kovuluyorsunuz. Yok, eğer başkalarının çok zor durumlara düşmesi pahasına bu anormalliğin tarafı oluyor ve krizi fırsata dönüştürmeye çalışıyor iseniz dışlanmaktan kurtulma şansı yaratabilirsiniz. Bu anormallik yönetim ve kanaat önderi kesimleri esir alarak istikrarsızlığı besliyor. Kıt kaynakları etkin dağıtması beklenen serbest piyasa sorun üretim merkezine dönüşüyor, eksik ve yönlendirilmiş bilgi tutarlı davranışı engelleyerek demokrasiyi katlediyor. Keyfiyetini artırıp sorunları ağırlaştıran bu ortam istikrarsızlık ve güvensizliği besliyor. İnsanlık bindiği dalı kesmekte birbiri ile yarışır iken, rekabet koşulları ve gelir dağılımının bozulması etkili ve yetkili çevrelerin hiç umurunda olmuyor.
Her kesin ve her kesimin geleceği düşünmeksizin acil ihtiyaçlarını karşılamaya odaklanması bilgi kirliliğini besleyen, sorunları ağırlaştırarak kırılganlığı artıran temel içgüdü oluyor.Aklı iyiye kullanmaktan vazgeçmek ve başta hayvanlar olmak üzere diğer canlılar gibi anı yaşamaya yoğunlaşmak varlığımızı inkar etmek anlamına geliyor. Bu kriz içindeki sert sarsıntılar derinlik sarhoşluğundan çıkılmasına geçici olarak katkı yapıyor; fakat uzlaşıya dayalı bir çözüm çıkmadığı için eski kısır döngü ve bilgi kirliliği geri döndürülerek gün kurtarılıyor. Aklın kötüye kullanımı daha dramatik seviyelere tırmanıyor. Geçmişten, sıkıntı yaşayan başka ülkelerin yaşadığı olumsuz deneyimlerden ders alınamıyor.
Bilgi kirliliğinden medet ummak ava çıkmak gibidir, gerçeği yansıtmayan bilgi de diğerlerini tuzağa düşürmek için kullanılan yem niteliğindedir. Başta kurumsal yapı olmak üzere çoğunluğun bu şekilde ava çıkması, onların birbirlerini avlayacağı, ava gidenlerin çoğunun av olacağı anlamındadır. Gelişmiş ekonomilerden sonra gelişmekte olanların da yaklaşık iki yıldır kademeli olarak durgunlaşması bilgi kirliliğinin daha önce görülmemiş seviyelere yükseleceğinin habercisi niteliğindedir.
Bizden söylemesi bilgi kirliliği yoğun bir sistir, belirsizliktir, sisli havada ava çıkılmaz. Sizi risk almaya, ava çıkmaya davet edenlere güvenmeyin!..