Bilgi kirliliği kaosu artırır
Doğaldır ki 15 Temmuz darbe girişiminin ardında, birçok merkezden birçok haber üretilip topluma sunuluyor. Kamunun çeşitli kurumlarından 50 bine varan görevden almaların, binleri aşan darbeci tutuklamalarının sürdüğü dönemde, birçok spekülatif haber birbiri ardından önümüze gelip, bilgi kirliliğinin atmasına neden oluyor. Doğru bilgiyi ayıklayıp, doğru değerlendirmelere ulaşmamız bu durumda zorlaşıyor.
O nedenle bilgi kirliliğinden, spekülatif haberlerden nasıl uzak durabileceğimizi düşündüğümde, iki şey aklıma geliyor. Bunlardan biri doğrudan ilgili birinci dereceden ilgililerin ağızdan verilen bilgilerin dikkate alınması gerektiği. İkincisi alınacak bütün kararların dönemin olağanüstü durumuna bağlı değil, adalet ve hukuk kurarları içersinde alınması gereği...
Örneğin bir iki gündür, MGK toplantısında “Sermaye kontrolü kararı alınacağı” haberleri piyasalarda geziniyor, bilgi kirliliğine neden oluyordu. Dün Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, “Sermaye kontrolü söz konusu değil. Alınacak kararlar piyasa dostu olacak. Kararlar ne olursa olsun ekonomide tahribat olmaması hususu dikkate alınacaktır. Piyasa dostu olacak, yapısal reformlar öncelenebilecek” diyerek, birinci ağızdan çok net bir açıklama yaptı.
Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci ise Moody’s’in not ihdirimi konusunu değerlendirdiği açıklamasında, “Ekonomimizi hızla toplalacağız. Kısa sürede yatırımları teşvikte ve desteklerde tarihimiz boyunca alınmış en önemli kararları alacağız” diye benzeri sözler söylüyordu.
Tabii bunların yanı sıra yabancı kuruluşlardan birbiri ardından gelen kurumsal açıklamaları da izlememiz, ele almamız gerekir.
JP Morgan Türkiye’nin kredi notunda indirim olur, yatırım yapılabilir seviyesini kaybederse yatırımcıların 10 milyar dolar tutarında Türk devlet ve şirket tahvillerini satabilecekleri değerlendirmesini yaptı.
Societe General analisti Phoenix’in değerlendirme notunda ise TL’nin dolar karşısında 2-3 aylık dönemde yüzde 8 kayba uğrayacağını, doların o dönemde 3.28’den işlem görebileceği tahminini ortaya koydu.
Fitch ise “Başarısız darbe girişimi sonrasında Türk bankaları için riskler arttı” değerlendirmesini ortaya koydu.
Moody’s de kendisiyle değerlendirme anlaşması olan 17 Türk bankası ile ilgili darbe sonrası tek tek not değerlendirmesi için notlarını gözden geçirme kararı aldığını açıkladı.
Borsa Finans servisimizin haberinde IMF’nin küresel büyüme beklentisini aşağı yönde güncellemesinin bizimde içinde yer aldığımız gelişmekte olan piyasalar için 4 olayın olumsuzluğa yol açtığı bilgisi yer alıyor. Bunları, gelişmekte olan ülke rallisi mola verdi, Kuzey Kore füze fırlattı, ZEW erdeksi Brexit ardından kötü geldi, ABD’de konut verisi güçlü açıklandı diye sıralıyorlar.
Dünkü MGK’da alınan kararlarda kaos yaratan ekonomiyle ilgili spakülatif haberlere itibar etmememiz gerektiğini, piyasalarda dolanan spakülatif haberlere değil, birinci ağızdan yetkililerin açıklamalarına itbar etmemizin gerektiğini ortaya koydu.