“Bilgi, güçtür…”

Prof. Dr. Aykut GÜL
Prof. Dr. Aykut GÜL STRATEJİK DÜŞÜNCE [email protected]

Bilgi, güçtür…” İngiliz filozof Francis Bacon’a atfedilen meşhur söz. Evet, bilgi gerçekten de güçtür ancak uygulamaya aktarılmadığı sürece sadece zihinsel yüktür.

Bacon’ın ifadesinin karşılık bulabilmesi, doğru ve gerekli bilginin, istenilen zamanda ve mekânda elde edilebilmesine, onun gerektiği şekilde işlenebilmesine ve doğru amaçlar için kullanılabilmesine bağlıdır.

Tarımda sıçrama için etkili bilgi yönetimi

 Tarımsal verimliliğin, gıda enflasyonunun, yeterliliğin tartışıldığı bugünlerde, sıçrama yapmanın en kısa ve etkili yolu tarımsal bilişim teknolojilerine yatırım yapmaktır. Bu yatırımın temel unsurları, teknolojik araçlar, eğitim ve organizasyondur.

Hızlı adaptasyon için gençler mutlaka bu projenin parçası olmak durumundalar. Tarım sektöründe ortalama üretici yaşının altmışın üzerinde olduğu düşünüldüğünde, bu alanda hızlı bir sosyolojik dönüşüme ihtiyaç olduğu görülebilir. Sektörü bilen, iyi eğitim almış, bilişim altyapısı iyi gençleri kırsal alana çekecek çok etkili teşvikler verilmeli.

Dünyada bu konuda en iyiler olan ABD, Hollanda ve İsrail gibi ülkelerde eğitim, gençlik ve bilişim yatırımları ve bunların entegrasyonu nasıl yapılmış iyi incelenmeli. Seradan, hayvancılık tesislerine kadar her yerde, her aşamada veriler toparlanmalı, bu veriler malûmata (enformasyon) dönüştürülmeli ve nihayetinde yeni bilgi oluşturulmalı. Daha sonra bilgelik (irfan, wisdom) devreye girmeli. Bu ise iyi bir eğitim demektir.

Geçmiş birçok devasa bütçeli tarımda bilişim yatırımlarının, sadece veri toplamaktan ibaret kaldığı, yeterince işlenemediği ve sağlıklı veri ve bilgiye dayalı politikaların oluşturulamadığı gerçeğini iyi bilmek gerekiyor. Thomas Henry Huxley’nin dediği gibi, “Hayatın asıl amacı, bilgi değil eylemdir.” Biz ise bugüne kadar birçok milyon dolarlık projede, bırakın bilgi üretmeyi, veri derleme aşamasını geçemedik.

“Bilgi; caddenin tek yönlü olduğunu bilmek; irfan ise, her iki yöne de dikkat etmektir” der A. Walker. Bunun anlamı, teknolojik araçların bizim yardımcılarımız olduğunu ve nihayetinde insanın sağduyusunun devrede olması gerektiğidir. Bunun içine ‘değerlerimizi’ de dahil etmelisiniz. Aksi halde, çok iyi bilen ancak canavarlara dönüşmüş insan kaynağınız ülkenize ve insanlığa en büyük zararı verebilir.

Yapay zekâ, çok başarılı kod yazıyor, bu doğru… Ancak buradan, gençlerimiz kodlama öğrenmesin sonucu çıkartılmamalı. Yapay zekanın, patronumuz değil, bizim asistanımız olması için kodlama bilmek durumundayız. Belki Oğuz Atay’ın, “Bunca yıl deli gibi kitap okudum. Ancak okuduklarım, köşedeki manavın beni her gün kazıklamasına engel olamıyor!” sözü, kafamızda bir aydınlanmaya yol açabilir.

Eğitim, üretim ve yayım sacayakları

 Bir sera düşünün. Nemin, ısının, ışığın, suyun ve diğer unsurların en iyi şekilde oluşturulduğu. Benzer şekilde, eğitim, üretim ve yayım sacayakları yeniden kurgulanmalı.

Birbirleri ile aynı atmosferi soluyan yerleşkelerde bu sacayağı oluşturulmalı. Bugün üniversiteler, sahadaki sorunlara yönelik bilimsel çalışmalar yapmıyorlar genellikle. Çoğunlukla akademik yükselme ve performans kaygıları ile en az emekle yol almaya çalışılıyor. Yayım ayağının en güçlü unsuru Tarım ve Orman Bakanlığının en ücra köşelere varan teşkilatları…

Ancak onlar da kırtasiye yüklerinden dolayı bu görevi tam olarak yerine getiremiyorlar. Düşünün, bir tarlanın veya bahçenin üzerinde uçan bir dronun; ekimden hasata, hastalıktan zararlıya, sulamaya, gübrelemeye, verim tahmininden optimum girdi kullanımına kadar veri derleyip istenilen veri tabanlarına aktarılabildiğini…

Yapay zekâ destekli veri tabanları ile hızlı karar destek mekanizmasının iş verimliliğini maksimuma ulaştırabilmesinin mümkün olduğunu… Çevreye, kaynak kullanımına, verimliliğe, karlılığa ve sürdürülebilirliğe büyük katkısı olacaktır bu tür bilgi sistemlerinin… Bunun ilk adımı ise gençlere yönelmek. Onları iyi eğitmek ve cesaretlendirmek…

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar