Bilgi edinme hakkı ve vergi mahremiyeti
VERGİNİN GİNDEMİ / Akif Akarca [email protected] Dr. Mehmet Şafak mehmet.ş[email protected] Demokrasinin ve hukukun üstünlüğünün gereklerinden olan bilgi edinme hakkı yönetimleri halkın denetimine açmak ve şeffaflığı sağlamak suretiyle devlete karşı duyulan kamu güvenini artırmada etkili olan vazgeçilmez temel haklardan biridir. Ancak bilgi edinme hakkı da sınırsız değildir. Kişilerin, vergi mükelleflerinin mali bilgileri gibi. Bilgi edinme hakkı Ülkemizde, demokratik ve şeffaf yönetimin gereği olan eşitlik, tarafsızlık ve açıklık ilkelerine uygun olarak kişilerin bilgi edinme hakkını kullanmalarını kolaylaştırmak üzere Ekim 2003'te 4982 sayılı kanun TBMM'de kabul edilmiş ve Resmi Gazete'de yayınlanıp Nisan 2004'te yürürlüğe girmiştir. Tüm Kurum ve kuruluşların kişilerin bilgi edinme haklarını kullanmaları konusunda kendilerine yapılan başvurulara cevap vermeleri, bilgi ve belgelere erişimde gereken yardım ve kolaylıkları sağlamaları gerekir. Demokratik ülkelerde, bilgi edinme hakkı, temel hak ve özgürlüklerden sayılmaktadır. Ancak kişiler ile devlet arasındaki bu süreçte birbirini karşılıklı olarak besleyen ve destekleyen iki yön bulunmaktadır. Bunlar sırasıyla kamu kurum ve kuruluşlarına karşı bilgi verme ödevlerini yerine getirme, sonrasında da gizlilik ve mahremiyet hariç, kişilerin bilgi edinme hakkının karşılanması olarak karşımıza çıkar. Bilgi edinme hakkının kullanımı Başvurular bilgi istenecek kuruma yapılır. Başvuru dilekçeleri posta yoluyla da kurum ve kuruluşlara gönderilebilir. Başvurunun kurum ve kuruluşa ulaştığı tarih, başvuru tarihidir. Başvuru üzerine istenen bilgi veya belgeye erişimin kısa sürede sağlanabilmesi ve bilgi edinme taleplerinin kolaylıkla işleme konulabilmesi amacıyla, başvuru sahipleri bilgi edinme başvurusuna dair dilekçelerini verirken, gerçek kişiler için ayrı, tüzel kişiler için ayrı formlardan isterlerse yararlanabilirler. Ancak elektronik posta ve faks yoluyla başvuru yapacak gerçek ve tüzel kişilerin yönetmelikte yer alan formları doldurmaları zorunludur. Bilgi edinme hakkının kullanılmasında istisnalar-sınırlar Kanunda bilgi edinme hakkının istisnaları olarak düzenlenen ve aşağıda belirtilen konularda yapılan bilgi edinme başvuruları reddedilir ve ret kararı başvuru sahibine gerekçeli olarak bildirilir. -Sivil ve askeri istihbarat birimlerinin görev ve faaliyetlerine ilişkin bilgi veya belgeler, -Devlet sırrına ilişkin bilgi veya belgeler, -İstihbarata ilişkin bilgi veya belgeler, -İdari soruşturmaya ilişkin bilgi ve belgeler -Adli soruşturma veya kovuşturmaya ilişkin bilgi veya belgeler, -Özel hayatın gizliliği esasını ihlal edecek bilgi ve belgeler, -Haberleşmenin gizliliği esasını ihlal edecek bilgi ve belgeler, -Ticari sır olarak nitelenen bilgi veya belgeler ile kurum ve kuruluşlar tarafından gerçek veya tüzel kişilerden gizli kalması kaydıyla sağlanan ticari ve mali bilgiler (Vergi mahremiyeti gibi), -Fikir ve sanat eserlerine ilişkin olarak yapılacak bilgi edinme başvuruları hakkında ilgili kanun hükümleri uygulanır, -Kurum ve kuruluşların faaliyetlerini yürütmek üzere elde ettikleri görüş, bilgi notu, teklif ve tavsiye niteliğindeki bilgi veya belgeler, -Tavsiye ve mütalaa taleplerine ilişkin başvurular. Bilgi edindirme hakkı ve vergi mahremiyeti İş ortamının güven içinde olmasının önemi göz önünde tutularak, 1950 yılından itibaren Vergi Usul Kanunumuz'da (5'inci madde) vergi mahremiyetine yer verilmiştir. Gerek verginin tarh, tahakkuk ve tahsil aşamasında gerekse vergi incelemeleri ve yoklamalar sırasında vergi kanunlarının uygulamasında görev alan kişilerin, mükellefin ve mükellefle ilgili kimselerin şahıslarına, muamele ve hesap durumlarına, işlerine, işletmelerine, servetlerine veya mesleklerine ilişkin olmak üzere öğrendikleri sırları veya gizli kalması gereken diğer hususları açıklamaları veya üçüncü kişiler menfaatine kullanmaları kanuni müeyyideye bağlanarak yasaklanmıştır. Bu yasak bu kişiler görevlerinden ayrılsalar dahi devam edecektir. Açıklama yasağı getirilenler; -Vergi muameleleri ve incelemeleri ile uğraşan memurlar, -Vergi mahkemeleri, bölge idare mahkemeleri ve Danıştay'da görevli olanlar, -Vergi kanunlarına göre kurulan komisyonlara iştirak edenler, -Vergi işlerinde kullanılan bilirkişiler. Ayrıca 3568 sayılı kanuna göre yetki alan serbest muhasebeci, serbest muhasebeci mali müşavir ve yeminli mali müşavirlerle bunların yanında çalışanlar işleri dolayısıyla öğrendikleri bilgileri ve sırları ifşa edemezler, çeşitli kanunlarla muhbirlere tanınan hak ve menfaatlerden faydalanamazlar. Vergi mahremiyetinin istisnaları Aşağıdaki hallerde vergi mükelleflerine ait bilgilerin açıklanması vergi mahremiyetinin istisnası sayılmaktadır. -Mükellefçe beyan edilen matrahların ilanı, -Vergi levhası asılması, -Maliye Bakanlığı'nca vergi ve ceza miktarının açıklanması, -Sahte veya muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge düzenleyenlerin ve kullananların meslek odalarına ve TURMOB'a bildirilmesi, -Kamu görevlilerince yapılan adli ve idari soruşturmalarla ilgili olarak talep edilen bilgi ve belgeler ile bankalara yapacakları vergi tahsiline yönelik bilgi verilmesi. Vergi mahremiyeti ilkesinin bilgi edinme hakkı çerçevesinde değerlendirilmesi Bilgi Edinme Hakkı Kanunu, kamu kurum ve kuruluşları ile kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarının faaliyet alanlarına ilişkin bilgilerin ne şeklide temin edileceğine ilişkin usul ve esasları düzenlemektedir. Dolayısıyla vergi mahremiyeti kapsamına girecek bilgilerin temin edilebileceği tüm kurum ve kuruluşları kapsamaktadır. Örneğin Maliye Bakanlığı, vergi daireleri, TURMOB ve ilgili diğer tüm kurum ve kuruluşlar. Kanunda belirtilen istisnalar dışında kapsamda yer alan tüm kamu kurum ve kuruluşları, her türlü bilgi ve belgeyi başvuranların yararlanmasına sunmak ve bilgi edinme başvurularını etkin, süratli ve doğru bir şekilde sonuçlandırmak üzere idari ve teknik tedbirleri almakla yükümlü tutulmuşlardır. Akla gelebilecek soruların başında bilgi edinme hakkı çerçevesinde vergi dairesi ve ilgili diğer kurumlardan vergi mükellefiyetine ve diğer tüm mali hususlara ilişkin tarafımızı ilgilendirsin veya ilgilendirmesin her türlü bilgi ya da belgeyi herhangi bir kısıtlamaya maruz kalmadan talep edip edemeyeceğimiz hususudur. Kanunda bilgi talep edebilecek kişiler yönünden Türkiye'de ikamet eden yabancılara yönelik kısım istisna dışında herhangi bir kısıtlama yapılmamış, herkesin bilgi edinme hakkında sahip olduğu ifade edilmiştir. Bilgiyi talep eden kişi yönünden soruya verilecek yanıt olumlu olacaktır. Acaba vergi mahremiyeti kapsamında talep edilecek bilgi ve belge yönünden kanun koyucu herhangi bir sınırlama öngörmüş müdür? Kanunda bu soruya doğrudan doğruya vergi mahremiyeti kapsamında istenilen bilgiler, kapsam dışındadır şeklinde yanıt veren bir hükme rastlanılmamaktadır. Söz konusu soruya yanıt verebilmek için kanunun "Gizli bilgileri ayırarak bilgi ve belge verme" başlıklı 9. maddesinin "Özel hayatın gizliliği" başlıklı 21. maddesinin ve son olarak "Ticari sır" başlıklı 23. maddesinin irdelenmesi gerekmektedir. 9. madde uyarınca açıklık kural gizlilik istisna olduğundan istenen bilgi ve belgelerde gizlilik dereceli veya kanunlarında açıklanması yasaklanan bilgiler ile açıklanabilir nitelikte olanların birlikte bulunması ve bunlar birbirinden ayrılabiliyor olması halinde gizli bilgiler çıkartılarak ilgilisine yanıt verilecektir. Bu maddenin lafzından da anlaşılacağı üzerine açıklanması yasaklanan bilgiler kanun kapsamına girmemektedir. VUK'un 5. maddesinde vergi mahremiyeti çerçevesinde öğrenilen bilgilerin paylaşılması yasak olduğu için bilgi edinme hakkı kapsamında bu yönde gelen taleplerin VUK'un 5. maddesine atıfta bulunmak suretiyle reddedilmesi gerekmektedir. Bilgi Edinme Hakkı Kanunu'nun 21. maddesi, ilgili kişinin izin verdiği haller dışında mesleki ve ekonomik değerlerine haksız müdahale oluşturacak bilgi veya belgelerin kanun kapsamı dışında olduğunu belirtmiştir. Bu hükümden de yola çıkmak suretiyle vergisel bilgilerin kamuya açık bir şekilde paylaşılması ilgili kişinin hem mesleki, hem ekonomik değerlerine haksız müdahale olarak değerlendirilebilecektir. Diğer yandan "Ticari sır" başlıklı 23. madddesinde de "Kanunlarda ticari sır olarak nitelendirilen bilgi veya belgeler ile kurum ve kuruluşlar tarafından gerçek veya tüzel kişilerden gizli kalması kaydıyla sağlanan ticari ve mali bilgiler bu kanun kapsamı dışındadır" hükmüne yer verilmiştir. Bu hüküm uyarınca vergi mahremiyeti kapsamında edinilen bilgiler Vergi Usul Kanunu uyarınca gizlilik çerçevesinde edinildiği için gene bilgi edinme hakkı kapsamı dışında olacaktır.. Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği'ne göre açıklanan bilgiler 29.06.2008 tarih ve 26921 sayılı Resmi Gazete'de yayınlanan 384 sıra no'lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği ile VUK'nun 5. madde de yer alan vergi mahremiyetinin ihlali sayılmayacak hususları açıklayan 4. fıkrasına istinaden yapılacak açıklamaların usul ve esasları belirlenmiştir. İkmalen, re'sen veya idarece yapılan tarhiyatlar dolayısıyla kesinleşen vergi ve cezalar ile vadesi geçtiği halde ödenmemiş vergi ve cezaların kamuya açıklanması, 293 sıra no'lu VUK Genel Tebliği ile birlikte, bu genel tebliğe göre yapılacaktır. Ana hatlarıyla 384 no'lu tebliğde yer alan açıklamalar aşağıda olduğu gibidir. -2008 yılında yapılacak açıklamaların, Türkiye genelindeki vergi dairelerinde (vergi dairesinin ilan koymaya mahsus yerlerinde asılmak suretiyle) 15 Temmuz 2008 ila 15 Ağustos 2008 tarihleri arasında, 1 Eylül 2008 tarihinden itibaren de Gelir İdaresi Başkanlığı'nın internet sitesinde yapılması, -Açıklama kapsamına her bir vergi dairesine 150.000 YTL ve daha fazla borcu olan veya bu tutar ve üzerinde kesinleşen vergi ve cezası bulunan mükelleflerin alınması, -Yapılacak açıklamada, 31/12/2007 tarihi itibarıyla vadesi geçtiği halde 30/06/2008 tarihi itibarıyla ödenmemiş bulunan ve nev'i itibarıyla 293 sıra numaralı Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği ile açıklama kapsamına alındığı belirtilen vergi ve cezalar ile 01/06/2007-31/05/2008 tarihleri arasında kesinleşen tarhiyatların dikkate alınması, -Açıklanacak bilgiler, açıklamanın yapılacağı yer ve diğer hususlarda 293 sıra numaralı Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği ile belirlenen esaslara uyulması, ancak sözü edilen tebliğin "internet ortamında açıklama" başlıklı III/B bölümündeki açıklamalar uyarınca vergi dairesi başkanlıkları ve defterdarlıklar tarafından 293 sıra numaralı Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği'nin; (I/A) bölümüne göre hazırlanan listelerin bir örneğinin (Gelir İdaresi Başkanlığı, Gelir Yönetimi Daire Başkanlığı (II), Vergilendirme Müdürlüğü, İlkadım Caddesi Dikmen/ ANKARA), (I/B) bölümüne göre hazırlanan listelerin bir örneğinin ise (Gelir İdaresi Başkanlığı, Tahsilat ve İhtilaflı İşler Daire Başkanlığı, Tahsilatın Takibi ve Değerlendirmesi Müdürlüğü, Yeni Ziraat Mah. Etlik Cad. No.16 06110 Dışkapı /ANKARA) adresine gönderilmesi uygun bulunmuştur. Açıklama kapsamında olmayan alacaklar - 4811 sayılı Vergi Barışı Kanunu'nun 5.maddesi hükümlerine göre taksitlendirilen ve taksit ödeme süresi henüz sona ermemiş alacaklar, - 5216 sayılı Büyükşehir Belediye Kanunu'nun geçici 3.maddesi ve 5393 sayılı Belediye Kanunu'nun geçici 5. maddesi uyarınca Hazine Müsteşarlığı Belediye Uzlaşma Komisyonu Başkanlığı'na yaptıkları takas ve mahsuba ilişkin başvuruları kabul edilen, büyükşehir belediyeleri/belediyeler ve bunlara bağlı kuruluşlar ile sermayesinin yüzde 50'sinden fazlası büyükşehir belediyelerine/belediyelere ait şirketlerin vadesi 31/12/2004 tarihi ve öncesine rastlayan alacaklar, - 5569 sayılı Küçük ve Orta Büyüklükteki İşletmelerin Mali Sektöre Olan Borçlarının Yeniden Yapılandırılması Hakkında Kanun'a göre taksitlendirilen ve ödeme süresi henüz sona ermemiş alacaklar, -5228 sayılı bazı kanunlarda ve 178 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun'un geçici 6. maddesi ile 5766 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunda ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun'un geçici 2. maddesine göre taksitlendirilen alacaklar, - 5667 sayılı Bankacılık İşlemleri Yapma ve Mevduat Kabul Etme İzni Kaldırılan Türkiye İmar Bankası Türk Anonim Şirketince Devlet İç Borçlanma Senedi Satışı Adı Altında Toplanan Tutarların Ödenmesi Hakkında Kanun'un, 5766 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunda ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun'la değişik geçici 1.maddesi kapsamında ertelenen, alacaklar.