Bileti kesilecek bir iş!

Güventürk GÖRGÜLÜ
Güventürk GÖRGÜLÜ PAZARLAMA 3.0 [email protected]

 

 

Geçtiğimiz bir kaç günde, internet ve sosyal medya dünyasından haber veren haber sitelerinin gündeminde Facebook ve Twitter'ın sosyal alışveriş alanındaki gerçekleştirdiği atılımlar vardı. Haberlere göre Facebook, "Etkinlikler" sayfası üzerinden bilet satın alımını test etmeye başladığını açıklamış. Dünya genelinde farklı noktalarda kullanıcılar, "Bilet Satın Al" düğmesiyle karşılaşmaya başlamışlar bile. Sosyalmedya.co sitesinde verilen örneklerden birine göre, Hollanda'da gerçekleşen bir etkinlikte kullanıcılar "Buy Tickets' düğmesine tıklayarak bilet satış servisine yönlendiriliyorlar. Haberin sonunda bu sistemin Türkiye'ye gelişiyle ilgili bir de yorum var: 
"Özellikle Hollanda'daki örnekte Biletix'in sahibi olan Ticketmaster'ın anlaşmalı şirket olarak karşımıza çıkması, yakın zamanda benzer örnekleri Türkiye'de de görebileceğimiz ihtimalini artırıyor. Etkinlikler için önemli bir konuma sahip olan Facebook, ileride online bilet satan şirketler için de vazgeçilmez bir pazarlama aracına dönüşebilir."
 
Twitter ise American Express'le yaptığı işbirliği sayesinde hashtagler aracılığıyla ürün satın alabilme özelliğini müşterilerine sunmaya başladı. Sosyal medya ortamının çeşitli alışveriş araçları geliştirmesi ve kullanıcıları alışverişe yönlendirecek bir gelir modeli oluşturmaları zaten beklenen bir gelişme. Twitter örneğinde American Express'in hashtagler aracılığıyla grup alışverişi benzeri bir etki yaratmayı hedeflediği anlaşılıyor. Benzeri türde toplu alışveriş uygulamaları Facebook'ta da görülüyor. Bunların yanında tavsiye üzerinden nasıl bir gelir modeli kurulabileceği üzerinde de çalışılıyor. Buraya kadar konuya pek bir itirazım yok. Ancak Facebook'un bilet satışı konusundaki girişimi ve bu girişim üzerine yapılan yorumdaki Ticketmaster ve Biletix biraz kafamı kurcalıyor doğrusunu isterseniz. 
 
İnternet, hepimizin kabul ettiği gibi hayatımızı kolaylaştıran, kolaylaştırırken ürün ve hizmetlere erişimi de büyük ölçüde ucuzlatan bir mecra. Öteden beri offline ortamda alınıp satılan geleneksel ürün ve hizmetler yanında, internetin varlığıyla hayat bulan yeni ürün ve hizmetlerin de temel mantığı hep mali ve fiziki olarak "erişilebilirlik" üzerine kuruluyor. Yani ürün ve hizmetlere daha ucuza ve daha hızlı erişebilmeye... Hatırlarsınız, Nisan 2012'de yazdığımız "Dağıtılmış kapitalizm çağında değer yaratmak" başlıklı yazımızda, eski bir Harvard İşletme Okulu hocasının makalesinden alıntı yaparak Günümüzün "Süper Bulmacası"nın, "özgün ihtiyaçların, maliyetleri ciddi ölçüde düşürerek çözülmesi" olduğundan söz etmiştik. 
 
Şimdi internet üzerindeki alışveriş deneyiminizi bir gözden geçirin ve internette yaptığınız herhangi bir alışverişin offline ortamdan daha pahalıya gelip gelmediğini bir hatırlamaya çalışın. Bu soruya çoğunlukla, internetteki fiyatların fiziksel alışverişteki fiyatlarla eşit veya daha düşük olduğu cevabını vereceğinize hiç kuşku yok. Bir tek yer hariç... Orası da tahmin edebileceğiniz gibi Biletix! 
 
Bu firmanın, online alışveriş mantığının tam tersi, sattığı veya satışına aracılık ettiği ürünü ucuzlatmak yerine üzerine azımsanamayacak hizmet bedelleri koyarak pahalandırma üzerine kurulu, gerçekten ilginç bir iş modeli var. Yani diğer ticaret siteleri gibi "biz daha kaliteli daha ucuza ve daha hızlı hizmet veriyoruz" demek yerine "Biz sattığımız ürünü olduğundan daha pahalıya satıyoruz, üstelik teslim alma işini de size bırakıyoruz" diyen bir iş modeli. 
 
Tabii bu modeli kuranların başarılı olduğunu ve şirketi benzer bir anlayışa sahip uluslararası bir şirkete satarak başarılarını perçinlediklerini hepimiz biliyoruz. Bir işten para kazanıldığı sürece, internetteki bazı platformlarda yüzlerce sayfalık olumsuz yorumun da bir önemi kalmıyor belki. Ancak bir işten para kazanılması bu işin ilelebet doğru bir iş olacağı anlamına da gelmiyor.  Bu nedenle Facebook'un bilet satışı faaliyetini Ticketmaster gibi bir kuruluşla birlikte yapması aslında biraz garip. 
 
Türkiye'de neredeyse tekel durumunda olan bu kuruluşa yönelik tepkileri gözönüne alan bazı büyük spor kulüplerinin, kendi bilet satış organizasyonlarını kurma hazırlığı içinde olduklarını duyuyoruz. Ama bundan daha da önemlisi, bu tür bir iş modelinin bu denli rekabetçi hale gelen bir dünyada varlığını sürdürüp sürdüremeyeceği sorusu.  
 
Önümüzdeki 5 yıl içinde mobil ödeme sistemlerinin yaygınlaşması, kredi kartlarını bütünüyle cep telefonlarına entegre olması, QR kod teknolojisinin yaygınlaşması gibi gelişmeler, internetten bilet satışı örneğindeki tekelci yapılara ciddi bir darbe indirecek gibi görünüyor. Özellikle mobil iletişim operatörleri ödeme aracılığı konusunda bankalara benzer bir pozisyon almaya başladıkça,  bilet alım satımına benzer uygulamaların yaygınlaşması da kaçınılmaz olacak. Geliştirilen uygulamalar sayesinde isteyen herkes çok küçük bedellerle kendi biletlerini satabilecek. Cep telefonlarının kazandığı özellikler sayesinde zaten bir süre sonra kağıt üzerine basılı biletler de tarihe karışacak. 
 
Kısaca Facebook'un bilet satış uygulamasının Ticketmaster gibi mevcut bilet organizatörleriyle yetinen bir uygulama olarak kalacağını sanmıyorum. Şimdiye kadar nehirleri tersine akıtmayı bir şekilde başarmış Biletix, Ticketmaster gibi kuruluşların da mevcut iş modellerini uzun süre devam ettirebilmeleri bence pek mümkün görünmüyor. 
Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Orta vadeli temenniler 21 Eylül 2018