Bilançolar ve gidişat
UZMAN GÖRÜŞÜ / Şevket Keresteci / Finansinvest
ABD'de 2. çeyrek bilançolarına ilişkin beklentiler yatırımcı gündeminin en üst sırasında durmayı sürdürüyor. Ekonomik daralmanın ticari faaliyetler üzerinde yarattığı hasarın ortaya konması açısından bilançolar önemli bir gösterge. Bu nedenle sonuçlar ile beklentiler ve önceki rakamlar arasındaki sapmalar kritik önem taşıyor. İkinci çeyrek bilançolarına ilişkin genel beklentilere baktığımızda, kârlılıkta geçen yılın aynı çeyreğine göre yaklaşık %35 daralma beklendiğini görüyoruz. (Üçüncü çeyrek için şimdiden bildirilen beklentiler ise önceki yılın aynı çeyreğine göre karlılıkta %20 daralmaya işaret ediyor.) Ancak bu beklentilerin, ilk çeyrekte görülen kriz etkileri
nedeniyle oldukça muhafazakar analizler ile belirlendiğini ve yüksek oranlı yüzdesel daralmalara işaret ettiğini düşünüyoruz. Açıklanacak sonuçların beklentilerden daha iyi gelerek pozitif tarafta sürpriz yapma olasılığı yüksek. Bilançolara ek olarak, makro veri akışı da yakından takip
edilecektir. Özellikle Çin'in 2Ç büyüme verileri kritik.
Perşembe günü toplanacak olan Merkez Bankası Para Politikası Kurulu'nun (PPK) alacağı faiz kararı merakla bekleniyor. Son dönemde Türkiye'de açıklanan büyüme odaklı veriler yeterince umut verici bir görünüm sergilemiyor. Dezenflasyon sürecinin devam edeceğine dair
beklentilerin sürdüğünü görüyoruz. Bunlara bağlı olarak, PPK'nın 50 baz puan indirime gideceği yönündeki beklentiler, önceki haftalara göre artmış durumda. Bankanın mevcut surumda %8,75 olan gecelik borçlanma oranını %8,25 (bileşik: %8,60) seviyesine düşürmesi tahvil-bono
piyasamız için de fırsat yaratıyor. Ancak, PPK'nın karar sonrası yapacağı açıklamalar SGMK yatırımları açısından daha kritik önem taşıyor. Piyasa faizlerinde son bir aydır görülen gevşemenin sürüp sürmeyeceği PPK'nın karar sonrasında yaptığı açıklamalarda indirimlerin devamı yönünde vereceği sinyallere bağlı olacaktır. Diğer taraftan bu hafta içinde gerçekleşecek Hazine ihalelerinin de faizlerin seyri ve beklentiler açısından takip edilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Trade amaçlı olarak yeni gösterge tahvilde alım yapılabilir.
İçeride ve dışarıda yatırımcıların takip etmesi gereken önemli gündem başlıkları olması volatilitenin de yüksek seyredeceğine işaret ediyor. Beklenmeyen şekilde negatif bir haber ve veri akışı sağlanması, kârlı varlıklarda satış riskinin de yüksek seyretmesine neden oluyor.
Geçtiğimiz hafta beklentilerden kötü gelen makro veriler, ekonomik toparlanmanın kalıcılığı konusunda endişeleri artırarak piyasaların baskı altında kalmasına neden oldu. G-8 Zirvesi'nden etkili bir açıklama gelmezken, petrol ve emtia fiyatlarının düşük seyri de satışları destekledi. Hafta ortasına doğru tepki alımları gözlemlense de, haftanın genelinde yatırımcıların izlemede kaldıklarını ve İMKB 100 endeksinin yalnızca %0,04 değer yitirdiğini gördük. Görünen özellikle çarşamba günkü yükseliş kapanışın 2009 rekoru oldu. Endeksin 38500 seviyelerine hareketi kimseye garip gelmemeli. Daha güzel günler yakında yatırımcılar bu çıkışı iyi değerlendirmeliler.