Bilanço nasıl güzelleştirilir?(1)

Zeki GÜNDÜZ
Zeki GÜNDÜZ VERGİ POLEMİKLERİ [email protected]

Değerli DÜNYA okurları bu yazımla size '' Bilanço makyajı '' diye bilinen , gerçeğe uygun olmayan bilanço konusunda ders verme, yol gösterme niyetinde değilim.

Sadece Vergi Usul Kanunu'nun bazı hükümlerini hatırlatacağım ki belki yardımı dokunur. Ancak , yaptığınız uygulama VUK'a uygun olsa, vergi açısından bir sorun yaratmasa bile muhasebe ve denetim prensiplerine aykırılık teşkil edebileceğini de hatırdan çıkarmamanızı rica ediyorum.

Geliri (matrahı) nasıl azaltırız? Şirketlerin sihirbaz ihtiyacı

Genelde işlerin iyi gittiği dönemlerde şirketlerin bizden istekleri:'' Bize öyle gelir kalemleri bulun ki ticari geliri artıralım ancak vergi matrahı artmasın ''. Varsa istisna, indirim gibi yasal yoları sıralarız. Bunlar yetmeyip de halen sıkıştırılmaya devam ediliyorsak, ''Sizin vergiciye değil sihirbaza ihtiyacınız var'' deriz.

İşin iyi gittiği dönemlerde veya işi iyi giden şirketlerde; ''Hızlandırılmış amortisman ayırma, ihtiyariliğin olduğu alanlarda maliyete de atılabilecek  veya aktifleştirilebilecek bazı kalemleri doğrudan gider olarak dikkate alma vb yollar tavsiye ederiz.

Gideri nasıl azaltalım,  geliri nasıl artıralım?

İşlerin kötü gittiği dönemlerde veya şirketlerde başta kreditörlere daha düzgün bir bilanço  sunabilmek kaygısı ile ne yapabilecekleri arayışına girerler. Akla ilk gelenler;

- Yabancı para cinsinden olan borçları değerlememek,

- İkinci sık kullanılan yol, amortisman ayırmamak,

- Bir diğeri şüpheli alacak karşılığı ayırmamaktır.

Değerlemediğiniz borcu ileride öderken oluşan, daha önce ilgili döneminde kayıtlarınıza yansıtmadığınız kur farkını dönemsellik ilkesi gereği gider yazamazsınız.

Aynı şey amortismanlar için de geçerlidir. Bu sene ayırmadığınız amortismanı bir daha gider olarak dikkate alamazsınız.

Keza dava veya icra safhasına gelmek suretiyle şüpheli hale gelmiş alacaklarınız için sonraki senelerde karşılık ayırmaya kalktığınızda problemle karşı karşıya kalabilirisiniz. Bir kısım yargı kararlarına rağmen bakanlık dava açıldığı yılda ayrılmayan karşılığın sonraki yıllarda ayrılamayacağı görüşünde.

Tabii ki, yukarıda da bahsettiğimiz üzere bu tür  yaklaşımlar vergi açısından bir sorun yaratmasa bile muhasebe ve denetim prensipleri açısından kabulü mümkün değildir.

TTK 324'e göre borca batıklık halinde izlenen yollar

Şirketleri bu tür arayışlara iten bir diğer neden Türk Ticaret Kanunu'nun 324. maddesinde düzenlenen' 'teknik iflas'' durumuna düşmektir.

Bahsi geçen madde şirketlerin yönetim kurullarına önemli görevler yüklemektedir.

Burada serdedilen görevleri zamanında yapmamış olan yönetim kurulu üyeleri, bu durumdan zarar görenlerin (örneğin alacağını tahsil edememiş alacaklıların) başvurusu üzerine şahsi mal varlıkları ile sorumlu olabileceklerdir.

1.Sermayenin yarısı karşılıksız kalmışsa

Yönetim kurulu şirketin son bilançosunda şirketin esas sermayesinin yarısının karşılıksız kaldığını fark ettiğinde derhal toplanıp durumu genel kurula bildirmek zorundadır. Diğer bir ifade ile şirketin öz sermayesi şirketin sermayesinin yarısından az ise derhal gündemi bu olan bir genel kurul düzenlemek suretiyle durum genel kurula bildirilmelidir.

2.Şirketin aciz halinde kaldığı şüphesi varsa

Şirketin varlıklarının borçlarına yetmeyeceği, borçlarını ödeyemeyeceği şüphesi uyandıran göstergeler (alacakların tahsilinde yaşanan güçlükler, bir kısım alacak ve varlıkların değersiz hale gelmesi vb) mevcutsa yönetim kurulu varlıkların satış fiyatlarını dikkate alarak  derhal bir bilanço tanzim eder. Sermayenin üçte ikisi karşılıksız kaldığı (öz sermaye sermayenin üçte biri ve altında ) kaldığı takdirde yine derhal genel kurul toplanır:

Genel kurul;

- Ya sermayenin eksik kalan kısmının tamamlanmasına ,

- Ya da kalan üçte bir sermaye ile yetinilmesine karar verecektir.

Böyle bir karar alınmaz ya da genel kurul toplanmazsa şirket fesh olunmuş sayılır.

3.Şirket borca batıksa

Şirketin aktifleri şirket alacaklarını karşılamaya yetmediği takdirde yönetim kurulu durumu derhal mahkemeye bildirmek zorundadır.

Mahkeme bu durumda şirketin iflasına hükmeder. Ancak mahkeme kararı yönetim kurulu veya şirket ten alacaklı olanların talebi ve ıslahın mümkün olabileceği kanaatinin oluşması halinde tehir edebilir. Bu durumda mahkeme yed'i emin tayini ve envanter yapılmak suretiyle varlıkların tespiti gibi tedbirler alabilir.

Başladığımız bu konu ve Vergi Usul Kanunu'ndaki diğer hükümleri özetlemeye devam edeceğiz. Bizi izlemeye devam edin.

2009 EL KİTABI

SAĞLIK:

1.  Çok su için.

2.  Kahvaltıyı kral, öğle yemeğini prens ve akşam yemeğini de dilenci gibi yiyin.

3.   Ağaçlarda ve bitkilerde yetişen yiyecekleri daha çok ve fabrikalarda üretilen yiyecekleri daha az yiyin.

4.   3 E ile yaşayın -- Energy, Enthusiasm, and Empathy (enerji,heyecan ve duygu paylaşımı).

5.   Meditasyon, yoga ve dua için zaman yaratın.

6.   Daha çok oyun oynayın.

7.   2008'de okuduğunuzdan daha fazla kitap okuyun.

8.   Her gün en az 10 dakika sessiz olarak oturun.

9.   7 saat uyuyun (Erdal Demir Kıran'a göre ise sadece aptallar sekiz saat uyur).

10.  Her gün 10-30 dakika yürüyüş yapın. Ve yürürken gülümseyin.

KİŞİLİK:

11. Hayatınızi başkalarınkiyle karşılaştırmayın. Onların seyahatinin ne hakkında olduğuna dair hiçbir fikrin yok.

12.  Kontrol edemeyeceğiniz olumsuz düşüncelere veya şeylere sahip olmayın. Bunun yerine enerjinizi olumlu şekilde şu an için harcayın.

13.   Kendinizi fazla abartmayın; sınırlarınızı bilin.

14.   Kendinizi çok da ciddiye almayın; kimse yapmıyor.

15.   Kıymetli enerjinizi gevezelikle, dedikoduyla boşa harcamayın.

16.   Uyanık iken daha fazla hayal kurun.

17.   Kıskançlık, çekememezlik zamanın boşa harcanmasıdır. İhtiyacınız olan her şeye zaten sahipsiniz.

18.   Geçmiş meseleleri unutun. Partnerinizin geçmiş hatalarını hatırlatmayın.  Bu durum mevcut mutluluğunuzu bozar.

19.   Hayat, birisine kin duyarak zamanı boşa harcamak için çok kısadır. Kimseden nefret etmeyin.

20.   Geçmişinizle barış yapın ki, şimdiki zamanı bozmasın.

21.   Senden başka hiç kimse senin mutluluğundan sorumlu değildir.

22.   Hayatın bir okul olduğunu ve öğrenmek için burada olduğumuzu unutmayın. Problemler, cebir dersi gibi gelip giden, ancak aldığımız

derslerin bir ömür boyu devam ettiği eğitim programının bir parçasıdır.

23.   Daha fazla gülümseyin ve gülümsetin.

24.   Her tartışmayı kazanmak durumunda değilsiniz. Ayni fikirde olmamak için anlasın.

SOSYAL YAŞANTI:

25.   Ailenizi sık arayın.

26.   Her gün diğerlerine iyi bir şey verin.

27.   Herkesi her şey için affedin.

28.   70 yaşından büyük ve 6 yaşından küçük kimselerle vakit geçirin.

29.   Her gün en az 3 kişiye gülümseyin ve tanımadığınız en az 1 kişiye "GÜNAYDIN" deyin.

30.   Başkalarının sizin hakkınızda ne düşündüğü sizi hiç ilgilendirmesin.

31.   Hasta olduğunuz zaman, işiniz size bakamaz ama aileniz ya da arkadaşınız  bakabilir . . .Onlarla temasta olun.

HAYAT:

32.   Doğru şeyi yapın!

33.   Faydalı, güzel veya neşe dolu olmayan her şeyden uzak durun.

34.   TANRI her şeyi iyileştirir.

35.   Bir durum iyi veya kötü olsun, nasılsa değişecektir.

36.   Nasıl hissettiğinizin önemi yok, haydi kalkın, giyinin ve ortaya çıkın.

37.   En iyisine henüz sıra gelmedi.

38.   Sabah canlı olarak uyandığınız zaman, bunun için TANRI'ya şükredin.

39.   Maneviyatınız daima mutludur. Öyleyse mutlu olun.

Cevza Kayatürk'ün gönderdiği elektronik postadan alınmıştır.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar