Bilanço nasıl güzelleştirilir? (2)

Zeki GÜNDÜZ
Zeki GÜNDÜZ VERGİ POLEMİKLERİ zeki.gunduz@dunya.com

Değerli DÜNYA okurları 27 Şubat 2009 tarihli yazımızda başladığımız konuya kaldığımız yerden devam edelim.

Sermaye yetersiz kalmışsa yönetim kurulu ne yapacak?

Geçen haftaki yazımızda Türk Ticaret Kanunu'nun 324. maddesinin yönetim kuruluna yüklediği görevlerden bahsetmiştim. Şirketin bilançosunda sermayenin kısmen veya tamamen kaybedildiği anlaşılmışsa bu konuda harekete geçilmesi gerekmektedir.

1.Satış /tasfiye bilançosu hazırlama

Şirketin zor durumda olduğu, varlıklarının borçlarını karşılayamayacağı intibaı varsa veya şirket kayıtlarına göre oluşturulan son bilançodan sermayenin üçte ikisinin kaybedildiği sonucu çıkıyor ise yönetim kurulu varlıkların piyasa satış fiyatlarını dikkate alarak bir bilanço oluşturur. Şayet şirket o gün tasfiyeye girse, varlıkları piyasada satılsa ne değerde olacaksa o değerler üzerinden, kayıt harici bir bilanço oluşturulur.

a) Değerleme yaptırma

Şirketin gayrimenkul, stok vb. tüm varlıkları, alacak ve borçları, velhasıl tüm bilanço kalemleri bağımsız uzman görüşleri de alınarak elden geçirilir.

Bu çalışma sonucu şirket varlıkları borçları karşılamaya yetiyor ise sorun yok demektir. Ancak pratikte şirket yönetimleri bu durumu bilançolarına yansıtma çabasına giriyorlar. Şayet bilançolarındaki varlıkların (örneğin gayrimenkullerin) değeri daha kıymetli ise bu kıymet farkını bilançolarına yansıtarak bilançoyu güzelleştirme gayretine giriyorlar.

b) Değerleme farkının kaydı

Hukukçulardan da görüş alınarak yapılan bu uygulama ile şirketler, bilançodaki gayrimenkullerinin piyasa değerini bir tespit davası açmak ve mahkemenin atadığı bir bilirkişi marifetiyle değer tespiti yaptırmak suretiyle belirtiyorlar. Bilançodaki kayıtlı değerle tespit davası neticesinde bulunan bu yeni değer arasında artış yönünde bir fark varsa bu farkı bilançoda gayrimenkulün değerini artıracak şekilde bir alt hesaba kaydediyorlar. Bu hesabın karşılığı da pasifte bir fon olarak kaydediliyor. Bu fon ticari bilançoda gelir olarak dikkate alınsa bile, beyannamede vergilenecek bir gelir olarak değerlendirilmesi mümkün değildir.

c) Gayrimaddi haklar değerlenerek bilançoya yansıtılabilir mi?

Olağan dışı dönemlerde de ister istemez arayışlarda olağan üstü oluyor. Bir kısım şirketlerde gayrimenkulleri değerlemek bilançoyu kreditörlere daha güzel göstermeye veya şirketi TTK 324 çerçevesinde müflis sayılmaktan kurtarmaya yetmeyebiliyor. Bu durumda başlayan bir başka arayış bilanço dışı/görünmeyen varlıklarda da bir değerleme yapılabilip yapılamayacağı ve değerleme farkının bilançoya yansıtılabilip yansıtılamayacağı noktasında toplanıyor.

Bizce TTK 324 çerçevesinde bir satış bilançosu tertipleniyorsa satılabilecek her şey gibi, satışa konu yapılabilecek, piyasa değeri olan gayrimaddi varlıkların da piyasa değerini tespitte fayda bulunmaktadır. Dolaysıyla bu kayıt harici bilançoda gayrimaddi hakların değeri de dikkate alınabilecektir görüşündeyim. Ancak bu değerin kayıtlara ve resmi bilançoya yansıtılabilip yansıtılamayacağı konusunda farklı görüşler vardır.

2. Sermayeyi tamamlama

Şayet şirket sermayesinin üçte ikisinden fazlası karşılıksız kalmışsa genel kurulda ya mevcut (sermayenin üçte bir kalmışsa) üçte bir sermaye ile yetinilmesine karar verilecek ya da eksilen sermayenin ortaklarca tamamlanması gerekecektir.

Bu konuda çok sayıda uygulama yapılmasına rağmen çok sayıda teknik ve pratik problem de devam etmektedir.

Sermayeyi istesen de resmen artıramazsın

Türk Ticaret Kanunu'na göre şayet şirket sermayesinin üçte ikisinden fazlasını yitirmişse sermayesini artıramamaktadır. Önce şirket ortaklarının eksilen sermayeyi en az üçte iki seviyesine nakit enjekte etmek suretiyle getirmeleri gerekmektedir. Ancak ondan sonra sermayenin (üçte birinden fazlasının) korunduğu YMM raporu ile tespit ettirilmekte ve sermaye artışı yapılabilmektedir.

Ancak uygulamada bazen bu durum göz ardı edilerek de sermaye artışı yapılabilindiğine şahit olunmaktadır.

Tüm ortaklar sermaye tamamlama sürecine katılmazsa ne olacak?

Sermayenin tamamlanması sürecine tüm ortaklar katılmazsa ne olacaktır sorusunun belki tek cevabı durumun tespit ettirilip katılmayan ortak nezdinde alacak takibine geçmek olabilir. Uzmanı olmadığım bu ve aşağıdaki bazı konularda sadece soru sorarak katkıda bulunmaya çalışıyorum.

Şirket halka açıksa ne olacak?

Küçük ortaklarında sürece katılmalarını sağlamak ve zorlamak ancak SPK'nın izni ile olabilecektir görüşündeyiz. Ancak bu konuda SPK ya sermaye artışına (tamamlamaya gerek kalmaksızın) izin verecek ya da şirketin o halde kalmasına göz yumacaktır. Sadece büyük ortak tamamlasın denemeyecektir.

Kayıt şekli nasıl olacak?

Sermayenin tamamlanması bankaya nakit girişi suretiyle aktiflerin artırılması ve pasifte öz sermaye hesapları altında bir hesaba fon olarak kayıt suretiyle olacaktır.

a) Brüt yöntem

Yukarıdaki kayıt şekli ile tamamlanan sermaye ve şirketin o ana kadar ki zararları bilançoda görülebilmektedir. Aşağıdaki yöntem uygulanacaksa da her halükarda bu kaydı yapmak yerinde olacaktır.

b) Netleştirme yöntemi

Bu yöntemde ilk etapta yukarıdaki kayıt yapıldıktan sonra ikinci aşamada pasifteki bu fonla aktifteki zararlar, fon tutarı kadar karşılıklı kayıtla kapatılmaktadır. Bu yolla şirket bilançosundaki ticari birikmiş zarar tamamlanan sermaye tutarı (ilk etapta pasifte fona kaydedilen tutar) kadar azaltılmaktadır. Bilançoda zararı azaltıcı etkisi nedeniyle netleştirme yöntemi adı verilmektedir.

Zararlar ne olacak?

Yukarıda bahsettiğimiz netleştirme yöntemi ile ticari zararları bilançoda yok etsek bile beyannamede takip ettiğimiz devreden birikmiş zararları mahsup hakkımız devam edecektir.

Geri ödenebilir mi?

''Sermaye tamamlama suretiyle pasifte fona kaydettiğimiz bu tutarı şirketin bilançosu düzeldiğinde ortaklara iade etmek mümkün müdür?'' sorusuna farklı cevaplar verilmektedir. Biz şekil ve hukuki altyapısı uygun oluşturulmak şartıyla mümkün olacağı kanaatindeyiz.

Vergi incelemelerinde ne oldu?

Son yıllarda yapılan bazı vergi incelemelerinde sermayenin ikmali maksadıyla ortaklar tarafından şirkete enjekte edilen tutarlardan hareketle eleştiriler yapıldığını da sizlerle paylaşayım.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
İlk torbanın son hali 08 Temmuz 2024
Torba Kanun- 2 22 Haziran 2024