Biga master plan istiyor
Ülkemizin önemli ilçelerinden Biga'da işadamlarıyla Rüştü Bozkurt ile birlikte iki toplantı yaptık. Son yıllarda tarımlarının yapısında ürün değişikliği olan, hayvancılık ve sütçülükte değişimler yaşayan ve kentlerine sanayi yanında haddecilik ve termik santral gibi yeni unsurlar eklenen Biga'da işadamları kentleri için bir master planın gündeme alınmasının önemli olduğunu açıklıyorlar.
Rüştü Bozkurt ile birlikte Biga'da Cumartesi günü sabah kahvaltısında Biga Sanayici ve İşadamları Derneği BİSİAD üyeleriyle bir araya geldik. Öğleden sonra da Biga TSO üyeleriyle et ve süt sorununu bir yuvarlak masa toplantısında tartıştık. Türkiye'nin önemli imkanlara sahip bu ilçesinde işadamlarının kendi ilçeleri ve et ve süt ürünleri için düşüncelerinin neler olduğunu öğrendik. Bigalı işadamları son yıllarda ilçelerinde tarım-hayvancılığın yanına haddecilik ve termik santralın yer almaya başlaması sonrasında konut, sanayi, tarım-hayvancılık alanlarının belirlendiği bir master plana ihtiyaçları olduğunu ortaya koydular. OSB'de doğal gaz olmamasından, Karabiga limanından yeterince yararlanamaya, hayvancılıkta yanlış teşvik nedeniyle bölgede besicilikte gerilemeye, sütte yaşadıkları olumsuzluklara, katma değer artıramamalarına ve markalaşamamalarına kadar çeşitli sorunlarını dile getirdiler.
BİSİAD kahvaltısı sırasındaki sohbette ben kısa bir sunumla Dünya ve Türkiye ekonomisinde 2012 beklentilerini değerlendirip, yeni yılda bir daralma yaşanacağını anlattım. Rüştü Bozkurt'ta 2012 Haziran ayında yürürlüğe girecek olan yeni Türk Ticaret Kanununun işletmeler açısından yaratacağı gelişmelerin neler olacağını anlatıp, hazır olmaları için yapmaları gerekenlerden söz etti.
Sohbet içersinde sorulan sorular, Bigalı işadamlarının hem Türkiye dünya ekonomisindeki gelişmeleri yakından takip ettiklerini, kendileri için kriz döneminde bile doğacak fırsatlar olduğunun bilinci ile hareket ettiklerini ortaya koydu. Türk Ticaret Kanunu ile ilgili de ilgilerinin yüksek olduğu ve zamanında yürürlüğe girmesi için bazı belirsizliklerin ortadan kalkması gerektiğini düşündüklerini öğrendik.
Öğleden sonra Biga TSO'nun yuvarlak masa toplantısında ise, ağırlıklı olarak Bigalılar kendi sorunlarını ve beklentilerini açıklıkla dile getirerek, yeni dönemde üretimleri olan süt, et ve pirinçte bir yandan kendi markalarını yaratmak, bir yandan da katma değerini artırma amacında olduklarını ortaya koydular. Biga'da konut-sanayi -tarım ve hayvancılık alanlarının birbirini olumsuz etkileyen sonuçlar vermeye başladığını belirterek, kentin bir master plana ihtiyacı olduğunu dile getirdiler.
Yakın zamana kadar köylerde tarım ve hayvancılığın birlikte yürütüldüğünü, son zamanlarda bir yandan hayvancılık politikasındaki yanlış teşvikler, bir yandan hububat veriminin yetersizliği nedeniyle ortaya çıkan değişimin yarattığı olumsuz sonuçtan şikayetçi oldular. Hayvancılık bölgesi olmazsına karşın Biga'ya teşvik verilmeyip başka bölgelere teşvik verilmesinin yarattığı olumsuz sonuçla teşvikli bölgelerin hayvanlarını satın aldığını, bunun üzerine bölgede hububat üretiminin yerini pirinç üretiminin aldığını, önce karlı görülen ekimin artması ile, son yılda fiyatların düştüğünü ürünün elde kaldığını söylediler. Ayrıca, eskiden günlük süt satışı ve hububat geliriyle kurulmuş olan dengenin, hayvanların satılmasıyla günlük süt gelirinin ortadan kalmasına, mısırda yılık olarak elde edilen bütçeyi bilmeyen yeni pirinç üreticisi köylünün borç içinde olduğunu öne sürdüler. Kendilerinin alışkanlığının besicilikte buğday ve arpa ile besledikleri körpe hayvanları 300 kiloda kesime gönderdiklerini, pirinç ekimi ve destek bulunmamasının bölgede hayvancılığı olumsuz etkilediğini söylediler.
Bigalılar bir yandan master plan ile kentteki gelişmeyi sağlıklı yapabileceklerini düşünüyorlar. Bir yandan da ürünlerinde katma değer artışı ve markalaşmayı nasıl gerçekleştirebileceklerinin arayışı içersindeler. Kooperatifçiliğin ve sivil toplum örgütlülüğünün yoğun olduğu Biga'lıların sorunlarını çözebilme yolunda birlikte hareket edebileceklerine inanıyorum.
Bir son konuya da değinmeliyim. Biga kaymakamı Fatih Genel bize ana okul öğrencisi kızı Elif Janserey Genel'in okuma yazma bilmeden söyleyerek yazdırdığı ve sonra resimlenip Sakarya İlköğretim Okulu tarafından geliri yetim çocuklara aktarılan "Leyla'nın günlüğü" çocuk kitabını armağan etti. 11 küçük öykünün bulunduğu kitap, bir çocuk gözüyle güzel öğütler içeriyor…