“Bienal, şehrinizi dünya haritasına yerleştirir”

DİDEM ERYAR ÜNLÜ
DİDEM ERYAR ÜNLÜ YAKIN PLAN [email protected]

‘Bienal’ iki yılda bir gerçekleştirilen ve yer aldığı şehrin adıyla anılan büyük ölçekli sanat etkinliklerine verilen isim.

Bugün dünyada 300’den fazla bienal düzenleniyor. Toplumsal ve kültürel gelişmelere bağlı olarak farklı içerikler çerçevesinde tasarlanan bienaller, düzendikleri şehirlerde yarattıkları etkiyle, hem toplumsal hem de ekonomik açıdan önemli bir rol üstleniyorlar. Bir yandan şehrin kültürel zengnliklerini ön plana çıkarırken, diğer yandan ekonominin önemli unsurlarından biri olan turizme katkı sağlıyorlar.

İlk kez 2010 yılında gerçekleştirilen Mardin Bienali de, o tarihten bu yana hem bulunduğu coğrafyada hem de küresel ölçekte önemli etkinliklerden biri olarak değerlendiriliyor. Mardin Bienali, bu sene, Venedik Bienali, San Paolo Bienali ve Sydney Bienali gibi dünyanın en önemli bienallerinin üyesi olduğu Uluslararası Bienal Derneği’nin (www.biennialassociation. org) üyesi olmaya hak kazandı.

Bienal, sanat yoluyla Mardin coğrafyasını sanatçılar, akademisyenler, öğrenciler ve farklı kültür topluluklarıyla tanıştırmayı ve hareketlendirmeyi, yeni paylaşım ortamları yaratarak sanatta alışılagelmiş ‘merkez’ fikrinin tanımına yeni boyutlar getirmeyi amaçlıyor.

4 Mayıs'ta başlayan ve 4 Haziran'da sona erecek olan 4. Uluslararası Mardin Bienali, “Sözden Öte” teması ile kırka yakın sanatçının eserini bölgeye taşıdı ve Mardin kentinin tarihi mekanlarını, sanatsal platformlara dönüştürdü. Bienalin direktörlüğünü üstlenen Döne Otyam, bugün Mardin'in en sevilen isimlerinden birisi. Çünkü Mardinliler onun hayata geçirdiği bienalin şehirleri açısından ne kadar büyük bir önem taşıdığının farkındalar. Bienal sponsorları arasında bulunan Mavi’nin daveti kapsamında ziyaret ettiğimiz 4. Mardin Bienali'nin ev sahipliğini Mardin Sinema Derneği üstleniyor. Bienal, Alman Karargahı, Keldani Kilisesi, Meryem Ana Kilisesi, Mor Efrem Manastırı, Mardin Müzesi gibi tarihi eserlerin yanı sıra Yıldız Hamamı, Marangozlar Kahvesi gibi Mardin halkının gündelik hayatıyla kaynaşan farklı mekânlarında gerçekleşiyor.

Mardin esnafı mutlu

Uluslararası sanat camiası ile yerel ve uluslararası sanatçıların fikir alışverişinde bulunmaları sağlayan Bienal, bu sene gerçekten önemli bir ziyaretçi akınına uğramış. İşin sanatsal boyutu olduğu kadar, ekonomik boyutu da oldukça olumlu. Mardin halkı, hem şehirlerinde böyle önemli bir organizasyona ev sahipliği yapmaktan, hem de bu organizasyonun şehirde yarattığı ekonomik hareketlilikten mutlu olduklarını dile getiriyorlar. Ziyaretimiz sırasında bize eşlik eden Mardin Bienali Sergiler Koordinatörü Canan Budak, bienalin yarattığı ziyaretçi akımının yanı sıra, bienalde yer alan eserlerin yapım aşamasının da Mardin esnafına canlılık kattığını anlatıyor. Budak, “Marangozdan elektrikçiye, demirciye kadar Mardin esnafı sürece dahil oldu. Üniversite öğrencileri hem bienalde çalışıyorlar hem de, hem de sosyal medyada yaptıkları paylaşımlarla bienali duyuruyorlar” diyor.

Rehberimiz Lokman Açıl da, bienal sırasında tüm otellerin dolduğunu, gelen ziyaretçileri Mardin halkının evinde ağırladığını söylüyor.

İş dünyasının desteği çok önemli

Bienal; Mardin’in kendini yeniden keşfetmesi, dünya ile ilişki kurması, yerel ve uluslararası sanatçıları kentle ve toplumla buluşması, bölgenin tarihsel ve sanatsal birikiminin ve üretiminin görünür kılınması açısından önemli bir rol üsteniyor. Çağdaş sanatın düşündürücü ve dönüştürücü gücünü kentin ve bölgenin hizmetine sunuyor. Tüm bu hedeflerin gerçekleştirilmesi için, herkesin sürece el vermesi çok önemli. Özellikle de iş dünyasının.

Bienal’in bu yıl 21 kurumsal, 6 bireysel destekçisi var. Mavi de Mardin Bienali'ne destek veren ve bienalin şehrin kalkınması açısından önem taşıdığına inanan şirketlerden biri. Mavi Pazarlama Direktörü Serpil Berkan, “Bienaldeki eserlerin, Mardin’in çok-kültürlü atmosferi ve büyüleyici tarihi mekanlarıyla muhteşem birlikteliğine tanık olmaktan büyük mutluluk duyduk. Kentlerin gelişimine büyük katkısı olduğuna inandığımız kültür sanat etkinliklerinin artmasını diliyoruz” diyor. Bu noktada, Biennial Foundation sanat tarihçisi ve küratör Rafal Niemojewski’nin sözlerini hatırlatmak isterim: “Bir bienal şehrinizi dünya haritasına yerleştirir, harika bir şehir pazarlaması yapar”.

Mezopotamya coğrafyasının “bitmeyen şehri” Mardin’in, dünya haritasında yerini almış olması çok değerli.

Mardin, bu değerli yeri korumak için önümüzdeki yıllarda, iş dünyasının, özellikle de Mardinli iş adamlarının katkısını bekliyor.

Hepimize ait zenginlikleri görmek

“Sözden Öte” başlığını taşıyan bienalde, sözün ötesinde vücut bulan sanat eserleri bir araya geliyor. Bienal, üç tematik bölümden oluşuyor. Bunlar, Fırat Arapoğlu’nun küratörlüğündeki “Sonsuz Bakış”, Nazlı Gürlek’in küratörlüğündeki “Beden Dili” ve Derya Yücel’in küratörlüğündeki “Sınırlar ve Eşikler” olarak sıralanıyor. Bienalde yer verilen eserler; dil, din, ırk, cinsiyet, yaş farklılıklarının ötesinde bakışın, bedenin ve mekanların diliyle bir sanat deneyimi yaşatmayı amaçlıyor. “Mardin’den Mardin’e bakmaya”, “eksik olanı bakışımızla bütünlemeye”, “farklılıkların ötesinde buluşup, hepimize ait olan zenginlikleri görmeye”, “sınırları”, “sınırsızlıkları” “eşikleri” ve “hafızayı” sorgulamaya davet ediyor. Özetle, “bedenin herkes için ‘bir’ olan gerçekliğini odağa almak amacıyla, ‘söz’, gözden bedene geçiyor.”

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar