Beyaz Liste'de kal!
Ulaştırmada da bazı uluslararası standartlar mevcut. Yüksek olumlu kategoride olmak sadece kolay ticaretin yolunu açmıyor aynı zamanda ülkelerin, o ülkede bir sektörün iş yapış kalitesi hakkında da fikir veriyor. Mesela bir ülke gemileri, limanlardaki denetimlerde şu ya da bu eksiklik nedeniyle çok sık tutuluyorsa, bu diğer limanlar için de uyarıcı oluyor. Denetim sayısı özellikle artıyor. Dolayısıyla kusur bulma, tutma oranı da artıyor. Denizcilikte, liman denetim sonuçlarını yansıtan Beyaz Liste, Gri Liste, Kara Liste böyle… Denetimlerde geminin güvenlik önlemleri alıp almadığına, kalifiye çalışan sayılarına bakılıyor. Tayfanın maaşını ödüyor olmaya kadar gidiyor.
Türkiye 2005 yılına kadar Kara Liste'deydi. Bakanlığın tablosuna bakıyorum… Tutulan gemi sayısı 45'in altına düştüğünde (2006) Türkiye Gri Liste'ye geçmiş. Tutulan gemi sayısı 40'ın altına (2008) düştüğünde de Beyaz Liste'ye geçmiş. Bu sayılar önemli ama tabi denetim sayısı içinde önemli. Şimdi bir örnek verecek olursak… 2003 yılında 749 gemimiz denetlenmiş, 131'i tutulmuş. Yani denetlenen gemilerimizin yüzde 17'den fazlası tutulmuş. 2008 yılında 774 gemimiz denetlenmiş, 40'ı tutulmuş. Tutulma oranı yüzde 5'e düşmüş. Türkiye'nin 2008'de neden Beyaz Liste'ye geçtiğini bu açıklıyor. Türkiye'nin Türk bayraklı gemilerin listede aşama aşama ilerlemesi 2003 yılından başladı ve tutulan gemi sayısı izleyen yıllarda da sürekli azaldı. 2004'te tutulan gemi sayısı 100'ün altına düştü. Sonra düşüş devam etti ve 2013 yılında 15'e kadar geriledi. 2013'te 502 denetim olmuş, 15 gemi tutulmuştu. 2014'te, yani 10 yıl aradan sonra tutulan gemi sayısında tekrar artış gözlendi. 2014'te 431 Türk bayraklı gemi denetlendi. Tutulan gemi sayısı 20'ye çıktı. İşte bu alarm tarihi olarak düşünülebilir. 2013'e göre daha düşük sayıda gemi denetleniyor ama tutulan gemi sayısı 2013'ün üstünde!
Paris Memorandumu elbette bu sayılara bakıyor. Ancak asıl baktığı bu sayılara dayanılarak oluşturulan puanlama… Bu puanlama memorandum kapsamındaki üye ülke limanlarında son üç yıl içerisinde denetlenen ve tutulan tüm gemilerin değerleri baz alınarak belirleniyor. Ona göre ülkelerin Kara-Gri-Beyaz Liste'deki durumları (EXCESS FACTOR değeri) listeleniyor. Bu değerlendirme ölçüsüne göre durum 2009'dan sonra tekrar kötüleşme işaretleri vermeye başladı. 2014'te denetim ve sayı bazında da durumun alarm verici olduğu görülüyor zaten. Bakanlığı harekete geçiren de bu oldu. Çünkü eğer mevcut tutulan gemi sayısı 40'a doğru hareketlenirse Gri Liste'ye gireceksiniz demektir. Ondan sonra da özellikle size yönelik denetimler artacak, limanlarda uzun süreler bekleyeceksiniz. Çünkü en yeni gemiyi de alsanız bulunduğunuz ülke beyaz listede değilse o navluna da yansıyor, yük almanızı da etkiliyor vs. Beyaz ne kadar olumlu etkilerse gri de o kadar olumsuz etkiliyor. Geminin tutulması planlar aksatıyor, liman masraflarını artırıyor.
Geçen yıl Türk gemilerinin konumunun korunması için denizcilere uyarıda bulunan Ulaştırma Bakanlığı çalışma başlatmış ve bir analiz yaptırmıştı. Amaç gemilerimizin nerede, hangi nedenle tutulduklarını saptamaktı. Bu analize göre Türk gemiler en çok Romanya, Yunanistan ve İtalya limanlarında tutuldu. İtalya'da Venice, Romanya'da Constanta, Yunanistan'da Rhodes en çok Türk gemisi alıkoyan limanlar oldu. Bir de analizde görüldü ki en çok kuru yük gemileri tutuluyor. Palermoda 3 gemi, can yeleklerinin yetersiz olması nedeniyle; Yunanistan'da acil durum ışıklarının çalışmaması, Romanya'da yangın talimatının yapılmaması tutulma gerekçesi oldu.
Benim de haberle gündeme getirdiğim bu konuda son durumu anlamak için Bakanlık yetkililerine sordum. Gemilerimizin en çok tutulduğu liman ülkelerine bizzat gidilmiş ve sorunlar önemli ölçüde çözülmüş. Yetkililer, "2016'nın sonunda Gri Liste'ye girme riski vardı. Biliyorsunuz burada puanlama sistemi var. Son 3 yılın ortalaması alınıyor her yıl. Ancak bakanlığın bu konuda çalışma başlatması ve denetimleri artırması etkili oldu. Bu sayede beyaz listede kalmaya devam ettik. Ama denetimler her konuda devam ediyor. Bu bir süreçtir. Biz geçen sene bu riski ortadan kaldırmak için bazı ülkelere özel ziyarette bulunduk. Onlara kendimizi anlattık. Bazı gemileri tutulmaktan kurtardık. Rusya, Romanya, Bulgaristan, İtalya gibi ülkelere gittik. Onlara bu tutulmaların haksız olduğunu söyledik. Sağlıklı nedenlerle tutulmadığını söyledik. Aynı ciddiyetle devam etmek gerekiyor. Rehavete düşemeyiz. Sektörle işbirliği yaparak ancak bunu devam ettirebiliriz. Dolayısıyla aynı hassasiyette ve kararlılıkta çalışmalarımıza ve denetime devam ediyoruz" dediler.