Beşiktaş'ta Korcan'ın yaşadığını Casillas ve Valdes de yaşadı

Cem TOP
Cem TOP SPOR ANALİZ cem.top@dunya.com

İlk yarının genelinde kalesini gole kapatan Beşiktaş, finali bol golle yapınca ihale de genç Korcan'ın üzerine kaldı. "Finali bol golle yapmak" deyimini yanlış anlamalara sebebiyet vereceğini düşünmediğimden açma gereği hissetmedim. Hükmen kazandığı Ankaraspor maçı dışında ilk 17 maçta üç golü sadece Fenerbahçe'ye atan siyah-beyazlı ekibin elbette ki attığı değil, yediği golleri kastediyorum. Son hafta Bursaspor karşısında kalesinde 3 gol gören Beşiktaş, kupadaki Manisaspor maçında da 4 gol yiyip bunlardan 2 tanesi sayılınca yine hesapsız kitapsız arayışlara gark oldu. Ligde ilk yarının bitmesinin üzerinden çokça zaman geçmedi ama maşallah Süper Lig'de ismi anılabilecek tüm kalecilerin ismi Beşiktaş ile anıldı. Anlayacağınız yine kazanan spor sayfaları oldu. Bu noktadan sonra siyah-beyazlı takım hangi ismi transfer ederse etsin, "Biz demiştik" manşetleri sayfaları süsleyecek.

Beşiktaş yönetiminin kaleci konusundaki arayışları devam ededursun, geçtiğimiz günlerde konuyla ilgili farklı bir ses Genel Sekreter Kenan Öner'den yükseldi. Bu sesin detone olup olmadığı ile ilgili yorum getirmeden evvel isterseniz söz konusu demeci hatırlayalım:

"Korcan şansız maçlar oynadı. Yediği goller Korcan'ın kötü bir kaleci olduğunu göstermez. İyi bir kaleci. Bu durumlarla tüm kaleciler karşılaşır. Hatalı goller yenilerek iyi kaleci olunur. Real Madrid'de Casillas, Barcelona'da Valdes de aynı süreci yaşadılar. Ama iyi kaleci oldular. Korcan'a yüklenmemek lazım. Kesinlikle transfer yapacağız diye bir şey yok. Gerekirse Korcan birkaç maç daha kaleyi korur."

Eh, neresinden bakarsanız bakın yakışıklı bir açıklama olmuş. Hani Beşiktaş yönetimi ve mevcut teknik heyetinin tutumunu bilmesem Kenan Öner'i "gençlerin hamisi" bile ilan edebilirim. Ama sizce de yukarıdaki açıklama fazlaca "idare-i maslahat" kokmuyor mu? Korcan'a iyi kaleci olana kadar sabır gösterecek olanlar forma yüzü görmeyen Batuhan hakkında ne düşünürler? Sorunlu mu? O zaman melaike kıvamında sorunsuzunu örnek gösterelim; Necip Uysal. Bu genç hiç olmazsa kupada forma giymeyi hak etmiyor muydu? Taraftarın gelecek için umut bağladığı Onur, Rıdvan, Can Erdem gibi isimlerin şu anki atmosferde Beşiktaş A Takımına yükselme planları kurabildiğini düşünüyor musunuz? "Kalede problem var, elimizdeki genç kaleciye güvenelim" derken "Hücumda problem var, her maç Nobre'yi deneyeceğimize genç isimlere şans verelim" dememek/diyememek nasıl açıklanabilir? "Beşiktaş'ta yönetim teknik heyetin işine karışmaz" tezini savunabilirsiniz. Tabii o zaman Mustafa Denizli'nin Korcan ile yoluna devam etmeyeceğini ve mutlaka bir üçüncü kaleci istediğini de belirtmelisiniz. Barcelona ve Real Madrid gibi takımlar inandıkları acemi kalecilerini La Liga standartlarının üstündeki kadrolarıyla tolere etmiş olabilirler. Ankaraspor maçını değerlendirmeye almadığınızda Beşiktaş'ın maç başına yaklaşık 1 gol attığını görürsünüz. Bu durumda Beşiktaş'ın yediğinden fazlasını atması, bir başka deyişle Korcan'ın hatalarını tolere etmesi mümkün müdür? Yok eğer "Biz her türlü kaybı göze aldık, Korcan'ın arkasındayız" gibi alkışlanacak ulvi bir mesaj vermek istiyorsanız, size zahmet Batuhan'ı da, Can Erdem'i de, Necip'i de, Rıdvan'ı da şans verilecek isimler arasında sayın. Sayın ki, Beşiktaş taraftarı öz evladı bellediği bu isimlere kucak açsın.

Real'in gözü Alves'te

Real Madrid'in, Porto'da forma giyen savunma oyuncusu Bruno Alves ile yeniden ilgilendiği iddia edildi. Yaşadığı sakatlık nedeniyle sezonu kapattığı açıklanan Pepe'nin yerine görev yapacak kaliteli bir savunma oyuncusu arayan İspanyol ekibin, Chelsea'nin Sırp savunma oyuncusu Branislav Ivanovic'i transfer etmek istediği iddia ediliyordu.

İspanyol "A Bola" gazetesinde çıkan habere göre ise Real, Portekizli savunma oyuncusunu transfer etmeye daha sıcak bakıyor. Fakat Porto Başkanı Jesualdo Ferreira'nın, Alves'i satmak istemediği hatta bu oyuncuya yeni kontrat önermeye hazırlandığı öğrenildi. Öte yandan Real Madrid'in Porto kulübünü ikna etmesi durumunda, 28 yaşındaki oyuncu için 30 milyon Euro'yu gözden çıkartması gerekecek. Son iki maçta savunmanın göbeğinde Ezequiel Garay ve Raul Albiol'u oynatan teknik direktör Manuel Pellegrini de, ara transferde mutlaka savunmaya transfer yapılması gerektiğini dile getirmişti.

Wenger, Fransa pazarını kovalıyor

İngiliz basını Arsenal'in yeniden, Bordeaux'da forma giyen golcü Marouane Chamakh'ın peşinde düştüğünü yazdı. The Sun gazetesinin haberine göre; uzun süre sahalardan uzak kalacak olan Robin van Persie'nin yerini doldurmak isteyen Arsene Wenger, Faslı forveti mutlaka kadrosuna katmak istiyor. Geçtiğimiz yaz aylarında da 25 yaşındaki oyuncu ile yakından ilgilenen Wenger, ara transferde bu işi bitirmenin planlarını yapıyor. Bu arada aynı haberde, kulübe yakın bir kaynağın şu açıklamalarına da yer verildi: "Wenger hem Morouane, hem de menajeriyle görüştü ve bu oyuncuyu ne kadar çok transfer etmek istediğini iletti. Ancak Marouane, Bordeaux kulübüyle yazın yaşadığı sorun gibi bir sorun daha yaşamak istemiyor. Bu yüzden de transferi önümüzdeki yaza sarkıtmaya çalışıyor". Öte yandan Wenger'in, Rennes'de forma giyen Jeremy Briand'ı da transfer listesine aldığı iddia edildi.

Scolari'den Juventus'a kötü haber

Luiz Felipe Scolari yaptığı resmi bir açıklamayla, Juventus'un başına geçeceği yönündeki iddiaları yalanladı. Özbek ekibi Bunyodkor'da görev yapan Felipe Scolari'nin, Ciro Ferrara'nın yerine Juventus'un başına geçeceği iddia ediliyordu. Şampiyonlar Ligi ve ligde üst üste kötü sonuçlar alan Juventus'ta, Ciro Ferrara'nın koltuğu sallantıda. Globoesporte'de yayınlanan resmi açıklamada, "Felipe Scolari, Özbekistan'dan ayrılmayı düşünmüyor. Scolari, tatilini geçirmek üzere Brezilya'da bulunuyor. Scolari, önümüzdeki sezon Asya Kupası'nı kazanmak için elinden geleni yapacak" ifadeleri kullanıldı. Tecrübeli teknik adam 1,5 yıllık sözleşme karşılığında 16 milyon Euro gibi astronomik bir para kazanıyor. Öte yandan siyah-beyazlı kulübün Udineseli orta saha oyuncusu Gaetano D'Agostino'yu bir kez daha transfer listesine aldığı belirtiliyor. Geçtiğimiz yaz da D'Agostino ile ilgilenen Juventus, Udinese başkanı Giampaolo Pozzo'nun 20 milyon Euro bonservis bedeli istemesi üzerine Fiorentina'dan Felipe Melo'yu transfer etmişti.

Galatasaray'dan defansa taze kan

Stoper mevkiinde çektiği sıkıntıyı yabancı transferiyle aşmayı planlayan Galatasaray'da Haldun Üstünel'in Yeni Zelanda Milli Takımı ve İngiltere Premier Lig ekiplerinden Blackburn Rovers'ın kaptanlığını yapan 32 yaşındaki Ryan Nelsen ile görüştüğü iddia edildi. Tecrübeli stoperin 40 kez giydiği milli takım formasıyla 9 gol kaydettiği belirtilirken, 5 sezondur Premier Lig'te mücadele eden futbolcunun geriden oyun kurma konusundaki başarısıyla dikkat çektiği kaydedildi. Premier Lig'e 2005'te MLS ekiplerinden D.C. United'tan transfer olan Nelsen için Blackburn Rovers'ın 2,5 milyon Euro bonservis bedeli istediği belirtiliyor.

Öte yandan Hakan Balta'ya kaliteli bir alternatif arayan Galatasaray, Denizlisporlu Çağlar Birinci için harekete geçti. Sarı-kırmızılılar, milli sol beke karşılık, bir miktar paranın yanı sıra, Alparslan'ı bonservisiyle, Aydın'ı kiralık vermeyi teklif etti. Futbol A.Ş. Genel Müdürü Adnan Sezgin'in, sezon başında çift taraflı fıtık ameliyatı geçiren ve ilk haftalarda forma giyemeyen Çağlar'ın sağlık raporlarını inceletmek üzere istediği, futbol komitesinin ise Denizli Başkanı Ali İpek'le gizlice masaya oturduğu ifade edildi.

Sezer Öztürk bilmecesi

Sezon başında Galatasaray'ın kadrosuna katmak için büyük çaba sarfettiği Manisaspor'un yıldız oyuncusu Sezer Öztürk için bu kez Fenerbahçe ve Beşiktaş devrede. Manasispor'da yaşadığı sıkıntılı sürecin ardından sezon başında kadro dışı bırakılan, daha sonra affedilen ve istenileni bir türlü verememesi ve teknik direktör Mesut Bakkal aleyhinde yaptığı açıklamalardan sonra bir kez daha kadro dışı bırakılan yıldız oyuncunun ligin ikinci yarısında takımdan ayrılmasına kesin gözüyle bakılıyor. Manisaspor teknik direktör Mesut Bakkal'ın "Benim olduğum yerde Sezer'in işi yok" açıklamasından sonra iplerin koptuğu yıldız oyuncuyu kadrosuna katabilmek için Fenerbahçe ve Beşiktaş'ın Ege ekibinin kapısını çaldığı ve yetenekli oyuncuyu kadrolarına katabilmek için yarıştığı öğrenildi. Beşiktaş ve Fenerbahçe'nin, para + oyuncu tekliflerini değerlendiren Manisaspor kulübünün, bir kaç güne kadar bu konuda son kararını vermesi bekleniyor.

Trabzonspor'a gurbetçi santrfor

Fatih Tekke ve Mehmet Batdal transferlerinde henüz mesafe kat edemeyen Trabzonspor, son olarak gündemine Bursaspor altyapısında oynayan gurbetçi bir santrforu aldı. U19 Milli Takımı'nın da formasını giyen 19 yaşındaki ve 1.86 m boyundaki İsa Bağcı'yı ilk etapta kiralık olarak kadrosuna katmak isteyen bordo-mavililer, sezon sonunda bu ismi bonservisiyle almak için de nabız yoklayacak. 30 Mart 1990 doğumlu futbolcu, 2007'de önemli gençler yetiştirmesiyle nam salan BK Hacken'den Rangers kadrosuna dahil edilmiş buradan da yaz transfer sezonunda Bursaspor'a transfer olmuştu. Gökhan Ünal'ın takımdan ayrılma ihtimalini de göz önünde bulunduran Trabzonspor yönetiminin Fatih Tekke dışında bir santrforu daha kadrosuna katmak istediği biliniyor.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Derbi kadar zor 03 Mart 2016
Düğüm çözülecek mi? 25 Şubat 2016
Skandalın daniskası 23 Şubat 2016
Maçın şifresi: Savunma 18 Şubat 2016
Öp Quaresma’nın elini 16 Şubat 2016
Taktik savaşı 11 Şubat 2016
Maça geç kaldılar 09 Şubat 2016
Ciddiyet şart 02 Şubat 2016