Beşiktaş, Fenerbahçe’ye “dur” diyebilecek mi?

Cem TOP
Cem TOP SPOR ANALİZ cem.top@dunya.com

Süper Lig’in 13. haftası önemli bir derbiye sahne olacak. Ligde yoluna “doludizgin” devam eden Fenerbahçe, geçmiş haftalarda yaşadığı bocalama dönemini atlatmış gözüken Beşiktaş’ı Şükrü Saracoğlu Stadı’nda konuk edecek. İç sahada bu haftaya kadar sadece bir beraberlik alan ve 6 maçta 16 puanı hanesine yazdıran sarı-lacivertlilerin 31 puana ulaşarak, dikkat çekici bir performans sergiledikleri görülüyor. Buna mukabil Beşiktaş da deplasman maçları dikkate alındığında ligin en başarılı takımlarından birisi ve dış sahada en fazla gol bulan ekip. 6 dış saha maçında 14 gol kaydeden siyah-beyazlıların maç başına gol ortalamaları 2.3 civarında ki, bu ciddi bir ofansif performansa işaret ediyor. Bu noktada evsahibi Fenerbahçe’nin Kadıköy’deki defansif baskınlığından da söz etmeliyiz. Ersun Yanal’ın talebeleri Şükrü Saracoğlu Stadında oynadıkları altı maçın dördünde sahadan gol yemeden ayrıldılar. Evlerinde 15 gol atıp sadece 3 gol yemeleri de bugün ligde bulundukları parlak noktaya ulaşmalarını sağlayan etkenlerden bir tanesi. Bu noktalar nazarı dikkate alındığında ilginç bir maç izleyebileceğimiz görülüyor. Gelelim taktik düzenlere;

Ersun Yanal’ın yalnızca Fenerbahçe’nin başında değil geçmiş kariyerinde de favori dizilişinin 4-3-3 olduğunu biliyoruz. Geniş ve nitelikli bir kadroya sahip olan Yanal, zaman zaman orta alandaki üçlünün yerleşim düzenini değiştirmekle birlikte (kimi zaman 4-2-1-3, kimi zaman 4-1-2-3) temelde 4-3-3’ten vazgeçmiyor. Mehmet Topal, Emre Belözoğlu, Raul Meireles, Cristian Baroni, Samuel Holmen, Alper Potuk, Salih Uçan ve Selçuk Şahin’i barındıran bir kadronun içinden bahse konu 3 oyuncuyu seçmek, her teknik adamın yaşayamayacağı türden bir lüks olsa gerek. Tüm bu oyuncu grubunun sağlıklı ve oynayabilir olduğu şartlarda Yanal’ın Mehmet Topal, Raul Meireles ve Emre Belözoğlu üçlüsünü seçeceğini düşünüyorum. Ancak maç öncesi Emre’nin yaşadığı sakatlık tecrübeli teknik adamı bu konuyu yeniden düşünmeye itecek gibi görünüyor. Beşiktaş’ı mercek altına aldığımızda teknik direktör Slaven Bilic’in lig başından bu yana 4-2-3-1 sistemini neredeyse hiç değiştirmeden uygulattığını görüyoruz. Sanıyorum bu karşılaşma öncesi Hırvat teknik adamın başını en fazla ağrıtan konu; defans önünde Veli – Oğuzhan ikilisini kullanıp, forvet arkasında Fernandes’e görev verdiği ideal tertibi koruyup korumama konusundaki ikilem. İdeal düzende Beşiktaş ofansif anlamda çok daha verimli oluyor ama Fenerbahçe gibi fizik kapasitesi yüksek bir takıma karşı bu yapılanma, oyunun mücadele yönünde zayıf kalabilir.Siyah-beyazlıların en büyük şansı ise her iki kanatta görev yapan Olcay ve Gökhan Töre’nin form bakımından yeniden yükselişe geçmeleri. Hücuma çok adamla çıkan Fenerbahçe’nin beklerini de adeta 3-5-2’nin kanatları gibi 100 metrede kullandığını biliyoruz. Oyuna genişlik kazandırılmak şartıyla Olcay ve Gökhan Beşiktaş açısından taktik anlamda çok önemli görevler üstlenebilirler. Siyah-beyazlı takımda da sakatlığı devam eden Escude dışında önemli bir eksik bulunmuyor. Galatasaray derbisinde Beşiktaş kadrosunun gerilimi taşıma konusunda başarısız olduğunu görmüştük. Dev derbi öncesi Beşiktaş hakkındaki soru işaretlerinden bir tanesi de bu. Antalyaspor maçı dışındaki tüm deplasmanlarda gol bulan Beşiktaş, bu maçta da skor üretebilir. Fenerbahçe’nin hücum gücü de malum. Dolayısıyla gollü bir maç izlemek beni şaşırtmayacak. 3 puan için mutlaka bir tercih yapılacaksa, şahsi kanaatim Fenerbahçe’nin biraz daha öne çıktığı yönünde.

> Kasımpaşa-Galatasaray

Haftanın zevkli ve çekişmeli geçmeye aday bir diğer karşılaşması. Ev sahibinde Kerem Şeras cezalı. Özer ve Fritzler’in sakatlıkları var. Şampiyonlar Ligi’nden dönüş yapan Galatasaray’da teknik direktör Mancini sahaya rotasyonlu bir kadro sürebilir. Sarı-kırmızılı takımda Dany cezası nedeniyle forma giyemeyecek. Muslera ve Hamit’in sakatlıkları da devam ediyor. Galatasaray’ın ligdeki konumu itibariyle puan kaybına tahammülü yok. Dolayısıyla sarı-kırmızılılar da gol bulmak zorunda. Gollü bir karşılaşma bizleri bekliyor.

> Trabzonspor-K. Erciyesspor

Evindeki 6 maçta 16 puan toplayan Trabzonspor, bu parlak grafiğe defansif performansını da eklemişti. Avni Aker’de 10 gol atıp 1 gol yiyen bordo-mavililer, hafta içi Apollon Limassol ile Avrupa Ligi maçı oynamalarına rağmen bu karşılaşmanın da favorisi konumundalar. Son iki haftadaki kıpırdanır görüntüsüne rağmen Kayseri Erciyesspor’un bu karşılaşmadan puan çıkarması zor görünüyor. 6 deplasman maçında sadece 2 gol atabilen Erciyesspor’un Trabzonspor defansını aşması kolay olmayacak.  3 puan bordo-mavili ekibe yakın.

> Sivasspor-MP Antalyaspor

Sivasspor geçtiğimiz hafta hem 3 puan kaybetti hem de 4 futbolcusu cezalı duruma düştü. Kadir, Da Costa, Cicinho ve Ümit bu maçta forma giyemeyecekler. Ayrıca sakatlığı bulunan Ziya Erdal da büyük ihtimalle görev alamayacak. Antalyaspor cephesine baktığımızda Baros’un cezalı olduğunu görüyoruz. Mehmet Sedef, İbrahim Dağaşan ve Koray Arslan’ın sakatlıkları var. Sivasspor iç sahada daha başarılı bir defans kurgusuna sahip ancak ideal savunma dörtlüsünden dördü de bu maçta forma giymeyecek. Dolayısıyla bahsettiğimiz kurgu bozulabilir. Kâğıt üzerinde karşılıklı goller izleyebileceğimiz bir karşılaşma gibi görünüyor.

> SB Elazığspor – Bursaspor

Bir türlü toparlanamayan Elazığspor, kolay çözülen bir görüntüde. Sekiz haftadır kaybeden Elazığspor’un bu maçta varlık gösterebilmesi için önemli bir form sıçraması yapması gerekiyor. Her ne kadar dış sahada istikrarsız sonuçlar alsa da zaaflarına rağmen Bursaspor kadrosunun ağır basan taraf olduğunu belirtmek gerek. Yeşil-beyazlılar bu maçtan puan ya da puanlar çıkaracaklardır.

> Kayserispor-Akhisar Bld. Spor

Kayserispor, Prosinecki’nin istifadan dönüşüyle birlikte vites yükseltti. Sarı-kırmızılılarda Abdullah Durak cezalı. Yener Arıca’nın sakatlığı bulunuyor. Akhisar Belediyespor’da düşüş yaşanıyor. Sakatlıkları bulunan isimlerden Emrah Eren, Emin Aladağ ve Çağdaş Atan’ın maça yetiştirilmesi için büyük gayret var. Ege temsilcisi bu haftaya kadar deplasmanlarda oldukça sıkıntılı gözüktü. 6 dış saha maçında sadece 2 beraberlikle 2 puan topladılar üstelik gol dahi atamadılar. Tehlike bölgesinden uzaklaşmak isteyen Kayserispor bu maçı ciddiye alacaktır. Yeşil-siyahlı takım sakatlarını yetiştirebilirse direnç gösterecektir ancak Kayserispor 3 puana yakın.

> Gençlerbirliği-Gaziantepspor

Bir anlamda Mehmet Özdilek ile Sergen Yalçın’ın randevusu. Başkent temsilcisinde Serkan Kurtuluş kart cezalısı. Gaziantepspor’da ise Serdar Özbayraktar’ın sakat olduğunu hatırlatalım. Teknik adam değişimi yaşayan iki takım da pozitif futbol oynamaya çalışıyor. Geçtiğimiz hafta Erciyesspor’a yenilen Gençlerbirliğinde Mehmet Özdilek kötü performansı bireysel yorgunluklara bağlamıştı. Sahalarında daha iyi bir futbol oynayacaklarını düşünüyorum. Sergen Yalçın da ilk maçında risk almaktan çekinmeyeceğini gösterdi. Bana göre maç ilk gol sonrası epey hareketlenebilir.

> Eskişehirspor-KDÇ Karabükspor

Ligde inişli çıkışlı bir grafik sergileyen Eskişehirspor, iç sahada daha iyi performans gösteriyor.Ev sahibinde Jorquera’nın tedavisine devam ediliyor. Ligde dört maçtır mağlubiyet yüzü görmeyen Karabükspor’da ise Lua Lua ve Hakan Özmert’in sakatlıkları bulunuyor. 6 deplasman maçında 4 gol kaydeden Karabükspor, son dönemde defansif performansıyla lige tutunan takımlardan biri. Oynadıkları 12 lig maçının 8 tanesi de “alt” tabir ettiğimiz üçten az golle bitmişti. Bu duruma Eskişehirspor’un savunma performansını da eklediğimizde maçın kısır bir skorla tamamlanma ihtimali güçleniyor.

> Torku Konyaspor-Ç.Rizespor

Hedeflerinden uzaklaşan iki takımın Konya’daki kapışması. Ev sahibi son beş maçında 1 galibiyet ve 1 beraberlikle 4 puan toplayabildi. Çaykur Rizespor ise 7 haftadır ligde galip gelemiyor. Yeşil-beyazlılarda Hasan Kabze, Kokalovic, Djalma ve Gekas’ın sakatlıkları bulunuyor. Bu futbolculardan hangilerinin forma giyebilecekleri maç sabahı belli olacak. Son olarak Hurşut Meriç’i kadro dışı bırakan Rizespor ise tam sakatların düzeldiği sırada yeniden revire döndü. Karadeniz temsilcisinde yedi futbolcunun sakatlıkları bulunuyor. Açıkçası iki takımın da istikrarsız yapısı bu maça ilişkin öngörüde bulunmayı zorlaştırıyor. Her şeye rağmen maç içinde dönem dönem tempo yapabilen Konyaspor’un biraz daha şanslı olduğu söylenebilir.

 

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Derbi kadar zor 03 Mart 2016
Düğüm çözülecek mi? 25 Şubat 2016
Skandalın daniskası 23 Şubat 2016
Maçın şifresi: Savunma 18 Şubat 2016
Öp Quaresma’nın elini 16 Şubat 2016
Taktik savaşı 11 Şubat 2016
Maça geç kaldılar 09 Şubat 2016
Ciddiyet şart 02 Şubat 2016