Beşeri sermayemin durumu…
Çocuklar:
Evine 1-2 saat mesafedeki okula gitmeye mecbur kalıyorsa…
Ve…
“Verimlilik” kelimesini sıklıkla kullanırken, verimsizliğin temelden başladığını gösteren bu gerçeği görmüyorsak…
***
Çocuklar:
Yeteneklerini geliştirebileceği “nitelikli/donanımlı okul” bulamıyorsa/gidemiyorsa…
Ve…
“Kalkınma” kelimesini sıklıkla kullanırken, kalkınmanın temelinde yetenek/teknik/çaba/pratik olduğunu görmüyorsak…
***
Çocuklar:
Yetenek törpüleyen okullarda, en verimli 15-20 yılını (+kültürel deformasyonla) geçiriyorsa…
Ve…
“Tasarruf” kelimesini sıklıkla kullanırken, en kıymetli parametre olan zaman israfımızı görmüyorsak…
***
Çocuklar:
Anaokulundan itibaren, ailesinin maddi durumuna göre sınıflandırılıyorsa ve bu duygularla büyüyorsa…
Ve, “Adil paylaşım/dağılım” kelimesini sıklıkla kullanırken, bu sınıflamanın “ötekileştirme hastalığı”nı kronikleştirdiğini görmüyorsak…
***
Çocuklar:
“Ücretsiz” denilen devlet okullarında; ailesinden bağış, onarım vb başlıklarında istenen paraların yarattığı sıkıntıları hissederek büyüyorsa…
Ve…
“Şeffaflık”, “Herkese eşit/açık” kelimesini sıklıkla kullanırken, tam tersi davranışları “yaşamın kuralı” sanarak büyüyen/gelişen çocukları görmüyorsak…
***
Ve daha onlarca uygulama…
VELHASIL
Hazine Bakanı Mehmet Şimşek dün TÜSİAD toplantısında, beşeri sermayenin güçlendirilmesi gerekliliğine dikkat çekerken…
Hatta…
Gerçekçi yaklaşarak, 25 yaş üstü vatandaşlara yönelik eğitim programlarının hayata geçirilmesi zorunluluğumuzun altını çizerken…
***
Beşeri sermayeyi güçlendirecek öğretmenlerimiz…
Kendisini ücretli/sözleşmeli/özel diye ayrıştıracak ve çalışma hayatında huzuru kaçıracak bir yasa tasarısı ile karşı karşıya TBMM’de, dünden itibaren…