BES şirketleri ne iş yapar?

Can KANTAR
Can KANTAR SEKTÖRÜN İÇİNDEN [email protected]

Bireysel Emeklilik Sistemi (BES) hareketli günlerine geri döndü. Sektöre yeni şirketler katıldı. Reklam kampanyaları tekrar başladı. Öncelikle BES’in Türkiye ekonomisi için çok önemli olduğuna vurgu yapmakta fayda var. Bunun yanı sıra yüzde 25 devlet katkısı ile benzersiz bir yatırım aracı. Katılımcılara piyasadaki yatırım enstrümanları arasında en iyi getiriyi sağlıyor olmasının yanında tasarrufu teşvik ettiği için bizlere faydası da işin cabası. 

Kişi başına gelirimiz arttıkça tasarrufa yönelimin artacağı da bir başka beklenti. Bana sorarsanız, emeklilikte yaşam standardımızın düşmemesinin yolu BES’ten geçiyor. Sistem son derece şeff af ve güvenilir. Sistemi devletin desteklediği unutulmamalı. Bunun en büyük göstergesi ise yüzde 25’lik devlet katkısı. Devlet taşın altına elini koydu. Bu katkılara bütçeden büyük bir miktar para ayrıldı ve geçmişte hesaplara yattı. 

5 milyona yaklaşan katılımcı sisteme girmiş, 30 milyar TL’nin üzerinde bir fon büyüklüğüne ulaşılmış. Bu hiç de küçümsenecek bir rakam değil. Bugüne kadar 12 bin kişi sistemden emekli oldu. Bunların küçük bir kısmı birikimini toplu olarak alıp sistemden çıkarken çıkandan çok daha fazla katılımcının sistemde kalıp birikime devam etmesini önemli buluyorum. Çünkü bu katılımcılar yüzde 25’lik devlet katkısı ile BES’in benzersiz bir getiri enstrümanı olduğunu düşünüyor. BES daha bebek sayılır ve birikimler dünyadaki benzerlerinin rakam olarak daha çok çok altında. Bu nedenle BES’ten erken çıkılmasını özendirmeyen kurallar içerdiğinin altını çizmek gerekir. Çünkü BES uzun vadeli bir sistem. Bu baştan bilinmeli. Bu konuda sistemin potansiyel katılımcılara doğru anlatılması için aracılara büyük görev düşüyor. Sistem katılımcılara iyi anlatıldıkça erken çıkışların da azalacağı kesin. 

BES şirketleri her kesime ulaşmak istiyor. Bunu gerek tanıtımlarla gerekse yüzyüze yapmak istiyorlar. Fakat bunun maliyeti fazla. Geçtiğimiz yıl BES şirketlerinin getirilerini yarı yarıya indiren Hazine şirketleri zor durumda bırakmıştı. Kesinti oranlarının daha da düşürülmesi için de Hazine’de çalışma yapıldığını duyuyorduk. Nitekim son olarak bu çalışmanın 2016’ya ertelendiğini duyduğumda sevindim. Çünkü sistemi büyütecek şirketler kredili hayat sigortalarındaki daralma ile birlikte para kazanamaz duruma gelmişti. Bu ertelemenin şirketleri motive ettiğini düşünüyorum. 
Sistemin önüne taş koyacak açıklamalardan kaçınılmalı 
Geçtiğimiz haftalarda her nedendir bilinmez, ekonominin eski değerli bürokratlarından birinin BES ve şirketler hakkında beyanatı ile ben bile şaşkına döndüm. 

Özetle BES’in neden şirketler tarafından pazarlandığı, dünyada bunun benzerinin bulunmadığını belirten bir eleştiri idi. Toplumumuz beyaz eşyayı da, kolayı da, yoğurdu da sanki fabrikadan almak gibi bir alışkanlıkları var !. Burada BES şirketleri sadece aracı, katılımcıların birikimleri devlet güvencesinde yani Takasbank’ta saklanıyor. Ne olsa idi, BES yaptırmak isteyen kişiler gidip bunu Hazine’ye mi başvursaydı? BES’e zarar verecek bu tür beyanlardan her kesimin uzak durması gerekir diye düşünüyorum. Sigorta şirketlerine genel bir antipati olsa bile, sigorta sisteminin Türkiye ekonomisine faydası gözardı edilemez. Ayrıca her ne kadar devletin yüzde 25’lik desteği önemli ise BES şirketlerinin de gerek banka gerek eğitilmiş sertifikalı satış personelinin bu başarıda önemli paylarının olduğunu söylemek gerekir. 

Bu arada BES’in daha geniş kitlelere anlatılmasında önemli rol üstlenecek yeni oyuncuların da piyasaya girmesini değerli buluyorum. Faizsiz sigortacılığı benimseyen ve gerek hayat sigortacılığı gerekse BES’i faize duyarlı kesime anlatacak olan ve bu kesimin de sisteme dahil olmasına aracılık edecek Katılım Emeklilik şirketinin de sektöre büyük katkı yapacağını ve pastayı büyüteceğine inanıyorum. Elbirliği ile kısa sürede gelişecek bir sistem, bu nedenle buna taş koyacak açıklamalardan kaçınılmalı.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar