Berlin’de bir İpekböceği...

Dünyanın en büyük raylı sistemler fuarı İnnotrans için Bursa’dan gazeteci ağabeyimiz Ahmet Emin Yılmaz, Serkan İnceoğlu ve Durmazlar Makina’dan Öznur Emiroğlu ile birlikte geçtiğimiz hafta Berlin’deydik. 

İlk yerli tramvay ve hafif metro aracını üreterek göğsümüzü kabartan Durmazlar Makina’nın daveti ile uçağımız havalimanına alçaldığında kentin yeşili ve imarındaki düzen dikkatimizi çekiyor. Biz yeşil Bursa diyoruz ama Berlin’in yeşili yanında esamemiz okunmaz. Derler ya “elin yumruğunu yemeyen kendisininkini balyoz sanırmış.” Rıdvan Güler’in rehberliğinde fuar öncesi Berlin’i gezme fırsatı bulduk. Son derece düzenli geniş caddeler. Kurallara harfiyen uyan sürücü ve yayalar. Bir huzur hissediyorsunuz. Daha da önemlisi güven. Geniş caddelerin birleştiği birçok devasa meydan. Bergama Müzesi'ni görmek ayrı bir duygu tabi. İçimiz acımadı dersek yalan olur. Anadolu oraya taşınmış. Dünyanın birçok medeniyetine tanıklık etmiş eserleri çok güzel araklamışlar. Biz de elimizden kaçırdığımız bu eserleri görmek için üstüne para ödedik iyi mi? 

Akşam yemeğinde yerli raylı üretimin fikir babası ve destekçisi Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe, BTSO Meclis Başkanı Remzi Topuk ve çok sayıda Bursalı sanayici ile Bursa kulisi yapıyoruz. İkinci gün fuardayız. Girişte Türk bayrağının dalgalandığını görmek ayrı bir güzel. Fatma Durmaz Yılbirlik ve Sinan Durmaz eşlik ediyor bizlere. Durmazlar ekibi de tam kadro heyecanla İpekböceği, Green City’yi ve üretim sürecini anlatıyorlar. Devasa bir mekan. Dünyanın önde gelen tüm raylı sistem üretici ve yan sanayicileri fuarda. 55 ülke 2758 firma, 37’si Türk. Böylesi bir organizasyonda milli bir üretimin sergileniyor olması hem ülkemiz hem de Bursa adına gurur verici. Durmazlar bu fuar için dile kolay yaklaşık 1 milyon dolarlık bir bütçe kullanmış. Gözünü karartıp bir babayiğit olarak çıkmış meydana. Dünyanın kabul gördüğü araçları yüzde 67’si yerli olarak üretmiş. Şimdi destek bekliyor. Çünkü üretilen ürün rafa konulup satılacak cinsten değil. Ülkemizde önümüzdeki 9 yılda 35 milyar euroluk bir pazardan söz ediyoruz. Cari açığı azaltmak için müthiş bir fırsat. Babayiğit arayanlar içinse karşımızda duruyorlar. Para veya teşvik değil iş istiyorlar.