"Berber ihracatçı olmak istiyor ihracatçı işini geliştirmiyor"

Fikret ÇENGEL
Fikret ÇENGEL Bir Dünya Ekonomi [email protected]

Türk ihracatının ödüllü ismi Burak Önder, yıllık 250 milyar dolar ihracat sağlayan Türkiye’nin dünya ticaretinden sadece yüzde 1’lik dilimde olduğunu belirterek, “Nicelik olarak her şey var. Ama iş niteliğe gelince minör oyuncuyuz. Ne kendini, ne insan kaynağını ne de ürünün geliştirmek için nerdeyse hiç çaba göstermiyoruz” dedi.

Ev ve Mutfak Eşyaları Sanayicileri Derneği'nin (EVSİD) hayata geçirdiği ve Ticaret Bakanlığı tarafından ödüllendirilen Kolombiya Model’inin mimarlarından Burak Önder Türk ihracatçısın cesareti, krizler karşısında aldığı anlık refleksleri ile dünyada fark yaratmaya çalıştığını ancak bu başarıyı işini ve niteliğini geliştirmeye harcamadığı için minör oyuncu olarak kalmaya devam ettiğini kaydetti.

Burak Önder, ihracatçıların yakından tanıdığı bir isim. EVSİD Kurucu Başkanı olan Burak Önder kendi şirketi Lux Pastik'in 2008'de cirosunun sadece yüzde 5'ini ihraç ederken bugün bu rakamı yüzde 75'e çıkarmış durumda. Önder bugün 95 ülkeye ihracat yapan nadir isimlerden birisi.

"Çok gezen-çok okuyan" biri olan Önder'in ihracatta yakaladığı başarının sırrı da burada gizli. "Bence bir ülkeye ihracat yaparken o ülkenin demografik ve sosyolojik yapısı da önemli, edebiyatı da önemli" dedi. Fransa'ya hiç gitmediği halde o ülkeyle ilgili 3 kitap yazan Karl Marx'a 'Fransa'yı nasıl bu kadar biliyorsun' diyen sorduklarında Marx'ın 'Ben çok iyi Balzac okudum' dediğini hatırlatan Önder "Necib Mahfuz'u okursan Mısır'ı da bilirsin. Kültür, sanat, felsefe ve edebiyatın üzerine inşa ettiğin ihracat daha nitelikli ve daimi olur" şeklinde konuştu.

İhracat fetişizmi var

Şu anda "İhracat fetişizmi" yaşandığını ve herkesin ihracatçı olmaya çalıştığını belirten Önder "Berberim var, o bile ihracat yapmaya çalışıyor. Hangi bilgiyle yapacaksın diyorum. En azından İngilizce bilen personelin olması lazım değil mi. Web siten, İngilizce kataloğun var mı? İhracata hazır olan firmaları tutup kolundan dünyanın öbür ucuna götürdüğümüzde ve ihracat yapamadıklarında bu kez ihracata küsüyor. Kendi ülkemizde bile bu böyle. Sen Sivas'ı tanımadan Sivas'ın havasını, suyunu, insan yapısını bilmeden orada etkin pazarlama ve satış yapamazsın" dedi.

Dünya ticaretinde minör bir ülkeyiz

Dünyada gelişmiş ülkelerin bir ticaret kültürüne sahip oluğunu ancak Türkiye’de ihracatın hala basit denklemlerle yürütüldüğünü belirten Önder söyle devam etti: "Bize bakarsan, biz tabii her ne kadar kendimizi tırnak içinde söylüyorum çok şey yapıyoruz desek de çok minör bir oyuncuyuz aslında dünyaya baktığımızda. Yüzde 1’lik pay alıyoruz.

Bana sorarsanız 12 aylık ihracatın hala 250 milyar doların üstünde olması bence başarı. Kur da yine gerçekten tekstili etkileyen bir şey. Ama tekstilin haricinde iş gücü yoğun olmayanların çoğunda ben daha çok talepte sorun görüyorum.

Bence Türkiye'deki ihracatın ilk 6 aydaki performans düşüklüğünün sebebi kurdan daha çok dünyadaki talepteki azalma. Bütün bunlara rağmen bence Türkiye'nin önünde önemli fırsatlar var. Ama fırsatların ne kadar değerlendireceğiniz önemli.”

‘Selamünaleyküm ben geldim’ demekle olmaz

 Önder ihracat yaptığı pazarlarla ilgili şu bilgileri verdi: "Örneğin Latin Amerika'da ihracat için bir toplantı yaparsın. Onların kültüründe 'hayır' demek ayıp bir şeydir. 'Tamam bu iş bitti, siparişi aldım' dersin ülkene dönersin, mailine cevap bile alamazsın. Orada erkeği öpemezsin, kadını da sadece sağdan bir kere öpersin.

Çinli'ye kartvizitini tek elle vermezsin. İki elinle iki ucundan tutup uzatman lazım. Çekya, Polonya'da ise güven çok önemli. Randevuya geç mi kaldın. Arayıp söyleyeceksin. Ama hiç haber vermeden 1 saat geç gidersen siparişi zor alırsın. Ama Mısır'da 2 saat geç git adamın umurunda bile değil." Önder "En iyi bildiğimizi düşündüğümüz pazarlarda bile bilgi sorununum var.

Bosna Hersek aslında bizim kültürel olarak en yakın olduğumuz, Avrupa'da en çok Müslüman yoğunluğunun bulunduğu bir ülke. 'Selamünaleyküm, mal satmaya geldim' diyebilirsin. Ama Bosna Hersek'te Hırvat da Sırp da var. Bir Sırp'a selamünaleyküm dediğinde o adam irrite de olabilir" ifadelerini kullandı.

Dünyanın hiçbir yerinde bu kadar sermaye grubunun olmadığına dikkat çeken, Önder, “Sermaye gruplarının bu kadar dağınık olduğu başka bir ülke yok. MÜSİAD, TÜSİAD, ASKOM, TÜMSİAD, TOBB ve daha niceleri. Hepsi sermaye grubu değil mi, cüzdanla ilgili bir şey yani.

Bakın dünyada kaç tane ülkede böyle bir ayrışma var. Normalde bunların bir çatı altında birlikte hareket etmesi gerekir. Bu kadar niceliksel olarak, ihracatçı sayısına bakın bir de beyanlarda şu var: 100 bini aşkın ihracatçı var. Yoksa orada niceliksel olanın niteliğini mi arttırmaya çalışacağız. Şimdi o yüzden ben bunu niye söylüyorum? Bence bunların hepsinin konuşulması lazım” diye konuştu.

Başarı dijitalleşmede

Lux Plastik olarak 11 kişilik bir ihracat ekibi kurduğunu anlatan Burak Önder "Ayrıca kurum içi eğitimler yaptık. Sadece devletten beklemedik. Milli Eğitim bize adam yetiştirsin demedik.

Verimlilik üzerine bir sürü çalışma yürütüyoruz. CRM, ERP, SAP programı kullanmaya başladık. Bizim Dubai'deki bir arkadaşımız o gün kaç kişiyle görüşmüş, ne fiyat teklifi vermiş CRM sistemine giriyor.

Bu adam ayrılsa bile onunla ilgili bilgiler son 4 yıldır CRM’de kayıtlı. Hafızanın hepsi orada kalıyor. Biz 30 yıl yatırım diye hem makine almaya ve kalıp yapmaya baktık. Oysa insan kaynağı ve ERP, CRM gibi dijitalleşmeye bakmadık" dedi.

"Herkes suçlu arayarak sorumluluktan kaçıyor"

Burak Önder, eskiden ‘ya şunu şu fabrikaya sokabilir miyiz’ diye ricada bulunulduğunu hatırlattı. Önder, “Bugün tanıdıklara diyorum ki gençler varsa söyle gelsinler meslek sahibi yapalım, öğretelim. Sanayi bölgesinde işçi yok. Her tarafta ilan var.

Bu doğru. Ama bence kaçırılan şey Türkiye'de hizmet sektörü çok hızlı büyüyor. Bunun aynısını batıda zamanında işte sanayi devriminin olduğu İngiltere'de gördük Bugün hizmet sektörünün aldığı pay yüzde yetmişlerin üzerinde” diye konuştu.

Burada hatayı herkesin ötekinde aradığına dikkat çeken Önder sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu bence kolaycılık. Suçluyorsun, gençler işlenmiyor diyorsun. Ya da Türkiye'de insanlar iş beğenmiyor diyorsun. Tabii ki insanlar da fırsatlarını değerlendiriyor. Bunun iki tane nedeni var diyorum ben. Bir ötekini suçlamak insanı rahatlatan bir şey.

Suç bende değil. Ben onu suçladığım zaman bütün sorumluluğumdan ve sorumsuzluğumdan kurtuluyorum. İkincisi de müdürüm bana çok katılmıyor ama gençleri suçlamak her zaman işe yarar. Aristoteles'ten bu yana suçlu hissettirdiklerini daha kolay kontrol edebilirsin. O yüzden o zamandan bu zamana her zaman gençler eleştirilir ve suçlu bulunmaya çalışılır.”

"Önce çevre ülkelere yoğunlaşmamız lazım"

Dünya pazarları hakkında da bilgi veren Burak Önder şunları söyledi: "Çin haziranda hem ithalat, hem ihracat hem de ekonomik büyümesinde daraldı. Onun yanında hızlı büyüyen bir Hindistan var. ABD de Hindistan bizim için stratejik bir ortaktır diyor. Bir de Vietnam var.

Batı bu ülkeyi Çin alternatifine karşı güçlendiriyor. Diğer yandan kendi yerel para birimiyle ticaret yapan ülkeler artıyor. Çin ise bu aralar çok agresif. Çünkü iç tüketimleri 2016'dan bu yana en düşük düzeyde. O yüzden hem ihracatta hem fiyatta agresifler şu an. Tüm bunlara rağmen Türkiye'nin önünde önemli fırsatlar var.

Ama fırsatların ne kadar değerlendireceğiniz önemli. Bizim için Avrupa hala ana pazar. Avrupa'daki durgunluğa rağmen 12 aylık ihracatın hala 250 milyar doların üstünde olması bence başarı. Orta Doğu ise ihracat iklim endeksinde öne çıkıyor.

Bir taraftan Suudi Arabistan'la ihracat rakamları hızlı büyüyor. Diğer taraftan Mısır'la ilişkiler düzeliyor. Suudi Arabistan'ı sadece Suudi Arabistan olarak görmemeliyiz. Çünkü oradaki Sünni ülkelerin aldığı tavır ister istemez bir tavır oluyor." İhracatta çevre ülkelerin önemine de dikkat çeken Önder "Türkiye'nin lojistik problemi var.

Çin Amerika'da 1900 dolara mal indiriyor. 4500 dolara indiriyoruz. Rekabet şansı yok. O yüzden biz bu dönemde daha çok çevre ülkeler, Avrupa, Afrika'nın kuzeyi, Ortadoğu, Türki Cumhuriyetlere yönelmeliyiz" diye konuştu.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
3 bin üretici kurtulur 22 Ağustos 2024