Benzerlikler, farklılıklar: Fed-BOJ ve TCMB
Japonya; talebi artırmak ve ekonomiyi canlandırmak için yılın başında yüksek maaş zamları yaptı. Buna paralel olarak Japonya Merkez Bankası (BOJ), sıkı para politikasına geçiş sinyali verdi. Geldiğimiz noktada tüketici talebi arzulandığı gibi artış göstermedi.
BOJ’un sıkı para politikasına geçişinin bildiğimiz klasik merkez bankası şahinliği ivmesi ile ilerlemeyebileceğini ifade etmiştik. Zira ülke nüfusunun yaş ortalaması ve tasarruf oranı yüksek. Bu denklemde harcama isteği, maaş artışlarına eşlik etmedi. Toplumun alışılagelmiş davranış kalıbını istenilen boyutta ve zamanda değiştirmek öngörülen aralıkta gerçekleşmeyebiliyor. Japonya bunun iyi bir örneği gibi duruyor.
Bu yazı yazıldığında BOJ, henüz para politikası toplantısının kararlarını açıklamamıştı. Piyasa beklentisi, BOJ’un faiz oranını değiştirmemesi belki tahvil alım miktarını azaltabileceği yönünde idi. Faizi artıramayan banka, tahvil alım miktarını azaltarak piyasaya verdiği yen miktarının artış hızını azaltmak isteyebilir.
Böylece Yen miktarının sınırlanması, Yen’e destek olarak kullanabilir. Zira Yen, dolar karşısında 150 eşik seviyesini aştıktan sonra 3 ay geçmeden, 162 seviyesine çıktı ve yüzde 8 civarında değer kaybetti. Ardından son 3 haftada toparlandı ve 153 seviyesine kadar kayıplarını geri aldı. Son bir iki gündür ise tekrar zayıflama halinde ve dolar karşısında 155 civarında seyrediyor.
Yen’in kayıplarını geri alması Federal Rezerv Bankası’nın (Fed) güvercin mesajlar vermesi ile tetiklendi. Aynı zamanda BOJ’un müdahale ettiği de speküle edildi. Sonuçta yen aleyhine alınan pozisyonlar, büyük oranda kapatıldı. Geldiğimiz noktada, yatırımcılar BOJ kararına bağlı olarak tekrar pozisyon alacaklar. Eğer yeterince şahin bir karar seti göremezsek yen tekrar zayıflamaya, “carry trade”e konu olmaya devam edebilir. Sonuçlar ise BOJ’un ikna sürecini etkileyecek.
BOJ ve TCMB
Güncel global konjonktürde, büyük merkez bankaları para politikasını gevşetme evresine girdiler ya da girmek üzereler. Biz ise sıkılaşma evresindeyiz, “enflasyon hedefe yakınsıyor” kanaati oluşunca gevşetme evresine geçeceğiz.
Japonya Merkez Bankası bu anlamda bizden ayrışıyor, isteği ve hedefi tamamen farklı, hatta ters yönlü. Enflasyonu düşürmek değil artırmak istiyor. Para politikasını sıkılaştırarak, bu süreçte kontrollü ilerlemek istiyor. BOJ’un bunun için toplumu ikna etmesi gerekiyor. Toplum, sinyalleri doğru almalı ve yeni politikayı benimsemeli. Nihayetinde uygun reaksiyonu vermeli. Şu ana kadar ortaya çıkan veriler biraz daha zamana ihtiyaç olduğunu işaret ediyor.
Diğer büyük merkez bankaları ve BOJ gibi biz de ikna sürecindeyiz. BOJ, talebi canlandırma çabası sergilerken Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası (TCMB), tıpkı FED ve Avrupa Merkez Bankası (ECB) gibi talebi azaltma çabası içinde. Bizim başarmamız gereken de toplumun tüm kesimlerinin, mevcut para politikasına ve hedefine ikna olmaları.
TCMB’nin, BOJ ile kesiştiği noktanın “ikna çabası” olduğunu söyleyebiliriz. TCMB de hedefi doğrultusunda kararlar aldı, adımlar attı ve sıkı para politikası çerçevesini tesis etti. TCMB, bu adımların sonuçlarını görmek istiyor. Bu noktada; toplumun geneline yayılmış bir kabullenme, dikkate alma hali henüz oluşmuş değil. Örneğin hizmet enflasyonu hala katı ve hane halkının enflasyon beklentileri ise çok yüksek.
Fed ve TCMB
Fed, sıkı para politikasının amacına ulaşması için faizi uzun süredir yüksekte tutuyor. Piyasa 2024’e faiz indirim umudu ile başladı ama hala faiz inmiş değil. Makro veriler ekonomide yumuşama olduğunu, enflasyonun aşağı indiğini gösteriyor. Fed, yeni yeni temkinli tavrını sınırlı olarak seyreltebileceği sinyali veriyor.
TCMB ise sıkılaşmayı yapıp sonuçlarını bekleme evresinde duruyor. Bu noktada baz etkisine bakarak hareket etme yanılgısından uzak duracağı mesajını açık şekilde birçok kez verdi ve aylık enflasyonun seyrine bakacağına dikkat çekiyor. Yani yıllık enflasyon hesabından çıkan ayların sağladığı düşüşe değil, 12 aylık hesaplamaya dâhil olacak yeni aylara ait enflasyona bakacağını net olarak ifade ediyor.
Piyasaların tepkisi
Piyasalar, Fed’i dikkate almadan bu yılın başında “Fed kısa sürede faiz indirir” romantizmine kapıldı. Sonrasında ise Fed’in “şahin” gerçekliğine geri geldi. Bizim düzlemimizde ise “TCMB kısa süre sonra faiz indirir” spekülasyonu ortaya çıktı. Bunun fiyatlaması oluşmadan, Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası Başkanı Fatih Karahan ön aldı.
Son noktada ise Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası Başkan Yardımcısı Cevdet Akçay, toplumda ve verilerde ikna olma halinin tam oluşmadığını ifade ederek, “vaktinden evvel gevşeme beklemeyin” mesajını net olarak verdi. Sıralama şu şekilde izlenecek: önce toplum ikna olacak, sonra bunu veriler teyit edecek, en sonunda ise TCMB ikna olacak.