Benzer eğilimler devam ediyor
Murat Berk / Yapı Kredi Yatırım
Şubat ayının ortalarına geldiğimizde çoğu piyasalarda önceki haftalarda etkili olan eğilimlerin devam ettiğini görüyoruz. Önümüzdeki günlerde belirli bantlar içinde hareket eden borsa endekslerinin mali sektörün ana endekslerinden olumsuz anlamda ayrışması, çoğu sabit getirili enstrümanın olumlu performansı, dip oluşturmaya çalışan emtia piyasaları, ABD Doları'nın ve Japon Yeni'nin gücünü devam ettirmesi gibi gelişmeler yaşanmasını bekliyoruz.
Her ne kadar, piyasaların ilk tepkisi olumsuz olduysa da ABD'de açıklanan finansal istikrar programının doğru yönde atılmış bir adım olarak görüyoruz. Özellikle, kamu ve özel sektörün ortaklaşa 1 trilyon dolara kadar ulaşabilecek bir fon kurarak tüketici, otomobil, öğrenci gibi kredileri desteklemek için daha önce 200 milyar dolar olarak öngörülen imkanı genişletme planlarının olması bizce ekonomi açısından önemli.
Öte yandan, dünya çapında yaşanan daralma ivmesinin bir miktar hız kestiğine dair ocak ayında bazı işaretlerin alınması (örneğin G-3 PMI endeksleri ve bu endeksler içindeki yeni siparişler) ve emtiaların toparlanma eğilimine girmesi piyasalardaki risk iştahının düzelmesi için katkı yapmaya başlamıştı. Fakat özellikle küresel mali sektör ile ilgili belirsizlikler ve ABD Doları'nın ve Japon Yeni'nin gücünü devam ettirmesi bu risk alma iştahını sekteye uğrattı.
Türkiye'de Ocak 2009 açıklanan bütçe sonuçları zayıf olmakla birlikte birkaç aydır devam eden eğilimlerin tekrarlanmış olması nedeniyle çok da sürpriz olmadı. Haftanın geri kalanında Türkiye'de önemli bir ekonomik veri açıklaması görünmüyor ancak perşembe günkü Merkez Bankası PPK toplantısı bu haftanın en önemli iç gelişmesi. Piyasa beklentisi bankanın 50 baz puanlık bir indirime gideceği yönünde, biz ise 100 baz puanlık bir indirim bekliyoruz.
Yurtdışında ise bu hafta içerisinde gelecek olan ekonomik verilerin, yurtiçinde ve yurtdışındaki şirket bilançolarının, ABD'li otomotiv şirketlerinin yeniden yapılandırma planları gibi konuların piyasalar üzerinde etkili olmasını bekliyoruz. Ayrıca, geçen hafta gözlemlediğimiz gibi ABD'de konut ve mali sektörlere yönelik tedbirler konusunda haber akışı da piyasalar üzerinde oldukça etkili olmaya devam edecek gibi duruyor.
ABD'de bu hafta açıklanacak konut verileri, Philadelphia FED Endeksi, ocak öncü ekonomik göstergeleri, enflasyon verilerinden daha önemli gibi görünüyor. Avrupa Bölgesi'nde açıklanacak Alman ZEW ve Euro Bölgesi PMI endeksleri de piyasalar açısından önemli olmaya aday.
Sonuç olarak, ekonomiden ve bazı piyasalardan hafif iyileşme işaretleri gelmesine rağmen, küresel mali sektöre yönelik belirsizlik algılamaları ve ABD Doları ve Japon Yeni'nin değer kazanma eğilimleri, hisse piyasaları önünde en önemli engel olmaya devam ediyor.