Benden de bir AKP spekülsyonu....

Osman AROLAT
Osman AROLAT AROLAT'tan [email protected]

Başbakan Davutoğlu’nun Cumhurbaşkası Erdoğan ile önceki akşam görüşmesinin ardından, 22 Mayıs’ta  Kongreye gidilerek parti Başkanı ve Başbakan’ın  yenileneceği kararı çıktı. Dünkü Ak parti MKYK toplantısında bu tarih kesinleşirken, Davutoğlu’nun aday olmayacağı milletvekili olarak görevini sürdüreceği de belirtildi.

Bu gelişme ile birlikte tek aday üzerinde anlaşılarak kongreye  gidileceği tartışılırken, AK partiye yakın yazarlar 5 isim üzerinde duruyorlar. Bunlar, Ak parti kulislerinin  önemsenen yazarı Abdülkadir Selvi’ye göre, Bekir Bozdağ, Berat Albayrak, Binali Yıldırım, Mehmet Müezzinoğlu ve Numan Kurtulmuş olarak yer alıyor. Ayrıca Mehmet Ali Şahin isminden söz edenler de var. Bu tabloda yeni Başbakan’ın Cumhurbaşkanına danışarak, sorun yaratmadan görev yapacak bir isim olacak  düşüncesine dayanıyor.

Yine yapılan yorumlarda, Davutoğlu-Erdoğan arasında Hakan Fidan’ın milletvekili adaylığı konusundaki farklı görüşten başlayıp, Üniversite hocalarının tutuklanması sırazındaki farklı tutumlarına kadar, örtüşmeyen görüşleri sıralanıyor. Bunun sonucunun “Tam örtüşme içinde uyum sağlanamadığı” ortaya çıkan bu sonuca akan yapıyı oluşturduğu öne sürülüyor.

Davutoğlu’un 29 Ağustos 2014’ten buyana Başbakan olarak 20 aylık görevinin  değerlendirmelerinde ağırlıklı olarak söylenen, “Yoğun çalıştı. AB ilişkilerinde önemli adımın atılmasını , AB ülkelerine vizesiz giriş konusunda son aşamaya gelinmesini sağladı.  Terör olayları ve Suriye sınırında yaşanan Kilis bombalamaları gibi zorlu olaylarla karşı kaldığı bir dönemde görev yaptı. Rusya ile uçak düşürme krizinin ardından, ihracat ve turizmde gerilemelere karşın,  son dönemde ekonomide enflasyonun düşmesi, TL’nin değer kazanması, net hata noksan girişinin  yükselmesi, cari açığın düşmeye devam etmesi,  yeni yatırımlar gelmemesine karşın, ekonomide  önemli sonrunlar yaşamandığı” şeklinde.

Davutoğlu’nun Başbakanlığı dönemindeki değerlendirilmesi, bu şekildi. Peki, Davutoğlu’na yakın isimler “Hatasının ne oldiğunu” düşünüyorlar. Davutoğlu’na yakın bir  siyasetçi şunları söyledi:

“Hoca Başbakan olduğunda onun kendisi gibi, değerlerine bağlı hareket edeceğine inanıyordum. Ama ülkemizde siyaset geleneğinin hastalığı olan, omurgasızlık  konusunda, ondan da olumsuz izler aldım. Bazı önemli konularda büyük yarar sağlayacak adımlar atmaya çalıştı. Erdoğan’ın tepkisi ortaya çıkınca hemen geri adımlar attı. Yani o da yer yer omurgasız  davrandı. Görüşlerinde direnmekten uzak durdu. Kendi yumuşak söylemini, muhalefet karşısında terkederek, Cumhurbaşkanının üslubunu taklit eden,  yüksek sesle eleştiriler yaparken kendisi olmaktan uzaklaştı. Bana göre parti içersinde bir taban edinmeye başlamasına karşın, bu tutumuyla, doğru bildiğini savunmayı terkederek, teslim olması, bu sonu getirdi. Ayrıca, Köşke yakın Medya grubunun kendisine dönük olumsuz tavrına engel olamadı. Kendisine tam destek veren bir medye grubunu ortaya çıkaramadı.”

Bunları söylerken geçmişten  Birinci Meclis’te  Konya Milletvikili Vehbi Efendi’nin direncinden söz etti. “Vehbi Efendi, söz almak istediğinde Meclis Başkanı ‘Kifayeti müzakere’ verildiğini söyler. Vehbi Efendi  israrla kürsüye yürürken, kürsü yakınında  duran Mustafa Kemal, ‘Vehbi Efendi konu aydınlandı. Yerine dön’ diye onu ikaz eder. Vehbi Efendi,  ‘Paşam kdonu beytül malla ilgilidir. Ben, susamam  konuşacağım’ diyerek, kürsüye çıkıp eleştirilerini sıralar” diyerek  ekledi, “Şimdi ihtiyacımız olan böyle omurgalı tavırdı. Ne yazık ki, Davutoğlu Hoca, yer yer bunu gösteremedi. Bana göre  sonunu bu getirdi.”

Davutoğlu dünkü açıklamasında.kendisinin başarısızlıktan gitmediğini, MKYK üyelerine sitem atti.  Yeni dönem için, “Ekonomin öneminin altını çizip,  AB vize konusunda ortaya çıkan olumlu tutumun sürmesi gerektiğini” söyledi.

Bu beni bir yandan yurt dışına mesaj, bir yandan da  ekonomi çevrelerine “güven açısından”Başbakan ismi konusunda düşüncemi açıklamaya, gündemde olmayan isimlerle, spekülasyon yapmaya itti. Benim bu konudaki spekülatif iki ismim Mehmet Şimşek ve Ali Babacan. Bu iki isim hem iç piyasada ekonomi çevrelerine, hem de dış dünyaya “güven” verecektir...

 

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar