Ben dediydim...

Dr. Hakan ÇINAR
Dr. Hakan ÇINAR SIRADIŞI [email protected]


7 Şubat Çarşamba günü Yatırım Ortamının İyileştirilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda kabul edildi. Eh hayırlı olsun, kulağa hoş geliyor. Aynı gün Bloomberg’deki yayınımız esnasında da verdim bu haberi ve özellikle bir konunun altını çizdim. Geçen hafta gazetedeki köşemde de değindiğim konuya dair gelişme umut verici idi, ben demiştim demeyi sevmem ama, bu kez diyeceğim. Dış ticaretin lehine olabilecek bazı karar ve maliyet sınırlamalarında otoritenin Gümrük ve Ticaret Bakanlığı olması gerektiğini dile getirmiştim, öyle de oldu.

Bu konunun detayına girmeden önce, tasarıya ana hatları ile bir göz atalım isterim. Tasarının ismi aslında birçoğumuzun iştahını kabartıyor; yatırım ortamının iyileştirilmesi bu konjonktürde kulağa bir hayli hoş geliyor. Tasarıya göre, borçlu ve kefiller ile alacaklı arasında düzenlenen kredi veya borç sözleşmelerinin, tapu müdürlüklerince resmi senet düzenlenmeksizin ve ilgililerinin tapu müdürlüklerinde bizzat talepte bulunma zorunluluğu olmaksızın tapuya tescili sağlanıyor. Anonim ve limited şirketler ile kooperatiflerin kuruluş aşamasında yaptırmak zorunda oldukları defter tasdiklerinin ticaret sicili müdürlüklerince yaptırılabilecek olması yine kayda değer bir gelişme. Belediye sınırları ve mücavir alanlar içinde umumi hizmet alanlarında yapılacak kazı işlemleri için belediyece verilecek altyapı kazı izni, harca tabi olurken, yapı kullanma izin belgesine bağlanan binaların cins değişikliğine ilişkin tescil bildirimi ve eki belgeleri, bu belgeleri düzenlemeye yetkili idareler tarafından kadastro müdürlüklerine gönderilecek ve gerekli teknik işlemler tapu ve kadastro idareleri tarafından tamamlanacak. Yanı sıra bürokrasinin azaltılması ve yapı ruhsatı işlemlerinin basitleştirilmesinin sağlanması amacıyla "yapı ruhsatının imzalanması yükümlülüğü", yapı denetim kuruluşlarının görevleri arasından kaldırılıyor.

Tasarıyla, elektronik haberleşme altyapısı oluşturulurken, özellikle kırsal bölgelerde baz istasyonu ve diğer elektronik haberleşme altyapıları ve sisteminin kurulması amacıyla düzenleme yapılması da son derece olumlu bir gelişme.

Yine tasarıya göre, belediyeler e-Belediye bilgi sistemini kullanmak suretiyle, e-Belediye bilgi sistemini kurmaya, işletmeye, veri saklama, veri iletimi ve veri paylaşımıyla ilgili politikaları tespit etmeye başlıyor olacaklar. Bu sistem, vatandaşların belediye hizmetlerinden elektronik veya mobil imza ile yararlanmasına olanak sağlarken, kesintisiz hizmet imkanını da beraberinde getiriyor olacak. Bankalar ile anlık veri transferi sağlanarak, vatandaşların vergi ve fatura gibi ödemelerini bu sistem üzerinden yapabilmesi de mümkün olacak. Böyle bir altyapıya sahip olmayan belediyeler 1 yıl içerisinde hazırlıklarını tamamlamak zorundalar.
Tasarıyla, şirket kuruluşlarının ticaret sicil memurluklarına bildirilmesi, Sosyal Güvenlik Kurumu'na da (SGK) bildirilmesi anlamına gelecek ve iş yeri SGK tarafından doğrudan tescil edilmiş olacak. Yine bir yenilik ile Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü, yargı mercileri ile yetkili kurum ve kuruluşlarca talep edilen şerh ve beyan tesisi niteliğindeki haciz, satış şerhi gibi işlemleri elektronik ortamda yapabilecek. KOBİ'lerin sahip olduğu her türlü taşınır ve hak üzerinde rehin hakkı kurulabilecek. Rehin edilen taşınır varlığın gelecekteki her türlü faiz, sigorta gibi hukuki getirileri ile doğal ürün ve ikamesi mallar, taşınır varlık ile birlikte doğrudan rehin kapsamına girecek. Limited şirket kurucularının sözleşmedeki imzalarının noterce onaylanması uygulaması da yine kaldırılıyor. Limited şirket kurucuları veya temsilcileri, herhangi bir ticaret sicili müdürlüğünde, ticaret sicili müdürü, müdür yardımcısı veya bu işle yetkilendirilmiş tescile görevli müdürlük personeli huzurunda şirket sözleşmesini imzalayabilecek.

Girişte sözünü ettiğim ve “ben demiştim” dediğim önemli bir değişiklik ise, bu tasarıyla Gümrük ve Ticaret Bakanlığı’nın Türkiye’nin dış ticareti için önem arz eden bir konuda yetkilendirilmiş olması hususudur. Ne mutlu ki, bu tarz doğru adımlar hızlı atılarak reel sektöre bilhassa dış ticaretçiye fayda sağlayabilecek önemli bir gelişme sağlanmış oldu. Tasarıya göre, Türkiye ile diğer ülkeler arasında deniz ve havayoluyla yapılan eşya ve yolcu taşımalarında yararlanılan deniz ve havalimanlarını işleten kuruluşlar ile geçici depolama yeri işleticileri; gümrüklü sahalarda bulunan eşya ile ilgili tahmil, tahliye, ardiye, saha içi taşıma ücretleri ve benzeri masraflarda Gümrük ve Ticaret Bakanlığı tarafından belirlenen azami bedellerine uymakla yükümlü olacaklar. Uyulmaması halinde her bir işlem için 5 bin lira usulsüzlük cezası uygulanacak. Bu değişim, geçici depolama maliyetlerinin azaltılması ve dış ticaret üzerine faaliyet gösteren firmaların rekabet gücünün yükseltilmesine önemli ölçüde yarar sağlayacak. Söylediklerimiz karşılık buldukça, söyleme ve dile getirme motivasyonumuz yükseliyor. Her şey ülke yararına, unutmamak lazım, bundan başka Türkiye yok.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar