“Ben bıkmadan anlatacağım, vazifem bu.."
Sanıyorum 1989 yılından beri çalışıyorum. Neredeyse 30 yıl olacak. Turizmden Savunma Sanayine, Spordan Müziğe, Demir Çelikten Tekstile, Finanstan Sigortacılığa, İletişimden Yazılıma kadar birçok alanda görev yaptım. Dolayısıyla yorum yaparken mütevazı olamıyorum Hiçbir zaman mütevazı olmadım. Ancak kibirli de değilim. Öğrenmeye her zaman açığım.
Öğrenmeye açık olmayan, sabit fikirli birçok insan tanıdım. Altyapıları yetersiz olduğu halde büyük değişim ve dönüşümleri tasarlamaya çalışıp yarı yolda kalanları da tanıdım. Bundan daha da ilginç olanlar da "doğru bilinen yanlışları" yol haritası olarak belirleyip çıkmaz sokağa girenler oldu.
Dolayısıyla, aynı duruma düşeceklerin sayısını azaltmak için bir adım daha atayım deyip, sabırla anlatmaya çalıştıklarımı bir kez daha tekrar edeceğim. Bu sefer soru-cevap şeklinde olacak. Başlıyorum:
- İthalatı engelleyerek ihracatı artırmak mümkün mü?
- Hayır, dış rekabette bu şekilde güçlenmek mümkün değil. Bazı şirketlere hediye olsun diye yapılıyor. Yan etkisi yüksek enflasyon olarak ortaya çıktı.
- Korumacılıkla Cari Açık Düşer mi?
- Hayır. Türkiye bunu 2014'ten beri deniyor. Başaramadığı gibi cari açık rekor kırdı. Şimdi cari açığın gerileme sebebi büyümenin hızla yavaşlaması. Yani ortada başarı yok.
- Tüketim Malı İthalatına vergi koyarak ithalatı düşürebilir miyiz?
- Hayır. Çünkü bu mallar ithalatın % 10'u bile değil. Gerisi hammadde-aramalı-yatırım malı. Yani üretmek için ithalat yapmak mecburiyetindeyiz. Bugün ithalat geriliyorsa, üretim azaldığı için.
- Büyüme yavaşlarken cari açık artabilir mi?
- Evet artabilir. Enerji fiyatları hızla yükselirse ciddi bir fatura ödeyebiliriz.
"Türkiye'nin en önemli sorunu nedir ?..."
- Eğer Talep Baskısı yoksa parasal tedbirle enflasyon düşer mi?
- Düşmez. Büyüme yavaşlayacağı için bu sefer durgunluk içinde enflasyon olur. Yani stagflasyon.
- Madem talep enflasyonu yok "kasada % 10 indirim" kampanyası etkili olur mu?
- Enflasyon böyle düşmez, destekleyenler de çaresizlikten destekliyor. Maliyet enflasyonu var. Onu düşürmek lazım.
-Merkez Bankası üç kere 10 milyar dolar satsa döviz düşer mi?
- Üç kere 10 milyar satacak rezervi yok. Dolayısıyla anlamsız sorulara cevap vermeye de gerek yok.
- Faiz enflasyon yaratır mı?
- Olabilir, yumurta-tavuk ilişkisi kurulabilir. Ama "faizi yükselten nedir?" diye de sormak lazım. Ben başlıcalarını söyleyeyim: Kamu harcamaları, artan ülke riski ve enflasyon. Eğer faiz lobisi varsa gerçekten, hizmet eden unsurlar bunlar.
- YEP hedefleri gerçekçi mi?
- Bazıları gerçekçi, bazıları değil.
- Kamuda tasarruf olacak mı?
- YEP'e göre olmayacak. Faiz dışı fazla hedefi, reel faiz ve büyüme rakamları bunu söylüyor.
- Yerli malı kullanmak için nasıl bir kampanyaya gerek var?
- Kampanyaya gerek yok.Yerli firmalar ahlaklı ve gerçekçi olsunlar yeter. Koruma duvarlarına yaslanarak vatandaşa orta kalite malı göreceli olarak pahalıya satmasınlar. Tasarım ve Ar-Ge'ye destek versinler. Sabırla devam ederlerse yolun sonu selamet.
- Döviz kurları yükselecek mi?
- Bıkmadınız bu sorudan. Geriye dönüp bakın. Cevabı kendi başınıza da bulursunuz. Haydi yardım edeyim. Önünüze bir kağıt alın, kurların yükselme sebeplerini ve düşmesi için gereken şartları yazın. Hangi taraf ağır basıyorsa ona göre kararınızı verin.
- Türkiye'nin en önemli sorunu kaynak sorunu mudur?
- Hayır, ahlak ve eğitim sorunudur. Kaynak kolay, diğerleri zaman ve emek istiyor.
İşte böyle. Kısaca merak edilenleri soru-cevap şeklinde özetledim. Bıkmadan anlatmaya devam edeceğim.