Belki görülen reklam
İngiltere’de geçtiğimiz hafta “anormal” sıcaklar (30 derece ve biraz üstü!) yüzünden ölenler bile oldu! Ilıman iklimli memleket, güneşe ve sıcağa yabancı. Kışları ılık ve yağışlı. Yazları ılık ve yağışlı. Arada güneş açabilir. Ama garantisi yok.
Ülkedeki “yeni” hava koşullarına hemen uyum sağlamak ve tüketici alışkanlıklarına hemen yenilikçi çözümler bulmakla mükellef yaratıcılar, über-harika bir reklamla ortaya çıktılar: Sıcaklık, bulutlu günlerde 19 dereceyi aşınca (19 derece! Yazdan bahsediyoruz!) “görülen” bir reklam bu. Güneşli günlerde ise 16 dereceyi aşınca (16 derece! Yaz günü! Evet, burası İngiltere) “görülüyor.”
İngiltere’ye özgü “kara taksi” lerin üzerinde dolaşacak reklam Unilever’in Magnum’u için... Bu iş için TaxiCast adlı bir sistem kullanıldı: Belli bir sıcaklık, nem ve aydınlıkta “görülmeye” başlanan LED’lerden oluşan bir ekran. Bunlardan 25 tane yapıldı ve taksilerin damına yerleştirildi.
TaxiCast, 3G bağlantısıyla bir merkeze bağlandı. İngiltere’nin dakikada değişen hava durumu ile LED eşzamanlı çalışsın diye.
***
Unilever İngiltere, bu çok ilginç ve zeki reklam kampanyasına 3 milyon Dolar (İngiliz parasıyla 2 milyon Sterlin) harcadı. Kampanyaya dahil olan Magnum’lara egzotik Fransızca isimler uyduruldu: Tarte aux Pommes, Meringue et Fruits Rouges falan gibi. Bu klasik Fransız tatlıları, hazır paket dondurma için yeni isimler oldu. Bunların tercümesine gerek yok. Zira önemli olan, “ne” dediği değil, “nasıl” dediği: Ve bunu derken, ağzın nasıl sulandığı... Amaç, yutkundurmak ve Magnum’lara saldırtmak zaten.
Hedef kitle, sabahleyin 7-10 arasında işine gitmekte olan profesyonel çalışanlar. O sırada hava durumu “uygun” ise, bu kitlenin aklına “bir Magnum alsam”ı yerleştirmek. Bir kara taksi geçiyor, ve üzerinde mmm bir dondurma ilanı!
Bu harika stratejiyle Unilever acaba ne kadar satış yaptı, yapıyor, yapacak henüz bilmiyoruz- hatta belki hiç bilmeyeceğiz, ama fikrin yenilikçiliğine diyecek yok.
***
Sadece bazı anlarda “görülebilen” reklamların, sosyal sorumluluğu yüksek en anlamlı örneğini Uluslararası Af Örgütü yaptırmıştı.
Ev içi şiddete dikkat çeken bir reklamdı bu: Siz, reklam panosuna bakarken, sakin sakin mesut duran bir çift görüyorsunuz. Panonun karşısından ayrıldığınız an, panodaki çift birbirine saldırıyor. Zaten reklamdaki slogan: “Şiddet, kimse görmezken olur.”
Hamburg’lu Jung von Matt reklam şirketinin buluşuydu. Panonun 5 metre kadar yakınına geldiğinizde, panodaki gizli bir kamera, göz hareketlerinizi algılıyor. Reklam panosunu değiştiriyor. Siz uzaklaşınca panodaki sakin görüntü, yerini kavgaya bırakıyor. Bu değişimi sağlayan teknoloji, Berlin/Potsdam’lı Vis-à-pix şirketine aitti. Reklam, 2009 Cannes Lions Uluslararası Reklam Festivali’nde gümüş madalya kazandı. New York Uluslararası Reklam Ödülleri Festivali’nde altın madalya aldı.
Yaratıcılığın en hızlı koşanları, reklamcılar... Onların, yaza özgü yenilikçi buluşlarına başka bir hafta değinmek üzere...