Belirsizliklerin geride kalmasının ardından
Uzun süredir ekonomideki bütün paydaşların kilitlendiği ve dünyanın da yakından takip ettiği 2023 Türkiye seçimlerini ve bunun paralelinde oluşan belirsizlikleri bu hafta itibariyle geride bıraktık. Şimdi önümüzde, bu hafta içinde çözülmesini beklediğimiz ufak bir belirsizlik var ki o da yeni bakanlar kurulu ve ekonominin dümeninde hangi ismin olacağı konusu.
Seçim kampanyası sürecinde ve seçim sonrasında Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan faiz ve ekonomi politikalarına ilişkin yapılan açıklamalar, bu konuda ekonominin başına geçecek isim üzerindeki etkiyi azaltan bir parametre oluyor. Günün sonunda faiz enflasyon denklemindeki nedensellik ve politika faizinde benimsenen uygulamalarda bir değişiklik olmayacağını, olsa dahi piyasada bunun sürdürülebilirliği ile ilgili soru işaretleri olacağını öngörüyoruz.
Piyasada bu hafta bankacılık endeksi başta olmak üzere gelen alımları, seçim sürecinin büyük bir demokratik olgunlukla sorunsuz atlatılması ve belirsizliğin ortadan kalkmış olmasının fiyatlanması olarak okuyoruz. Yeni hükümetin kurulması ve ekonomide piyasa üzerinde kredibilitesi olan bir ismin başa geçecek olması durumunda piyasanın 5.000 üzerinde kalıcılık sağlayacağını öngörüyoruz. Aksi durumda bir miktar realizasyon olması ihtimalini güçlü görüyoruz.
İçinde olduğumuz ikinci çeyrek makro ekonomik kompozisyona baktığımızda ise bu dönemde gelecek karların birinci çeyrekleri yakalamakta zorlanacağını düşünüyoruz. Ancak çarpanlar noktasında zaten ciddi iskontolu olan borsa için böyle bir bilanço dönemi negatif etki oluşturmayacaktır. Seçim sonrası kur tarafında bir hareketlilik gözlemliyoruz. Fiyat bankalararası piyasada 20’li seviyelerin üzerine atmış durumda. Önümüzdeki günler için burada bir miktar daha yukarı alan oluşabileceğini düşünüyoruz.
Bununla birlikte yılın ikinci yarısında enflasyon tarafı da yukarı yönlü risklere açık görünüyor. Bu iki parametrenin hisse senedi piyasası üzerinde etkisi yukarı yönlü olacaktır. Haziran ayında 5.000 ortalamaların üzerinde bir piyasa öngörümüz bulunuyor. Bankacılık, ulaştırma ve gayrimenkul yatırım ortaklıkları bu dönem içinde pozitif ayrışmaya devam edebilir.